Aydın Eroğlu – 22.04.2014
Endeksin 74.973 seviyesinde olduğunu söylediğim çanak direncinin bankalarda yaşanacak yükselişlerle kırılacağını düşünüyorum. Bankaların tekniklerine bakınca da, bu hamlenin tarihinin yaklaştığı izlenimini ediniyorum. Bankalar ya % 2-3 oranında düşerek, ya da bir kaç gün bu seviyelerdeki konumlarını koruyarak teknik olarak alım seviyelerine gelmiş olacaklar. Bu iki ihtimalin hangisi yaşanır bunu göreceğiz. Bir kaç kademe daha gevşeyerek bu yükselişe başlasalar yatırımcının daha uygun fiyatlarla alım fırsatları bulma imkanı ortaya çıkar. Ancak, fiyat düşüşü yaşamadan da bu konumlarını en fazla bir – iki gün daha korumaları halinde, bankalarda alımların görüleceğini düşünüyorum.
Hemen belirtmek de isterim ki, şu anki grafiklerine bakınca, bu iki ihtimali de beklemeden bugün bile alıma geçilse, benim için çok sürpriz olmaz. Tabii PPK’nun faiz toplantısından çıkabilecek bir faiz indirimi kararı, hisselerin düşmeden yükselmesine, PPK’nun faizlere dokunmama kararı ise, kısmi bir gevşeme daha yaşanmasına neden olabilir.
Büyük Projelere Hazine Garantisi Verildi!
Üçüncü köprü, İstanbul için üçüncü havaalanı gibi büyük projelere sınırsız hazine garantisi geldi. Bu karar bahsettiğim projelerde ortaya çıkabilecek kredi finansmanı sorununu çözebilir. Ama tabii riski olabilecek, şeffaf olmayan bazı büyük projelerin de aynı şekilde hazine garantisine dahil olacak olması, bu kararın olumsuz algılanmasına da neden olabilir. Hazine garantisinin hangi şekilde verileceğinin detayları çok önemli olacaktır. Mali disiplinden çıkılmadan bu garantinin uygulanmasına çaba sarfetmemiz lazım.
Türkiye’nin bir çok büyük projeyi hayata geçirmesi gerektiği için, özellikle mega projelere verilen devlet desteği önemli bir karardır diyebilirim. Sakıncasının ise, verilecek devlet garantisinin hangi projelere verileceğinin açıklanmayacak olması diyebilirim. Büyük konut projelerine bu garantinin verilmesini doğru bulmam.
Tabii bir başka yanlışı da belirtmek istiyorum; O da, devlet garantisinin ihalelerin verilmesinden sonra gelmesidir. Eğer büyük kamu ihalelerinde öncesinden devlet garantisi olduğu söylenseydi, hem katılımcılar çok olurdu, hem de ihalenin fiyatı çok daha düşük olabilirdi. Bunun yapılmamış olmasını hatalı ve haksız rekabet olarak görüyorum. Başlamamış ihalelerin tekrarlanmasının doğru olacağını söylemek isterim.
Üç Aylık Bilanço Dönemindeyiz!
Şirketlerin üç aylık bilançolarını açıklayacakları döneme girdik. Üç ve dokuz aylık bilançolarda bağımsız denetici şartı aranmadığı için, bilançolar daha erken geliyor. Bu nedenle gelecek bilançolar hisselerin hareketlerinde olumlu-olumsuz yansımalar yaşatabilir. Bu nedenle, hisse alımları yaparken, yükselmiş fiyatlarda alacağınız kararlarda, bu riski göz ardı etmeyiniz. Eğer son dönem gördüğü fiyatlara göre fazlası ile değerlenmiş bir fiyattan hisse alımı yaparsanız, ilgili hissenin üç aylık bilançosu iyi gelmezse, elinizdeki hisse bir süre yüksek maliyetle kalabilir!
İçinde bulunduğumuz bu dönem, şirketlerin aynı zamanda sermaye artışı ve temettü kararlarını da aldıkları dönem olduğu için, bilançolar dışında, bu alanda da gelecek sürprizler olabilir. Özellikle yüksek temettü ve yüksek bedelsiz sermaye artışları hisselerde önemli alım tepkileri yaratabiliyor.
Her neyse, ben pozitif duygular içinde olduğumu belirtmek istiyorum. Önümüzdeki dönem BIST’in 80.000’li rakamları göreceği konusundaki görüşümü koruyorum. Hatta bu gerçekleşmenin çok zaman geçmeden olmasını beklediğimi bir kez daha söylemek istiyorum.
Saygılarımla
www.aydineroglu.com – www.borsaanalizci.com