2022 – 24 dönemini kapsayan Orta Vadeli Program (OVP) açıklandı. Önümüzdeki yılların tahminlerinin zaten tutmayacağını düşünürsek sonlanmasına dört ay kalmış olan 2021 yılının tahminlerini ele alıp gerçekçiliğini değerlendirelim. Önce bir özet tablo ile OVP tahminlerini gösterelim:
2021 yılı gerçekleşme tahminleri bazı alanlarda çok gerçekçi görünüyor. Mesela büyümenin geçen yılın baz etkisiyle yüksek olması bekleniyor. Dolayısıyla yüzde 9’luk bir yıllık büyüme oranı makul görünüyor. Buna karşılık ilk çeyrekte yüzde 7,2, ikinci çeyrekte yüzde 21,7 büyümüş olan ekonomin yıllık yüzde 9’luk bir ortalamaya gelmesi için üçüncü çeyrekte yüzde 5, son çeyrekte de yüzde 2 dolayında büyümesi gerekir ki bu da ekonomide ciddi bir hız kesme anlamına gelir.
İşsizlik oranı bu yöntemle hesaplanmaya devam edildiği, işsiz olduğu halde sırf başvuruda bulunmadığı için kişiler işsiz sayılmamaya devam edildiği sürece buradaki işsizlik oranı ne kadar gerçek dışı görünse de normal bir oran olarak kalacaktır.
Bütçe açığı yılsonunda, uzun süredir bir tabu gibi görülen yüzde 3’lük oranın üzerinde gerçekleşecek. Salgın nedeniyle bütün dünyada bütçe açıklarının yükselmesi normal kabul ediliyor.
2019 yılında yüzde 0,9 cari fazla veren ekonomi 2020 yılında yüzde 5,1 cari açık vermişti. Bu yıl cari denge / GSYH oranının bu ikisi arasında bir yerde, yüzde eksi 2,6’da, kalması bekleniyor. Cari açık için yapılan gerçekleşme tahmini de makul görünüyor.
Enflasyon (TÜFE) Ağustos itibarıyla yüzde 19,25. Kalan dört aya ilişkin geçen yılın aylık enflasyon verileri şöyle:
Bu tabloya göre özellikle Ekim, Kasım ve Aralık aylarında aylık enflasyonun geçen yıldaki kadar yüksek çıkmaması halinde OVP’de öngörülen yüzde 16,2’ye kadar gerilemesi olasılığı görünüyor. Yukarıdaki ayların enflasyon toplamı 6,65 ediyor bunu 19,25’den çıkarır da (19,25 – 6,65 = 12,6) yerine mesela bunların yarısı kadar bir enflasyon (6,65 / 2 = 3,325) eklersek (12,6 + 3,325 = ) yüzde 16 dolayında bir enflasyon oranına ulaşabiliriz. Burada kritik mesele USD/TL kurunun ne olacağıdır. Enflasyonun tahmin edilen düzeye gerilemesi için kurun tahminleri aşmaması gerekir.
Bu tür programlarda döviz kuru tahminine açıkça yer verilmiyor. O nedenle hesaplamayı bizim yapmamız gerekiyor. TL ile ölçülen GSYH’yi (6.648 milyar TL) Dolar ile açıklanan GSYH tahminine (801 milyar USD) bölersek yıllık ortalama USD/TL kurunu yaklaşık 8,30 olarak hesaplamış oluruz.
Geçen yılsonu kurunu biliyoruz (7,44.) Bu yıl için tahmin edilen ortalama kur da 8,30 olduğuna göre bu yıl için tahmin edilen USD / TL kurunu çok kaba bir hesapla 9,16 olarak hesaplayabiliriz. Bu durumda yıllık USD / TL kur artışı ((9,16 – 7,44) / 7,44) yüzde 23 dolayında olacak demektir ki bu da kabaca yüzde 20,9 olarak öngörülen GSYH zımni deflatörüne denk gelmektedir. İlk sekiz ayda yüzde 11 artan kurun kalan dört ayda yüzde 10 artacağına ilişkin tahmin faizlerde yıl bitmeden indirim yapılacağının da bir göstergesi gibi duruyor.