Açıklama:
Bankamız tarafından yapılan 04 Şubat 2014 ve 12 Şubat 2014 tarihli özel durum açıklamalarına rağmen, bazı basın yayın organlarında bir Milletvekilimizin iddiaları dayanak gösterilmek suretiyle, Bankamızın müflis bir firmadan alacağının tahsiline ilişkin yaptığı işlemlerle ilgili gerçeğe aykırı ve Bankanın itibarını zedelemeye yönelik açıklama ve yorumlara yer verilmeye devam edilmesi üzerine konunun bir kez daha açıklanmasına ihtiyaç duyulmuştur.
Bankamızın adı geçen firmadan hiçbir zaman 137 milyon TL alacağı olmadığı gibi anılan gayrimenkulün kredi kullanımında teminat gösterilmesi de söz konusu değildir.
Ayrıca 137 milyon TL alacak olduğu iddiasına mesnet gösterilen söz konusu belge de gerçeğe aykırı şekilde düzenlenmiş olup hiçbir hukuki geçerliliği ve değeri bulunmamaktadır.
Kaldı ki belirtilen miktarda alacağın olmadığı, konuyla kısıtlı ilgisi olanların dahi icra takip talebi üzerinde yapacağı basit bir inceleme ile kolayca tespit edilebilecektir.
Bankamızca ilgili İflas Müdürlüğü’ne gönderilen yazıdan da anlaşılacağı üzere alacağımız o tarih itibari ile 50,9 milyon TL’dir ve herkes tarafından da bilindiği üzere iflas tarihinden sonra hukuken alacağa temerrüt faizi yürümemektedir. Bu nedenle açıklamalarda belirtilen iflas tarihi ile temlik tarihi arasında geçen süre boyunca doğan yaklaşık 25,3 milyon TL’lik gecikme zammının dikkate alınmadığı iddiası da hukuki dayanaktan yoksun ve gerçeği yansıtmayan bir iddiadan ibarettir.
Aynı şekilde, teminat olarak verildiği belirtilen gayrimenkulün tapu kaydı incelendiğinde de görüleceği üzere, hiçbir zaman Banka lehine ipotek edilmediği ve kredinin anılan gayrimenkul teminat alınarak kullandırıldığı iddiasının doğru olmadığı ve tamamının müflis firmaya ait olmayıp yüzlerce hissedarı bulunduğu da görülecektir.
Diğer yandan, anılan gayrimenkulün hukuki, imar ve hissedar durumu gibi hususlar incelendiğinde de; yüzlerce ortaklı olması, Ömerli Barajı su toplama ve koruma alanında bulunması, kısmen özel orman vasıflı olması, gayrimenkule ilişkin olarak eski malik tarafından açılan tapu iptali ve tescil davası bulunması gibi nedenlerle, hiçbir Bankanın teminat olarak kabul edebileceği bir gayrimenkul olmadığı kolaylıkla tespit edilebilecektir.
Netice olarak Banka, alacağını hukuki çerçevede diğer 56 adet alacaklı ile birlikte iflas masasına kaydettirmiş ve sonrasındaki bütün işlemleri de mevzuata, Bankacılık ilke ve teamüllerine uygun olarak gerçekleştirmiştir.
Konu daha önce de adli ve idari mercilere yapılan şik yetler çerçevesinde incelenmiş olup, herhangi bir usulsüzlüğe rastlanılmamıştır.
Bankamızın 18.11.2011 tarihinde alacağını temlik ettikten sonra bu olayla ilişiği de kalmamıştır.
Bu bağlamda, gerçeğe aykırı bir şekilde ve Bankamız itibarını zedeleyici ifadelerle yayın yapılması, gazetecilik mesleğinin, kamuya doğru, yansız bilgi verme şeklindeki genel prensiplerinin yanı sıra, etik değerlere de aykırı olduğu gibi, bu tür açıklamalara yer veren yayın ya da yayınların doğru, objektif ve yansız bilgilerin kamuoyuna duyurulduğuna olan inancımız da sarsılmakta, ayrıca elde edilen hatalı ve gerçeği yansıtmayan iddiaların maksatlı olarak basına intikal ettirilmesi, gerçeğe aykırı ifadelerle yayımlanması; 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 74. maddesinde yer alan “5187 sayılı Basın Kanununda belirtilen araçlarla ya da radyo, televizyon, video, internet, kablolu yayın veya elektronik bilgi iletişim araçları ve benzeri yayın araçlarından biri vasıtasıyla; bir bankanın itibarını kırabilecek veya şöhretine ya da servetine zarar verebilecek bir hususa kasten sebep olunamaz ya da bu yolla asılsız haber yayılamaz.” hükmü uyarınca suç teşkil etmektedir.
Buna göre, Aydınlık Gazetesi’nin 21.02.2014 tarihli nüshasının 6. sayfasında yer alan ve “Halk Bankası 110 milyon lira zarar ettirildi” başlığı altında verilen haber kapsamında, içeriğinin yanlış ve gerçeği yansıtmayan bilgiler olması sebebiyle anılan Gazete’ye yasal haklarımız saklı kalmak üzere tekzip gönderilmiştir.
KAP’taki ilgili haberin detayı için: www.kap.gov.tr