İşte ALB Forex tarafından haftalık olarak yayınlanan piyasa raporu:
BİST 100 endeksi bu hafta 83.768 – 80.233 seviyeleri arasında işlem gördü. Endeks haftayı yüzde 1,95 değer kaybederek ve 80.894 seviyesinden tamamladı. Banka Endeksi yüzde 4,79 değer kaybetti. Sanayi Endeksi ise yüzde 0,50 değer kaybetti.
Avrupa cephesi yine hareketliydi
Avrupa cephesinde hareketli bir hafta geride bırakılırken, haftaya damgasını vuran satır başları şu şekilde sıralandı. Euro Bölgesi’nde haftanın genelinde yoğun veri akışında ülke ve bölge bazlı imalat ve hizmet PMI verileri takip edildi. Fransa imalat PMI verisi beklenti altında kalırken, hizmet PMI beklentiye paralel gerçekleşti. Almanya ve Euro Bölgesi’nde ise hem imalat hem de hizmet PMI verileri beklentiden yüksek geldi. Özellikle Almanya ve Euro Bölgesi PMI verileri ekonomik toparlanma açısından olumlu sinyal verdi. Hafta içerisinde gündemimizde yer alan bir diğer konu ise, Draghi konuşması oldu. Draghi konuşmasında parasal genişlemenin döviz kuru etkisinin kısmen önemli olduğunu, satın alınacak yeterli miktarda tahvil bulunamayacağı endişesinin olmadığını ve Mart ayı sonunda niceliksel gevşemenin hacminin 60 milyar Euro’ya yükseleceğini söyledi. Draghi alışılagelmiş konuşması ile ezber bozmazken, piyasalar üzerinde sert bir etki yaratmadı. Hafta içerisinde piyasaların gündemine bomba gibi düşen gelişme ise Yemen’den geldi. Avrupa borsaları Suudi Arabistan ve müttefiklerinin Yemen’deki hedefleri bombalamaları ile birlikte Orta Doğu’da yükselen tansiyonun piyasalarda yarattığı tedirginlik etkisiyle satış baskısı altında kaldı. Bu hafta da hareketli gündem nedeniyle Avrupa’da sular durulmayacak. Özellikle önümüzdeki hafta veri akışına baktığımızda Avrupa ekonomisini yakından ilgilendiren veri akışı nedeniyle ajandamız yoğun. Almanya TÜFE ve işsizlik oranı, Euro Bölgesi TÜFE ve işsizlik oranı, Fransa, Almanya ve Euro Bölgesi imalat PMI verileri piyasaların odağında olacak.
ABD veri akışına ve jeopolitik gündeme duyarlıydı
ABD tarafında da yoğun veri akışı ve jeopolitik risklerin yeniden telaffuz edilmesiyle birlikte hareketli bir hafta geride bırakıldı. Hafta içerisinde gündeme konu olan veri akışında merakla beklenen hem çekirdek TÜFE hem de TÜFE verileri beklenenden yüksek gelirken, yeni ev satışları 539 bin ile 464 bin olan beklentiden oldukça yüksek geldi. Hareketli haftada piyasaları şaşırtan veri ise dayanıklı mal siparişleri oldu. Şubat ayı dayanıklı mal siparişleri yüzde 1,4 gerilerken, çekirdek dayanıklı malların siparişleri ise yüzde 0,4 geriledi. ABD borsaları da dünya geneline paralel olarak jeopolitik risklerin baş göstermesi ile birlikte tedirgindi. Haftanın son işlem gününde de ABD’de yoğun veri akışında GSYH, 4. çeyrekte yüzde 2,2 ile beklenti olan yüzde 2,4’ün aşağısında kaldı ve herhangi bir revizyona uğramadı. Çekirdek PCE enflasyonu ve reel tüketim harcamaları beklentiye paralelken, Michigan tüketici güveni ise piyasa beklentisini aştı.
Hafta içerisinde yurt genelinde piyasaların hikayesi oldukça kabarıktı
Hafta içerisinde yurt genelinde piyasaların hikayesi oldukça kabarıktı. Moody’s’in Türk bankacılık sektörüne ilişkin raporu piyasalarda ses getirdi. Raporda, bankacılık sektörünün görünümünün kurlardaki oynaklık ve ekonomik büyümedeki yavaşlama nedeniyle negatif olduğunu belirtildi. Ayrıca söz konusu raporda, ‘Türk bankalarının yükselen borçlanma maliyetleri nedeniyle daralan net kar marjı baskısıyla karşı karşıya kalacağını düşünüyoruz’ ibaresi yer alıyordu. Raporun yayınlanmasının ardından USDTRY paritesindeki hareketlilik gözlerden kaçmadı. Moodys’in Türk bankalarını negatif izlemeye alması ve risklere vurgu yapmasının getirdiği tedirginliğin yanı sıra, başta Suudi Arabistan olmak üzere Orta Doğu’da kurulan koalisyonun Yemen’deki isyancı milislere operasyon yapması, İran’ın bu duruma tepki göstermesi ile Orta Doğu’da artan tansiyon, dünya geneline paralel olarak Borsa İstanbul’a satış getirdi. USDTRY paritesi de hareketli bir gün geçirirken, altın, petrol ve diğer emtialar ise güvenli varlık olarak değerlendi.
30 Mart haftası beklentileri:
Hafta boyunca seyri zayıflayan Borsa İstanbul’da bu hafta Türk Lirası üzerindeki baskıların seyri merak konusu olacak. Geçtiğimiz günlerde doların tansiyonu sakinleşti mi diye düşünürken, dünya ve yurt genelindeki gelişmelerin kuru etkilemesi ve haftaya ilişkin veri akışının piyasaları yakından ilgilendirmesi kurun hareketlerini önemli kılıyor. Bu hafta piyasalar yurt içinde ve yurt dışında yoğun veri akışı ile yön arayacak. Merceğimizi yurt içine çevirdiğimizde 4.çeyrek büyüme verisi, ticaret açığı ve enflasyon rakamları ön planda yer alacak. Bir süredir, ‘ülkemizi düşük büyüme tehdidi bekliyor’ cümlelerine sık sık rastlıyoruz. Petrol fiyatlarının düşmesi nedeniyle enflasyonda gerileme beklentisi ise ayrı bir gündem maddesi bizler için. Söz konusu veri akışı kurda hareketlilik yaratabileceğinden yakından izlenmeli. Yurt dışında ise ayın sonuna yaklaşırken, ABD’de tarım dışı istihdam haftasına geldik. Hafta içerisinde piyasa beklentisi 250 bin olan tarım dışı istihdam verisi ile beklentisi yüzde 5,5 olan işsizlik oranı verisi piyasaların seyrinde belirleyici olacak.
Söz konusu gelişmelerle ile birlikte geçtiğimiz hafta seyri zayıflayan endekste, bu hafta USDTRY paritesinin 2,60 seviyesi üzerinde tutunması ve yeni rekor arayışlarını gündeme getirebileceğinden Borsa İstanbul’da satış baskısının derinleşmesine yol açabilir. Bu açıdan kurlardaki hareketin izlenmesi önem arz ediyor. Hafta içerisinde ağırlıklı olarak sancılı seyrin görüldüğü endeksin bu hafta 80.000 seviyesi üzerinde tutunması önemli. Zira endeksin 80.000 desteğini aşağı yönlü kırması durumunda FED sonrası endekste oluşan boşluk kapanacak olup, satış baskısının devamı ile karşılaşılabilir. Bu kapsamda 77.500 ve 75.500 seviyeleri destek seviyeleri olarak izlenebilir. Endekste anlamlı yükseliş denemelerinin görülmesi durumunda 81.500 ve 83.000 seviyeleri direnç seviyeleri olarak izlenebilir.