İç gündemi siyaset, Dış gündemi Yunanistan belirlemeye devam edecek…
Dışarıda hava olumlu, içeride de koalisyon beklentisi artıyor
Geçtiğimiz hafta Fed beklendiği gibi faiz oranlarında bir değişikliğe gitmedi ancak 2015 yılı içinde faiz artışı olacağı mesajını yineledi. Bu durum eylül ayında faiz artışı yapılacağı beklentisini kuvvetlendirdi. Faiz beklentilerinde düşüş ve faiz artışının yavaş olacağına yönelik mesajlar ise Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler için en azından altı aylık bir zaman kazanımı yarattı. Böylece küresel cephede Fed ve ABD tarafından negatif haber akışı sınırlanmış oldu. Bu hafta ise dışarıda Yunanistan konusu takip edeceğimiz en önemli gelişme olarak karşımıza çıkıyor. Haftasonu Yunanistan’ın kreditörlere yeni reform önerileri sunduğu yönünde gelen haberler olumlu algılandı ve bir anlaşma olacağı havası esmeye başladı.
Yunanistan bildiğimiz gibi
Bir kez daha temerrüdün eşiğine gelen Yunanistan’da bankalarındaki mevduat çıkışı acil önlem alınmasını zorunlu hale getiriyor. Avrupa Merkez Bankası bu konuda çalışmalara başlamış durumda. Cuma günü bankacılık kaynaklarına dayandırılan haberlerde Avrupa Merkez Bankası’nın Yunanistan için acil fonlama tavanını yükselttiği yönünde haberler vardı. Ay sonuna kadar Yunanistan konusunda bir anlaşmaya varılamaz ise temerrüt kaçınılmaz hale geliyor. Geçtiğimiz haftalarda da bu risk olmasına karşın piyasa nasıl olsa bir ara çözüm yolu bulunur mantığı ile süreci negatif fiyatlamadan uzak duruyordu. Haftasonu gelen açıklamalarla da çözüme yaklaşıldı algısı kuvvetlendi. Fed’in faiz artışını oldukça yavaş yapacağı algısı, Yunanistan sorununa bir çözüm bulunacağı beklentisi ile birleşince Euro/Dolar paritesi bu haftaya 1,14 civarından başladı. Yunanistan sorununa bu sefer de bir ara çözüm bulunacak olursa, bundan sonraki süreçte Yunanistan sorunu tekrar masaya geldiğinde piyasanın reaksiyonu da sınırlı olacaktır.
TCMB en rahat toplantılarından birini yapacak
Bu hafta içeride siyasetin yanında takip edeceğimiz en önemli konu önemli bir beklenti olmasa da Para Politikası Kurulu toplantısı olacak. Sene başından beri faiz tartışmalarının merkezinde yer alan TCMB’nin bu haftaki Para Politikası Kurulu toplantısı muhtemelen tarihinin en rahat toplantılarından biri olacak. Piyasada neredeyse hiç kimse para politikası araçlarında herhangi bir değişiklik beklemiyor. Bizim beklentimiz de bu şekilde. TCMB’nin gelişmeleri izliyoruz vurgusunun ön plana çıkacağı ve enflasyondaki yükselişe karşı TCMB’nin duruşunun tekrarlanacağı bir toplantı özeti bekliyoruz. Bu nedenle de bu haftaki toplantının piyasadaki etkisinin nötr olmasını bekliyoruz.
Siyasi takvim nasıl işleyecek?
Bu hafta mecliste yemin töreni ve ardından Meclis Başkanlığı başvuruları izlenecek. 23 Haziran Salı günü Meclis ilk oturumu gerçekleştirecek. Aynı gün TBMM Başkanlığı seçimi için de adaylık başvuruları başlayacak ve 28 Haziran’a kadar devam edecek. TBMM Başkanlığı seçimi ise 29 Haziran-3 Temmuz tarihleri arasında yapılacak. Meclis Başkanı’nın seçimi için ilk iki turda 367 oy, seçim üçüncü tura kalırsa 276 oy aranacak. Üçüncü turda da adaylar gerekli oyu alamazsa dördüncü tura en çok oy alan iki aday kalacak ve bu turda en yüksek oy alan aday Meclis Başkanı olacak. Meclis Başkanlığı seçimlerine kadar bir koalisyon seçeneği ortaya çıkmaz ise Meclis Başkanlığı seçimleri çok daha önemli olacak. Meclis Başkanlığı seçimi bir koalisyon izlenimi oluşturacak olur ise piyasa resmen açıklanmasa da buradan aldığı mesajı fiyatlamaya geçecektir. Bu nedenle meclis başkanlığı adaylıkları ve seçim süreci piyasa tarafından yakından takip edilecek.
Piyasa iyimser bekleyişte
Seçim sonrası oluşan sert düşüşte ortaya çıkan boşluk geçtiğimiz iki haftada gelen alımlarla dolduruldu. Bu süreç piyasanın koalisyon kurulacağına inandığının göstergesi. Buna karşın bu denli sert hareketlerin olduğu dönem içinde hacmin göreceli olarak düşük kalması, başlayan yükselişin yerini çok çabuk volatiliteye bırakacağının işareti. Bu hafta yemin töreni ve Meclis Başkanlığı seçimi ile başlayacak süreç, zaman zaman morallerin düşmesine, zaman zaman da sert yükselişlere sahne olacaktır. Şuan piyasa koalisyon hükümeti kurulması senaryosunun büyük bir kısmını fiyatladı. Buna karşın ortaya çıkacak hükümet piyasa tarafından beğenilecek olursa seçim öncesi görülen 87-88 bin civarındaki zirveler yeni hedef olacaktır. Koalisyon görüşmeleri uzayacak ve özellikle Meclis Başkanlığı seçimlerinde bir uzlaşı tablosu ortaya çıkmayacak olursa da hızla 76-77 bin civarı gündeme gelebilir. Özetle şu anki fiyatlar sağlıklı bir hükümet kurulacağı senaryosunu yarı yarıya yansıtıyor. Bu konuda şüphe doğacak olursa önce seçim sonrası görülen dipler, olası bir erken seçim ihtimalinde de çok daha aşağısı gündeme gelebilir. Kurulacak kalıcı bir hükümet ise sene içindeki zirveleri yeniden gündeme getirecektir. Bu nedenle koalisyonun kurulacağına inananlar, koalisyon netleşene kadar mevcut pozisyonlarını taşıyabilirler. Kısa vadede iyimserlikten faydalanmak isteyenler ise hisse alımlarında sanayi şirketlerine göre çok daha ucuz kalan banka hisselerini tercih edebilirler.
TCMB, “Bekle-Gör” stratejisine devam eder…
Yeni haftada yurtiçi ekonomik takvime baktığımızda öne çıkan en önemli gelişmenin Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) Salı günü gerçekleştireceği Haziran ayı Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı olacak. Gerek hükümet kurulmasına yönelik belirsizliklerin sürmekte olması gerekse de Fed’in piyasa beklentilerinin aksinde herhangi bir adım atmaması nedeniyle; TCMB’nin bu ayki toplantıda da politika faizi ve faiz koridorunda herhangi bir değişikliğe gitmesini beklemiyoruz. Diğer taraftan, Fed’in faiz artırımlarına çok yüksek ihtimalle Eylül ayında başlayacağı varsayımıyla gelecek dönemlerde TCMB açısından faiz indirimlerinden ziyade faiz artırımlarının gündeme gelmesini beklediğimizi de ifade etmekte de fayda var. Çarşamba günü açıklanacak olan Haziran ayı Kapasite Kullanım Oranı ve Reel Kesim Güven Endeksi verileri ikinci çeyrek ekonomik büyümesi hakkında fikir verebileceğinden takip edilmeli. Şu ana kadar açıklanan yılın ikinci çeyreğine ilişkin öncü büyüme verileri; yılın ilk çeyreğine nazaran daha pozitif bir görünüm sergilemekte. Pazartesi günü açıklanan Haziran ayı Tüketici Güven Endeksi 66.4 seviyesinde gerçekleşti. İkinci çeyrek boyunca karışık bir görünüm sergileyen Tüketici Güven Endeksi, 0-200 aralığında değer alabilmekte. Endeksin 100’den büyük olması tüketici güveninde iyimser durumu, 100’den küçük olması tüketici güveninde kötümser durumu gösteriyor.
İşsizlik beklentilerin altında; bütçe dengesinde işler yolunda…
Geçen hafta yurtiçi ekonomik takvim sakindi. Hafta boyunca açıklanan en önemli veriler Mart ayı İşsizlik Oranı ile Mayıs ayı Bütçe Dengesi oldu. İşsizlik Mart ayında % 10.6 ile % 10.8 seviyesindeki beklentilerin altında gerçekleşti. Mevsimsel etkilerin yanı sıra yılın ilk çeyreğinde ekonomik aktivitede gözlenen kıpırdanmaların da işsizlik oranındaki düzelmeye destek olduğu söylenebilir. Verinin detaylarına bakıldığında işsizlik oranındaki toparlanmaya en önemli katkının tarım ve hizmet sektöründen geldiği görülmekte. İşsizlik oranları ekonomik büyüme ile ve mevsimsel etkilerle doğrudan ilişkili bir yapıya sahip. Yıllar itibariyle Ocak – Şubat aylarında işsizlik oranında en yüksek rakamlar görülmekte, Mart ayıyla birlikte mevsimsel etkilerin olumluya dönmesiyle yıl ortasına kadar gerileme görülmektedir. Mevsimsel etkilere ek olarak açıklanan Mart ayı Sanayi Üretimi verisinin sürpriz bir artış göstermesinin de verececeği katkıyla, işsizlik oranının Mart ayından itibaren Temmuz-Ağustos aylarına kadar düşüş trendine gireceğini tahmin ediyoruz. Bütçe Dengesi Mayıs ayında 1.6 milyar TL fazla verdi (Mayıs 2014: + 1.5 milyar TL). Böylece, bütçe açığı Ocak – Mayıs döneminde geçen yılın aynı dönemine göre % 12.4 azalarak 2.4 milyar TL’ye geriledi. Yine, aynı dönemde, faiz dışı fazla yıllık bazda % 15.7 artarak 25.6 milyar TL düzeyinde gerçekleşerek yılsonu bütçe hedefinin % 77.5’ine ulaştı.
Fed şaşırtmadı, Yunanistan konusundaki belirsizlik devam ediyor…
Küresel yatırımcıların geçen hafta boyunca tüm dikkati Fed’in Haziran ayı toplantısından gelecek mesajlar ile Yunanistan’ın borç ödeme görüşmelerindeydi. Fed’in beklenildiği gibi faizlerde bir değişiklik yapmamasına ek olarak Fed Başkanı Yellen’ın basın konferansı ve Fed üyelerinin tahminlerinden de herhangi bir sürpriz çıkmamasıyla odak tamamen Yunanistan oldu. Faiz artırımlarının başlangıç zamanına ilişkin halen net bir mesaj verilmese de, Fed üyelerinin yıl sonu faiz beklentilerini baz alarak; bundan sonra açıklanacak ekonomik verilerin seyrine göre Eylül ve/veya Aralık ayında çok yüksek ihtimalle faiz artırımlarına başlanacağını söyleyebiliriz. Yunanistan Başbakanı Çipras’ın AB liderleri yeni bir öneri sunduu ve bu önerilerin Avrupa Komisyonu tarafından olumlu karşılandığına ilişkin açıklamalar basına yansıdı. Önerilerin detaylarına ilişkin henüz resmi bir açıklama bulunmuyor. Euro Bölgesi liderlerinin Pazartesi günü Yunanistan konusunda gerçekleştireceği acil toplantı son derece kritik bir önem kazandı. Zira, Yunanistan’ın mevcut kurtarma programı bu ay sonu itibariyle sona ermekte ve eğer IMF’ye olan yaklaşık 1.6 milyar euroluk geri ödeme yapılamazsa, ülke temerrüde düşecek. Diğer taraftan, Japonya Merkez Bankası (BoJ) da geçen hafta gerçekleştirdiği toplantıda faizlerde herhangi bir değişikliğe gitmezken; bilgilendirme stratejisinde değişikliğe gitti. Buna göre, BOJ, yıllık toplantı sayısını düşürerek her bir üyenin ekonomik tahminlerini yayımlama kararı aldı.
Yeni haftada ne konuşacağız?..
Yeni haftada yurtiçinde ekonomik gündem Merkez Bankası’nın Haziran ayı toplantısı olacak. TCMB’nin para politikasında herhangi bir değişikliğe gitmesini beklemiyoruz. Bu hafta, hükümetin kurulmasına ilişkin belirsizliklerin sürmesine ek olarak milletvekillerinin yemin töreni ve Meclis Başkanı seçimi gibi gelişmelerin de takip edilecek olmasıyla yurtiçi piyasaların gündemini yine ağırlıklı olarak siyaset belirleyecek denebilir. Yeni haftanın odak noktası yine Yunanistan olacak. Özellikle de Pazartesi günü Brüksel’de Euro Bölgesi liderlerinin gerçekleştireceği acil toplantı, Yunanistan’ın 30 Haziran’da sona erecek olan IMF’ye olan borcunu ödeyip ödeyemeyeceği, diğer bir deyişle, temerrüde düşüp düşmeyeceği konusunda bir kırılma noktası olabilir. ABD tarafına baktığımızda, Salı günü Dayanıklı Mal Siparişleri, Çarşamba ekonomik büyüme ve Perşembe Kişisel Harcama ve Gelirler gibi Fed’in para politikası kararları üzerinde belirleyici olabilecek son derece önemli veriler açıklanacak. Diğer taraftan, yeni haftada Euro Bölgesi, Almanya, Fransa, Japonya, Çin ve ABD Haziran ayı öncü PMI verileri takip edilecek. Asya tarafında Japonya’nın Mayıs ayı enflasyon, işsizlik ve hane halkı harcamaları verileri de haftanın öne çıkan diğer verileri olarak sıralanabilir.
Gedik Yatırım’ın Takibinde Olan Hisseler İçin Tıklayın.