Türkiye İhracatçılar Meclisi 2012 Ekim Ayı İhracat Rakamlarını açıkladı.
Ekim ayı ihracatı eksik iş günü etkisiyle yüzde 0,2 geriledi : 11,78 milyar dolar / 10 aylık ihracatta yüzde 12 artış var.
Türkiye İhracatçılar Meclisi verilerine göre ekim ayında Türkiye’nin ihracatı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 0,2 azalarak 11 milyar 784 milyon dolar olarak gerçekleşirken yılın ilk 10 ayında yüzde 12 artışla 124 milyar 807 milyon dolara ulaştı.
Son on iki aylık dönemde de ihracatımız yüzde 11,9 artışla 148 milyar 363 milyon dolara ulaştı. İller bazında ilk 10 ihracatçı ilimiz arasında, Ekim ayında ihracatını en fazla artıran il yüzde 19 artış ile Kocaeli oldu. Adana’nın ihracatı yüzde 11, Gaziantep’in yüzde 10, Hatay’ın yüzde 2, Bursa’nın yüzde 1 arttı.
Bayram tatili etkiledi
İhracat rakamlarını Bursa Orhangazi’de düzenlenen basın toplantısıyla açıklayan Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mehmet Büyükekşi, geçen yıl Kasım ayına rastlayan Kurban bayramının bu yıl Ekim ayına rastlamasından dolayı uzun bir tatilin devreye girmesiyle iki işgünü eksik olduğunu, bunun da yaklaşık 1 milyar dolarlık bir ihracata karşılık geldiğini söyledi.
Dolayısıyla ihracatın geçen ayın artışında olduğu gibi bu ay da fiilen artışını sürdürdüğünü ve trend olarak yukarı yönlü hareketini devam ettirdiğini kaydeden Büyükekşi, “Bu da bizim önümüzdeki Kasım ve Aralık aylarına daha pozitif bakmamızı sağlamaktadır.” dedi.
İhracatın son çeyrekte de büyümeye pozitif katkı yapmaya devam edeceğini umduklarını ve Türkiye’nin ihracatının hız kesmeden yoluna devam ettiğini belirten Büyükekşi yılın ilk 10 ayında ihracatın yüzde 12 artış hatırlattı. Bu başarının Türkiye’nin diğer ülkelerle kıyaslandığında daha iyi görüdüğünü vurgulayan Büyükekşi şunları söyledi:
İlk 8 aylık rakamlara baktığımızda; Çin’in yaptığı ihracatın yüzde 7, Meksika’nın yüzde 7, ABD’nin yüzde 6, Rusya’nın yüzde 4 arttığını görüyoruz. Aynı dönemde Güney Kore’nin ihracatı yüzde 2 gerilerken, Hindistan’ın ihracatı yüzde 3, Almanya’nın yüzde 4, Brezilya’nın yüzde 6 geriledi. Türkiye ise alternatif pazarlardaki hızlı büyümesi ile ihracat artışını sürdürdü.
İlk 10 ayda Türkiye’nin Afrika’ya ihracatı yüzde 29, Ortadoğu’ya yüzde 13, Amerika’ya yüzde 26 arttı. Ülke bazında değerlendirdiğimiz zama Ekim ayında ihracatta en fazla öne çıkan ülkeler şöyle oldu:
Ekim’de Irak’a ihracatımız yüzde 16, ABD’ye yüzde 14, Suudi Arabistan’a yüzde 22, Libya’ya yüzde 266, Brezilya’ya yüzde 149, Kanada’ya yüzde 60 artış gösterdi.
Suriye’ye ihracatımız yılın ilk 10 ayında yüzde 69 azaldı. Bu azalışın sebebi Suriye’de devam eden iç savaş. Türkiye’nin ihracatında Suriye’nin ağırlığı çok yüksek değil. O yüzden dış ticaretimiz Suriye gelişmelerinde çok olumsuz yönde etkilenmedi. Ancak Ortadoğu’ya gerçekleştirdiğimiz ihracatta lojistik anlamında bir takım sıkıntılar yaşıyoruz. Bu yüzden Suriye’de en kısa sürede iç barışın sağlanmasını önemli buluyoruz. Bu noktada uluslararası kurumların da bir an önce devreye girmelerini bekliyoruz.”
Konuşmasında ekonomide yaşanan gelişmeleri de değerlendiren Büyükekşi, dünya ekonomisindeki yüksek risk ortamının devam ettiğini belirterek, “Euro Bölgesindeki sorunlar, ABD ekonomisiyle ilgili endişeler, Çin’le Japonya arasındaki siyasi çekişmelerin ekonomilere yansımış olması küresel büyüme tahminlerini düşürüyor. Buna rağmen Türkiye iç ve dış istikrarını korumaya çalışıyor. Türkiye ekonomide büyümeye, ihracattaki ve istihdamdaki artışı sürdürmeye gayret ediyor” diye konuştu.
Sene başında AB pazarındaki daralmanın ihracatımızı olumsuz etkileyeceği yorumları yapıldığını hatırlatan Büyükekşi, şöyle devam etti:
Evet, AB pazarı daraldı. Ama bizim genel ihracatımız bundan az etkilendi. Çünkü Türkiye’nin ihracatçıları çok dinamik ve esnek bir yapıya sahipler. Artık ihracatçılarımız, bir pazarda yaşanan sıkıntıları alternatif pazarlarda hızlı bir şekilde telafi edebiliyorlar. Çünkü Türkiye’nin sahip olduğu kültürel ve ekonomik bağlar, hızlı bir şekilde gelişen pazarlara ulaşmamızı kolaylaştırıyor. AB’deki krize ve komşu ülkelerdeki siyasi istikrarsızlıklara rağmen, ihracattaki ivmemizi koruduk.
“İhracata destek, büyümede hedefleri yükseltebilir”
İhracata dayalı büyüme modelinin bugün Türkiye ekonomisinin en önemli dinamiği haline geldiğini anlatan Büyükekşi, şunları söyledi:
“Hükümetin yeni açıkladığı 2013 -2015 dönemini kapsayan yeni orta vadeli programda da ihracata dayalı büyüme modelinin korunduğunu görüyoruz. Orta Vadeli Programdaki rakamları değerlendirdiğimizde önümüzdeki döneme ihtiyatlı bir bakış açısıyla yaklaşıldığını görüyoruz. Programda üretim ve ihracata daha kuvvetli vurgu yapılması ve hedeflerin yeni modele göre tasarlanması yeni modelin başarısı açısından daha yararlı olabilirdi diye düşünüyoruz. Yapılan revizyonların ve temkinli duruşun arkasında elbette ki dünya ekonomisindeki yavaşlama var. Bu risklerin biz de farkındayız. Ancak bu zorlu ortamda ayakta kalmayı başaran ihracatçılarımıza verdiğimiz desteğin arttırılması ile bu zorlu dönemden yüksek ihracat artışı ile çıkmak bize göre mümkündür. Türkiye ihracat sayesinde daha dengeli ve daha hızlı bir şekilde büyüyebilir. Bunu sağlayabilmek için; ihracatı, yatırımı ve üretimi Türkiye’nin dört bir yanına yaymalıyız, ihracatı daha fazla desteklemeliyiz. Dolayısıyla Türkiye’nin daha yüksek büyüme oranları hedeflemesi gerektiğine inanıyoruz. Türkiye’nin daha yüksek ihracat artışına odaklanması gerektiğini düşünüyoruz.
Bunun da ihracata dayalı büyüme modelini benimsemekle kolaylaşacağını düşünüyoruz.
“Teşvikte yeni düzenlemeler olumlu”
Yeni teşvik sistemi sayesinde tüm Türkiye’de yeni bir yatırım seferberliği başladığını vurgulayan Mehmet Büyükekşi, bu teşviklerin son derece olumlu sonuçlar üretmeye başladığını ve özellikle 6. Bölgeye büyük yatırım talebi olduğunu söyledi. Büyükekşi şöyle devam etti:
Diyarbakır, Mardin, Van, Şanlıurfa, Batman gibi illerimizdeki OSB’ler genişletiliyor. Ekonomi Bakanımız Sayın Zafer Çağlayan da kararnamenin yayımlandığı 19 Haziran tarihinden Eylül sonuna kadar Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yer alan illerde 228 yatırım projesinin teşvik belgelerinin düzenlendiğini, bu projeler kapsamında 2.5 milyar lira tutarında yatırım yapılacağını ve 9 bin 240 kişilik ilave istihdam yaratılacağını belirtti. Hatırlayacağınız üzere Muş, Şanlıurfa, Van, Çanakkale ve Diyarbakır’a teşvik çıkarması yapmıştık. Teşvik gezilerimiz önümüzdeki dönemde de devam edecek. Teşvik Kararnamesiyle ilgili olarak karşılaştığımız sorunlar da çok hızlı bir şekilde çözülüyor. Örneğin 6. Bölgede işveren primi destekleme tavanı ile ilgili bir takım sıkıntılar mevcuttu.
13 Ekim tarihinde 6’ncı bölgede sabit yatırımın yüzde 50’si ile sınırlandırılan işveren primi destekleme tavanı kaldırıldı. Yine stratejik yatırımlar için sabit yatırım tutarının yüzde 15’iyle sınırlandırılan sigorta primi işveren payı desteğindeki sınırlama da kaldırıldı. Biz bunu son derece olumlu buluyoruz.”
“Türkiye, not artırımını haketti”
Türkiye muhtemel bir not artırımının arifesinde olduğunu kaydeden Büyükekşi, “Biz Türkiye’yi uzun vadeli yatırım yapılabilir ülkeler seviyesine çekecek not artırımını artık hak ettiğine inanıyoruz.” Dedi. “Not artırımının sadece mali piyasalara yansımasıyla yetinmemeli, bundan sonraki sürece bakmalıyız. ” diyen Büyükekşi şunları söyledi:
“Daha önce de belirttiğimiz gibi, muhtemel bir not artırımın döviz kurlarını olumsuz yönde etkilemesini bekliyoruz. Bu konuda da önlemler alınması gerektiğine inanıyoruz. Türkiye’nin rekabetçi kur seviyesini koruması, ihracatın sürekli büyümesi için önem arz ediyor. Bunun için de faizlerdeki indirimin devam etmesi gerektiğini düşünüyoruz. İhracatçılar olarak faiz indirimlerinin devam etmesinden memnunuz. Ancak Merkez Bankası en son kararında faiz koridorunun üst bandında sadece 0,5 puanlık bir indirime gitti. Bu faiz indiriminin yeterli olmadığını düşünüyoruz. Biz politika faizlerinde de bir düşüş bekliyorduk. Dolayısıyla son faiz indiriminin beklentilerimizi karşılamadığını belirtmek isterim. Bu yüzden önümüzdeki dönemde faiz indirimlerinin sürmesini bekliyoruz. ”
TİM – Türkiye İhracatçılar Meclisi