Haftalık Piyasa Raporu / ALB Menkul – (26-30 Ekim 2015)

Ekonomide Draghi, Çin, Seçim haftası

Geçtiğimiz haftanın gündeminde Avrupa Merkez Bankası Başkanı Mario Draghi’nin konuşması dünya genelinde piyasalarda ses getirdi.Son dönemde Euro Bölgesi’nde enflasyonun negatif tarafta seyretmesinin ardından AMB’den mevcut parasal genişleme programının süresinin uzatılması beklentisi oluşmuştu. Draghi dün yaptığı toplantıda bu konuya değindi ve parasal genişlemenin Eylül 2016 veya gerekli görülürse ötesinde devam edeceğini kaydetti ve ‘’Aralık ayında genişlemenin derecesini gözden geçireceğiz’’ dedi. Bunun yanı sıra Draghi, mevduat faizini düşürmeyi tartıştıklarının da altını çizdi. Gelen bu açıklamanın ardından Euro sert değer kaybetti.

İşte ALB Forex Araştırma Uzmanı Eda Önder Öztürk’ün haftalık analizi,

ABD tarafında gündem nispeten daha sakin olurken, haftanın son işlem gününde Çin Merkez Bankası’nın faiz indirmesiyle birlikte dolar endeksi değerlendi ve gelişmekte olan ülke para birimleri dolar karşısında zayıfladı.

Yurt içinde haftanın en önemli gündem maddesi Merkez Bankası faiz oranı kararı idi. Merkez Bankası faizlerde beklenildiği gibi herhangi bir değişiklik yapmadı. Ancak yayınlanan para politikası kurulu kararlarında yapılan değişiklikler dikkat çekiciydi.

Merkez Bankası’nın para politikası duruşunu neredeyse Fed’e endekslemiş olması ve yurt içinde siyasi belirsizlik süreci devam ederken faiz oranlarında değişikliğe gitmemiş olması sürpriz niteliği taşımıyor. Yayınlanan metinde birkaç ufak tefek değişiklikler görsek te geniş resimde Merkez’in bu aksiyonları bir anlam ifade etmiyor. Temkinli duruş, yerini sıkı duruşa bıraktı. Bu elbette daha şahin bir ifade, ancak Fed’in faiz artırım olasılığının ötelenmesi ile güvercinleşmiş bir Merkez Bankası olduğunu unutmamak gerek. Bununla birlikte getiri eğrisi de referans olmaktan çıkarıldı. Zaman zaman hesaplanmasına ilişkin tartışmalara konu olan ve son zamanlarda kıyıda köşede kalan verim eğrisinin çıkarılması faydalı oldu diyebiliriz. Son olarak ve en önemlisi enflasyon görünümündeki iyileşme ifadesinin kalkması ile Merkez enflasyon konusunda daha gerçekçi olmaya başlamış, iyimserliğini azaltmıştır. Çünkü enflasyon görünümünde iyileşme aksine bozulma trendi devam ediyor.

Endeks cephesinde ise, yurt dışındaki pozitif hava ile birlikte bir süredir görülen olumlu hava geçtiğimiz haftanın genelinde de hakim oldu. Endekste son günlerde görülen yukarı yönlü hareketleri değerlendirdiğimizde, bir süredir Borsa İstanbul ve Türk Lirası’nın gelişmekte olan ülke para birimleri ve piyasaları ile birlikte kitlesel bir hareket içinde olduğunu söyleyebiliriz. Aslında olaya biraz daha konjonktürel yaklaşmak gerekiyor.

Yurt içinde ekonomik verilere bakıldığında olumlu bir tablo çizilmesi zor. Ancak söz konusu olumsuz tabloya rağmen, Fed’in faiz artırımını Eylül ayında pas geçmesi ve Aralık ayına ilişkin ihtimallerinde zayıflaması Merkez’in elini rahatlatıyor. Merkez’e manevra alanı yaratan bir diğer etmen ise bahsettiğimiz kitlesel hareket ile birlikte gevşeyen döviz kurları oldu. Bu iyimserlikte biraz daha küresel hareketlerin etkilerini okumak gerekiyor. Endeks yakın zamanda, aynı diğer gelişmekte olan ülke borsaları gibi Fed’in yakın zamanda faiz artıramayacağı iyimserliğinden etkilendi. ABD’den son dönemde gelen verilerin böyle bir artırıma işaret etmemesi, Çin’den gelen 3. Çeyrek GSYH verisinin de, son 6 yılın dibinde olsa da piyasayı rahatsız etmeyecek bir seviyede gelmesi bizim için iyi haber şeklinde fiyatlanıyor. Söz konusu pozitif hava bizlerin yurt içindeki seçim sürecini ve güvenlik risklerini gölgede bıraktığından bahse konu olan riskler hali hazırdaki fiyatlamaların içerisinde yer almıyor. Bu sebeple yükselişlere temkinli yaklaşmakta fayda var.Hali hazırda seçimlere 1 hafta kadar kalmışken, seçim sürecinin yaratacağı atmosferi gözden kaçırmamak gerekli.

Hali hazırda seçim anketleri gündeme düşse de 7 Haziran öncesindeki tablodan farklı bir manzara var karşımızda. 7 Haziran öncesinde piyasalar tarafından arzu edilmeyen senaryo olan koalisyon, şimdilerde istenilen senaryo haline geldi. Piyasalarda anket sonuçlarına da farkındalık azalmış durumda. Kasım seçimi yaklaşırken siyasi yetkililerden ılımlı açıklamalar da koalisyon umutlarını artırırdı.

He ne kadar taraflardan ılımlı açıklamalar gelmiş olsa da tarafların duruşları belli olduğundan piyasaların inanacağı uzun soluklu bir koalisyon hükümeti görmek için sancılı bir süreç bizleri bekliyor. Bununla birlikte koalisyon hükümeti sonrasında da hep telaffuz ettiğimiz güven verecek bir ekonomi yönetimi şart. Ülkede devam eden belirsizlikler ve risklerin baskın olması nedeniyle bir süredir ülke ekonomisinde herhangi bir ilerleme kaydedilemedi.Bu sebeple seçim sonrası dönemde oynaklığın artacağı ve risklerin sıklıkla telaffuz edileceği bir dönemin bizleri beklediğini düşünüyorum.

Bizleri bekleyen haftada yurt içinde seçim atmosferinin yanı sıra, yurt dışındaki gündemi de gözden kaçırmamalıyız.Bu hafta ABD’de yoğun bir gündem bizleri bekliyor. Fed’in Ekim ayı toplantısından bir faiz artırımı beklenmemekle birlikte, politika açıklamasında FOMC’nin ABD ekonomisi ve faiz artışı hakkında nasıl bir noktada olduğunu görme şansımız olacaktır. Olası bir Aralık sinyali dolar lehine hareketler görmemize neden olabilir. Bu hafta açıklanacak olan GSYH, PCE ve dayanıklı mal siparişleri gibi veriler de dolar hareketine katkıda bulunabilir.

Hatırlanacağı üzere ABD’den gelen veri akışına ilişkin olarak algı oldukça oynak. Gelen iyi bir veri ile birlikte Fed’in faiz artırımına ilişkin beklentiler piyasada fiyatlanmaya başlarken, kötü gelen bir veri ile birlikte Fed’in faiz artırımını erteleyeceği beklentisi piyasalardaki yerini buluyor. Son dönemde gözlemlenen bu algı nedeniyle bu hafta ABD’den gelecek veri seti piyasaların yakın markajında olacaktır.
Avrupa’da takip edilecek enflasyon verileri ise, Draghi’nin geçtiğimiz toplantıda enflasyona ilişkin endişeleri belirtmesinin ardından ayrıca önem taşımaktadır. Söz konusu veri akışı gelişmekte olan ülke para birimlerinin seyrini yakından ilgilendirmektedir.

Haftalık bazda teknik seviyelere değinecek olursak, 80.000 seviyesinin üzerinde kalıcılık sağlanması durumunda haftalık hedefler 82.500 ve 84.000seviyeleri olup, geri çekilmelerde 78.000 – 77.500 aralığa realizasyon görebiliriz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir