Aydın Eroğlu – 20.09.2013
Teknik analizde bir kapanış ile sonraki açılış arasında (seans ya da gün kapanışları arasında olabilir) büyük fiyat boşlukları oluşarak aşağıdan ya da yukarıdan açılmasına gap boşluğu denir. Diğer bir tarifle gap işlem görmemiş fiyat aralığıdır. Teknikçilerin inanışına göre bu boşluklar sonradan dolar diye beklenti hakimdir! Bu tip boşluklar, kapanışlar sonrasında beklenilmeyen boyutta olumlu ya da olumsuz ani gelişmeler nedeniyle yaşanır.
BIST için 31 Mayıs tarihindeki 85.990 (o gün görülen en düşük endeks 84.867) kapanışı ile 03 Haziran 82.218 arasında bir gap oluşmuştu. Bu gap’in kapanması için teknik olarak BIST’in yeniden 85.990’ı (ya da en azından 84.867 seviyesini) önümüzdeki günlerde görmesi bekleniyordu. 31 Mayıs sonrası bu beklenti varken, FED’in kararları sonrasında dünkü açılış ile yine büyük bir gap boşluğu oluştu. BIST 18 Eylül’de 74.660 seviyesinden kapanmışken, 19 Eylül’de 78.214 seviyesinden açıldı.
Böylece karşımızda teknik olarak kapanması beklenecek olan iki önemli gap’imiz var. Önemli soru; hangisinin daha önce kapanacağıdır! Ben dün yaşanan gap boşluğunun daha önce kapanabileceğini düşünüyorum. Çünkü FED tahvil alımını azaltma kararını ötelemiştir ama bu karardan vaz geçilmedi. Süre olarak sabit bir takvim yok dendi. Ama bu, en az şu tarihe kadar düşünmeyeceğiz demek de değildir. Yani ABD tarafından işsizlik, enflasyon ve büyüme açısından gelecek her ekstra olumlu veri, hemen akla tahvil alımını azaltmayı getirecektir. Ama diğer taraftan da, Türkiye için Suriye ve FED sonrası faiz ve kurlarda ciddi bir rahatlama yaşanmıştır. Bankalarda çok ciddi yabancı alımlarına şahit olduk. Yani bu görüntü realize baskısı yaşansa da, BIST’e yukarı potansiyel yaratmıştır. Zaten sonbahar için iyi düşündüğümü biliyorsunuz. Sadece bu iyimserliğimi bu kadar hızlı, yüksek oranlı ve gap boşluklu beklemiyordum.
Ben yine de dünkü sert yükselişin realizelerinin yaşanmasının güçlü bir risk olduğu düşüncesindeyim. Dün bence oldukça abartılı bir yükseliş tepkisi yaşanmıştır. Son gelen ABD verileri ve açıklamaları sonrasında zaten FED için pas geçebilir mi, ya da Suriye riski nedeniyle kararını öteleyebilir mi diye düşünenlerin de olduğunu biliyoruz. Bu nedenle bu denli sürpriz görülmesini anlamış değilim.
Şimdi bu iki gap boşluğunun da teknik olarak önümüzde kapanmayı bekleyen hedefler olduğunu bilelim. Ne gereğinden erken ve fazla umutlanalım, ne de fazla karamsar olalım. Ayrıca benzer gap boşluklarının dün diğer birçok hisse için de aşağı yönlü olarak oluştuğunu bilmenizi isterim. Aynı teknik beklentiler bu hisseler için de geçerli olacaktır. Aşırı yaşanan hareketler, aksi gelişmeler görüldüğünde yine aşırı ters tepkilerin oluşmasına neden olabiliyor. Söylenen her şeyin bir anda tam tersine dönebildiği bir süreç yaşıyoruz. Böyle ortamlarda gidişatı bire bir tahmin edebilmek ipte yürümek gibi bir şeydir diyebiliriz.
Gezi olayları, ilk FED açıklamaları ve gelişen Suriye riski nedeniyle biz öncesinde emsal borsalara göre çok daha fazla değer kaybetmiş olduğumuz için, risk olarak görülen bu gelişmelerde yaşanan düzelmeler nedeniyle yükseliş tepkimiz de diğer borsalardan fazla olmuştur.
Almanya Seçimleri
Hafta sonu Almanya’da seçimler var. Merkel kazanırsa parite yükselişi görebiliriz. Aksi bir durum AB piyasaları için yeni bir belirsizlik nedeni olabilir. Ama dünyanın ciddi bir finansal kriz yaşadığı ortamda, ayakta kalan bir ülkenin başbakanı olan Merkel’in yeniden kazanması büyük bir ihtimaldir düşüncesindeyim.
Dün yaşanan yükseliş sonrası borsa ile ilgili olduğu bilinen kişiler olarak, çevrenizdekilerden ”Hadi iyisiniz, borsa ne biçim yükseldi. Götürdünüz parayı” diyenleriniz çok olmuştur. Ama eminim ki, çoğunuz dahil bu yükselişten yeterince memnuniyet yaşamamışsınızdır. Çünkü asıl bankalarda yaşanan sert tepki nedeniyle, bir çok yatırımcı bu yükselişin dışında kalmıştır. Yani yabancı ağırlıklı bir mutluluk olabilir ama, yerli yatırımcılarımızda yükselirken çıkmayan hisselerimiz realize gelirse düşer mi korkusu olacağını düşünüyorum.
En başta gap’ler için anlattıklarımı gördünüz. Bu nedenle bu korkunuza kolay cevap veremiyorum. Her iki yöne doğru gelişmeleri yaşarken, hisse bazlı farklı hareketler görülebilir. Yani endeks kısmen gevşese de, ilk yükselişe katılmamış hisselerde yükselişler yaşayabiliriz. Ya da fazla gevşemeden yeniden yukarıdaki gap’i kapatmaya doğru yine banka ağırlıklı yükseliş hareketlerinin geldiğini görebiliriz. Burada esas olan yabancının düşüncesi olacaktır. Ben karar vermenin zorluğu nedeniyle, teknik seviyelere bakarak düşünmenin doğru olabileceği görüşündeyim. Yani mevcut destek ya da dirençler kırıldıkça bir sonraki destek ya da direncin yönüne göre düşünmenin şu an için daha doğru olabileceğini düşünüyorum.
Endeks bazında realizeler gelirse, yükselmemiş hisseleriniz düşmeyip yükselir mi bilemiyorum ama, endeks düşmeyip yükselişine devam ederse, bu takdirde yükselmemiş birçok hissenin de bu yükselişe daha fazla kayıtsız kalamayacağını düşünüyorum.
Hepinize iyi bir hafta sonu dilerim.
NOT: Yazı 09:10’da borsaanalizci.com’da yayınlanmıştır.
Saygılarımla
www.aydineroglu.com – www.borsaanalizci.com