İDO ve İGDAŞ’tan sonra sırada İSPARK var

İBB Başkanı Topbaş, İDO ve İGDAŞ’ın satış takvimini şu anda başlattıklarını belirterek, ”Tahmin ediyoruz ki bu şirketlerin satışları haziran ayına kadar gerçekleşecek. Ciddi talipliler var” dedi.

İSTANBUL – İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin şirketlerinden Kiptaş, Esenyurt Konutları 5. Etap’ta 6 bin lira peşinat, yüzde 0,26 faizden başlayan kredi imkanı ve 120 ay vadeyle ev sahibi olma imkanı sunuyor. 1088 konuttan oluşan proje 18 ayda tamamlanacak ve 6 bin lira peşinat veren herkes ”kurasız” olarak ev sahibi olacak.   

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, projenin tanıtım toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı.

23 şirketlerinden ikisinin, İDO ve İGDAŞ’ın blok satışıyla ilgili meclisten karar çıktığını bildiren Topbaş, yapılan değerlemelerde blok satışın daha doğru olduğunu, daha karlı olduğunu, halka arzdan iki misli daha fazla girdi sağlayacağının değerlemelerinin yapıldığını, kendilerinin de İGDAŞ ve İDO’nun birinci etapta satışını öngördüklerini, şu anda takvimi başlattıklarını kaydetti.

Topbaş, şunları kaydetti:
“İDO VE ŞEHİR HATLARINA CİDDİ TALİPLER VAR”
”İDO’nun satışıyla ilgili şehir hatları Ulaştırma Bakanlığı’ndan bize geçtiğinde şartlı geçmişti. Onun ayrı bir şirket çatısı altında toplanmasını uygun gördük ve İstanbul Boğazında, Haliç’te hizmet veren, şehir hatları diye bilinen, geçmişteki Şirketi Hayriye diye bildiğimiz vapurları ve hatları ayrı bir şirket altında olmak suretiyle dışarıda tuttuk. Şu anda İDO deniz otobüsleri feribotları işleten sadece İstanbul değil Balıkesir ve Bursa’ya da uzanan ve bir deniz seferi yapan bir sistem olarak elimizde ve bunun satış hazırlıkları yapıldı. Tahmin ediyoruz ki bu şirketlerin satışları Haziran ayına kadar gerçekleşecek. Ciddi talipliler var, çok yakın takip edenler var.”

İGDAŞ’ın 4,5 milyon abonesi olduğuna dikkati çeken Topbaş, sağlam bir altyapısı bulunduğunu, yatırımcılar için çok cazip olduğunu ifade etti.

Şirketlerin satışından elde edecekleri gelirin İstanbul’un ulaşımında kullanılmak üzere değerlendirileceğini belirten Topbaş, ”Ne kadar iyi bir rakam alabilirsek o belediyemizin halkımızın menfaatine demektir. Alıcılar arasındaki yarışla bu belirlenecek” dedi.

İSPARK ÖZELLEŞTİRMESİ İDO VE İGDAŞ’TAN SONRA
İDO ve İGDAŞ’ın ardından diğer şirketlerin de sıraya gireceğini ifade eden Topbaş, şunları belirtti:
”İSPARK hiç yoktan ortaya çıkarttığımız, manşetlerde değnekçilerden bıkılmış bir İstanbul’dan bahsedilirken, bugün dünyanın bir çok yatırımcısının ve ülkemizdeki yatırımcının dikkatini çeken ve gerçekten çok iyi bir fizibilitesi olan bir şirket haline geldi. Biz İSPARK’a marina işletmeciliğini, helikopter yer işletmeciliğini de kattığımız zaman bu değer çok daha farklı boyuta gelecek.
Hani birileri seçimlerde yolsuzluklardan bahsettiler, öyle bir niyetimiz olsaydı bu İSPARK’ı bir takım yandaş kuruluşlara peşkeş çekecek şekilde ihalesini yapar verirdik. Ama ne yaptık, şirket kurduk. İstanbul’un korkusunu kaynağa dönüştürdük. Her biri özel sektör mantığıyla çalışmakta. Bu kaynakları biz İstanbul’un gelişimine ulaşım başta olmak üzere harcayarak daha mükemmel hale getireceğiz.
İSPARK bu İDO ve İGDAŞ’tan sonra devreye girecek diye düşündüğümüz şirketlerden bir tanesi ama özellikle İSPARK’a marina ve helikopter hizmetini de eklediğimiz zaman daha fazla değer alacağı için onu da birlikte oluşturmak istiyoruz.”

“KEŞKE 10 MİLYAR DOLAR VERSELER”
Topbaş, ”İGDAŞ’ı bu duruma getiren çok ciddi bir ekibimiz var. İGDAŞ adeta okul gibi. Yurt dışında da İGDAŞ iş yapmakta, danışmanlık yapmakta. Böyle bir şirketin elemanlarını da zayi etmeme, değerlendirme noktasındayız. Şu anda personel açısından bu kadar büyük alanda hizmet veren bir kuruluşun eleman sayısı da çok fazla değil. Biz bunu satışa çıktığımız zaman inanıyorum ki bunu alacak firma dahi yeni elemanlar almak zorunda kalacak” diye konuştu.

10 milyar dolar gibi rakam telaffuz edildiğinin sorulması üzerine Topbaş, hiç bir zaman rakam telaffuz edilmediğini belirterek, ”Öyle bir rakamı keşke verseler. Tabii ki 10 milyarın üzerinde para bekleriz, böyle bir para gelirse bu şehirde ciddi işimiz var. Deprem dönüşümle ilgili altyapıda ciddi yatırım yapacağız” diye konuştu.

”GYO ŞEKLİNDE BİR ŞİRKET DÜŞÜNCEMİZ VAR”
Topbaş, başka bir soruya karşılık da Kiptaş’ı Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı (GYO) şekline dönüştürme çalışması yapmadıklarını, ayrıca GYO şeklinde bir şirket düşünceleri bulunduğunu bildirdi.        
Topbaş, şunları söyledi:

İKİ YAKAYI BİRBİRİNE BAĞLAYAN SU TÜNELİ
”İstanbul Boğazı’nın iki yakasını birbirine bağlayan bir su tüneli yapılmakta şu anda… 11 metre çapında, deniz seviyesinden 135 metre dipten geçiyor bu, barajları birbirine bağlayacak, Melen barajının da suyunu aktaracak önemli bir su hattı. Onun tam orta noktasından, eksi 135’den çıkan kazılardaki kayalardan bir bölümünü kayıtlı olarak depoladık, bunlardan tasarımcılara takılar yaptırmak suretiyle bunu biz İstanbul’un böyle bir noktasının değeri olarak Yenikapı’daki metro istasyonumuzda, oradaki arkeolojik bulguların sergileneceği müzede satışa sunacağız.’

“PARA LAZIM OLDUKÇA SATIYORUZ”
Kuzey Irak’ta ciddi bir yapılanma olduğunu, Başbakan yardımcılarından bir ziyaret aldıklarını, Bağdat Belediye Başkanı ile geçenlerde bir görüşmeleri olduğunu, yarın tekrar geleceklerini ifade eden Topbaş, “Kiptaş da gerekirse inşaat alabilir. O inşaatları aynı şekilde bizim kaliteli taşeronlarımızı da oraya taşımak suretiyle bu yapılanmada pay alabiliriz diye düşünüyorum” dedi.        
Kiptaş’ın da diğer şirketlerin de ileride yasa gereği zaten özelleşmesi gerektiğini belirten Topbaş, şehir hatlarını kabotajdan dolayı sistemin içinden ayırmak zorunda kaldıklarını, şehir hatlarında halka arzı yapabileceklerini söyledi.   
    
Topbaş, ”Para lazım oldukça satıyoruz… Belki öyle görülebilir ama bize şu eleştiriler de geldi (her şeyi satıyor başkan, satacak bir şey kalmayınca ne yapacak) diye, ben de şunu söylüyorum, evet bazı kaynakları değerlendirmek için böyle bir satış yapıyoruz, buradan gelecek kaynakları İstanbul’a harcıyoruz. O zaman İstanbul’da yapacak iş kalmayacak. Gelen kaynakları da sosyal projelerde harcarız diye düşünüyorum” dedi.
METROBÜS, BÜYÜKÇEKMECE VE SİLİVRİ’YE DOĞRU GİDECEK
İstanbul metrosuyla ilgili olarak da Topbaş, şu anda 45 kilometre civarında metro inşaatları olduğunu, Kartal hattı olsun, İkitelli hattı olsun, bu hatlardaki inşaatların büyük bölümünün bittiğini, 2011’de açılacağını, ödemelerde de büyük bölümün bittiğini söyledi.        
Topbaş, konuşmasını şöyle sürdürdü:     
 
METRO İHALELERİ
”Yeni hat ihaleleri yapmak zorundayız. Bunlardan bir tanesi Üsküdar, Ümraniye, Altunizade, Tepeüstü hattı ile ilgili 3 ihaleli… Bu için 500 milyon Euroluk kredi hazır durumda. Bir o kadar daha lazım oraya, onu da bir şekilde tedarik ederiz. Onun belki ihalesi yapılmış şekilde devri mümkün olabilir.
Diğer hattımız, şu anda ihale hazırlıkları yaptırdığımız Beşiktaş, Mecidiyeköy, Çağlayan adliyesi, Kağıthane, Alibeyköy, Gaziosmanpaşa, Tekstilkent ve Mahmutbey metro istasyonuna giden bir hat var. Burası 24 kilometre. Bu da öncelikli hatlardan bir tanesi.
 
Şu anda metrobüs çok ciddi yoğunluk taşımakta, daha da uzanması isteniyor. Bahçelievlerden itibaren, Avcılar birinci etap, Beylikdüzü ikinci etap, Büyükçekmece ve Silivri’ye doğru gidecek olan bu Hattın 25 kilometrelik bölümünün ihale hazırlıkları yapılmakta…”

”İSTANBUL’DA YENİ BİR İMAR HAREKETİ BAŞLATMAYI ARZU EDİYORUZ”
Kendisine, ”İstanbul depreme hazır mı?” diye sorduklarında, ”İstanbullu ne kadar hazırsa biz de o kadar hazırız” diye cevap verdiğini ifade eden Topbaş, şunları belirtti:        
”Belediyemizin binaları, köprüler viyadükler sağlam. Ancak vatandaşlarımızın evleri ne kadar depreme hazır? Bunun için İstanbul’da yeni ve modern bir imar hareketini başlatmayı arzu ediyoruz. Çarpık yapılaşmış ve deprem riski taşıyan alanlar başta olmak üzere şehri yenilemek gerektiğini düşünüyoruz. Bu amaçla bir kentsel dönüşüm çalışması başlatıyoruz. Kentsel dönüşümde belirlenen alandaki tüm yapıların arsaları hamur yapılıyor. Hiç parsel ayrımı yapılmıyor, hepsi bunun içine giriyor. Oradaki hisse oranına göre herkesi yeni parsellere hissedar yapılıyor. O mahallenin bir bölümüne okul, park, sağlık ocağı, yeşil alan olarak belirleniyor. Diğer yerlere binalar yapılıyor. Son derece modern, depreme dayanıklı bir mahalle ortaya çıkıyor. Doğrusu da bu. Vatandaşımız bu dönüşüme katılma kararını kendisi verecek. Sonra ortaya çıkacak dönüşüm alanlarına imar artışı vereceğiz. Tabii ki bunun getireceği altyapı sorunları var. Bazı bölgelerde altyapıyı yeniden yapmak lazım. Ama depremin ortaya çıkaracağı kayıp bundan çok daha fazla olur. Allah bu acıyı bu millete yaşatmasın. Ama biz tedbiri elden bırakmayacağız. Bu nedenle Kadıköy Fikirtepe’den başlamak üzere kentsel dönüşüm çalışmalarını başlatıyoruz. Konuyla ilgili dosya bu ay belediye meclisimize gelecek. Esenyurt, Esenler, Küçükçekmece, Zeytinburnu gibi bir çok bölgede bu uygulamayı başlatıyoruz.”

”ÖZEL SEKTÖR DE SİSTEME DAHİL EDİLECEK”
Bir müteahhitlik firmasının kendisine deprem dönüşüm projesi için teşekkür ettiğini ve ”Bu sözlerinizle İstanbul kurtulacak” dediğini aktaran Topbaş, ”Kendisine, ’70-80 metrekarelik sosyal konutlarla ilgili harçları, proje tasdik bedellerini indirsek ucuza daire verir misiniz?’ dedim. Kendisi de (Veririz, hatta TOKİ’nin verdiği fiyata kadar inebiliriz) dedi. Bu fırsatı kendilerine de vereceğimizi söyledik. İstiyoruz ki bütün müteahhitler bu projelere dahil olsun ve vatandaşlarımızın yüzü gülsün. İnsanlarımız konut derdi çekmesin. Dünyadaki bütün gelişmiş şehirlerde hiçbir insanın konut derdi yok. Çünkü konut almak isteyenler 20-30 yıl vadeli banka kredisi alabiliyor. Çok ucuz kiralı yerlerde oturabiliyor. Ama bizde maalesef şehirler kurulurken bu düzen olmadığı için herkes kendi derdine düşmüş. Eğer siz yönetim olarak bu imkanları hazırlamazsanız, yurttaş da tabiİ ki bir şekilde kendisi konut sorununu çözecek” diye konuştu.

”KENTSEL DÖNÜŞÜM SABOTE EDİLMEK İSTENDİ”
Yerel seçimden önce ilan ettikleri kentsel dönüşüm çalışmalarının bazı siyasi partiler tarafından sabote edilmek istendiğine dikkat çeken Topbaş, ”Başta Ana Muhalefet olmak üzere siyasi partiler seçimlerde, (Bunlar sizin arazinizi peşkeş çekecekler) dediler. Bazı vatandaşlarımız da buna inandı. Çünkü dürüst insanı aldatmak çok kolay, her söze inanır dürüst insan. Biz Sayın Başbakanımızın başlattığı belediyecilik anlayışını devam ettirerek ikinci kez halkımızla bütünleşmenin gururunu yaşıyoruz. Halkımızla aynı duyguları paylaşıyoruz. Onların ise duyguları da niyetleri de farklı. İstanbul’daki kentsel dönüşümü sabote etmek istiyorlar. Sayın Kılıçdaroğlu yerel seçimde İstanbul’da vaat ettiklerinin örneklerini önce CHP’li İzmir ve Antalya Belediyelerinde göstersin. Desinler ki, (İşte bizim belediyecilik anlayışımız bu. İstanbul’da seçilseydik bunu yapacaktık) desin” şeklinde konuştu.

Kaynak: http://www.ntvmsnbc.com/id/25143213/

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir