Asaf Savaş Akat – 15.03.2019
İhracat İthalata Ne Kadar Bağımlı?
Türkiye’de kent efsaneleri üretimi son derece başarılı ve etkili bir sektördür. Teorik ya da ampirik temele dayanmayan afaki hipotezlerin genel kabul görmesi açısından, ekonomik konuların bağışıklığı olduğu söylenemez. Tersine, profesyonel ve akademik iktisatçılar bile yaygın ezberleri tekrarlamaya müsaittir. Bu yazıda bunlardan birini, Türkiye’de ihracatın ithalata bağımlılığının çok yüksek olduğu görüşünü ele almak istiyorum.
Aslında konu gündemime yeni gelmiyor. Bir süre önce, İktisat ve Toplum Dergisi’nin düzenlediği bir toplantı için Denizli’ye gitmiştik. Üniversitede Türkiye ekonomisi hakkında konuşurken, TL’deki değer kaybının ihracatı arttırarak büyümeye ve cari işlemler açığına olumlu katkı yapacağını söyledim. Genç bir meslektaş itiraz etti. İhracat ithalata çok bağımlıdır, ihracatla beraber ithalat da artar, büyüme ve dış açığa etkisi olmaz, dedi. Fevri kaçan bir çıkış yaptığımı hatırlıyorum. İktisat ve Toplum Dergisi’nin Aralık 2018 sayısında yayımlanan kriz açık oturumunda salondan gelen soru beni bilgisayar başına oturmaya ikna etti. Soruyu aynen alıyorum: “Müsaade ederseniz Seyfettin Hoca’ma sormak istiyorum. Türkiye’nin ihraç ettiği her 100 dolarlık malın 70 dolarlık kısmı ithal ara mal ise o zaman ithalat düştüğünde ihracatın da düşmesi gerekmiyor mu hocam?”
Yazının devamı için tıklayın.