Haftalık Piyasa Beklentileri
ABD seçimleri sonrası piyasalarda başlayan iyimserlik devam ediyor. Borsa İstanbul’da bir ayı aşan zaman dilimindeki prim %15’i geçti. Hisse bazında ise daha yüksek primler söz konusu. Bazı lokomotif banka hisselerindeki kazançlar ise yaklaşık olarak %33-35 seviyelerinde. ABD’nin yeni başkanı olarak Trump’ın seçilmesi sonrası ABD borsalarındaki coşku diğer borsalara da yansıdı. Ardından bunu iç piyasalara yönelik gelişmeler takip etti. TCMB’nin son toplantı metininde faiz indirim sinyali olarak algılanan ifadeler olumlu fiyatlandı. Geçen hafa açıklanan enflasyon verileri yine olumlu karşılanan bir başka gelişme oldu. 3 Aralık’ta; Tüketici fiyat endeksi Kasımda aylık %2.24, yıllık %47.09, mevsimlik ürünler hariç TÜFE aylık %1,59 artış olarak açıklandı. TÜFE piyasa beklentilerinin hafif üzerinde gelirken ekim ayının altında gerçekleşti. Ayrıca piyasalar manşet, hizmet ve çekirdek enflasyonun bir önceki aya göre yavaşlamasını öne çıkarırken TCMB’nin aralık toplantısında faiz indirimine başlayabileceği öngörülerini fiyatlamaya başladı. Bir bakıma bardağın dolu tarafını gördü. Ancak çok dillendirilen %2.5 değil de daha düşük oranda bir indirim olasılığı ağırlık kazandı. Ayrıca son iki çeyrekteki ekonomik daralma (GSYH) ile teknik resesyon durumu da faiz indirimini kuvvetlendiren bir etken. Faiz düşüşü söz konusu olunca banka hisselerindeki çıkış ivme kazandı. Bu durum piyasanın geneline yansıdı. Cuma günü ise SPK tarafından BIST50 hisselerinde açığa satışın kaldırılması, BDDK’nın bankalar ve finansal kuruluşlarda 2025 yılında enflasyon muhasebesi uygulanmaması kararları piyasalardaki iyimserliği destekledi. Hatırlanırsa 6 Şubat deprem felaketi sonrası konulan açığa satış yasağının kalkması bir süredir bekleniyordu. Bankalarda zaten enflasyon muhasebesi uygulaması yoktu. Ancak 2025 yılı için tereddütler bitmiş oldu. Enflasyon muhasebesinin bilançolar üzerindeki etkileri malum. Birçok sanayi şirketi enflasyon muhasebesi nedeniyle zarar gösterdi. Bankaların da zarar etmesi durumu söz konusu olsa idi sektöre, piyasaya ve ekonomiye olumsuz yansımaları olacaktı. 2025 yılı için sanayi şirketleri için de enflasyon muhasebesi konusunun gözden geçirileceğine dair ekonomi yönetiminden açıklamalar gelmişti. Bu aşamada resmi açıklama yapılmadan sonuç ne olur bilmek zor. Birbiri ardına gelen bu haberler Borsa İstanbul’da moralleri ve işlem hacmini yükseltti. Bu durum “hareket olan yerde bereket olur” misali yatırımcı ilgisinin arttığının göstergesi aynı zamanda. BIST100 Endeksi ve hisseler üzerindeki atalet kalktı. Temmuz ayından kasımın ilk haftasına kadar baskı altında kalan borsanın, son gelişmeleri olumlu yönde fiyatlaması olağan bir durum. Borsa üzerindeki etkilerinin azalmakla birlikte bir süre daha devamı beklenebilir. Faiz düşüş olasılığı belirdiğine göre şimdiye kadar mevduat gibi sabit getirili yatırım araçlarında kalan bir kısım tasarruf sahiplerinin alternatif arayışını hızlandırması olasıdır. Konut satışları haziran ayından bu yana artıyor. Borsa İstanbul’da işlem hacmindeki yükseliş ilginin önemli bir işareti olarak kabul edilmekle birlikte iyimserlik korunabilir.
Uygulanan ekonomik programın enflasyon konusunda henüz beklenen sonucu elde edememesine rağmen parasal veriler ve Türkiye’nin risk primi (CDS) gibi parametrelere yansımaları devam ediyor. Türkiye’nin 5 yıllık risk primi 250 seviyelerine kadar düştü. Hatırlanırsa geçtiğimiz yıllarda 600-700’lü seviyeleri test etmişti. Türkiye’ye ciddi bir sıcak para girişi var. Doğrudan yatırımlarda ise henüz bir ivme yok. Yüksek faiz, yerli ve yabancı yatırımcı nezdinde TL’ye ilgiyi artırdı. TCMB dünyada en yüksek faizi veren birkaç banka arasında yer alıyor. Ortodoks ve rasyonel politikalara dönüş çerçevesinde ilk önemli yansımalar TCMB rezervlerinde kendini gösterdi. 26 Kasım ile biten haftada 1.1 milyar dolarlık artışla brüt rezervler 157.7 milyar dolara yükselirken swap hariç net rezerve 45 milyar doları geçti. Yüksek rezerv ve yüksek faize rağmen son günlerde döviz kurlarındaki artışı faiz indirim beklentilerine yormak yerinde olacak. Aynı hafta yabancı yatırımcılar 280 milyon dolarlık hisse senedi, 610 milyon dolarlık tahvil bono alımı yaparken bankalar yurtiçi yerleşiklerin döviz mevduatı 512 milyon dolar düşüşle 165.7 milyar dolar oldu. Kur korumalı mevduatta ise erime sürdü, haftalık bazda 25 milyar TL’nin düşüşle toplamda 1.2 trilyon TL’nin de altına geriledi. Parasal büyüklüklerde küçük çaplı dalgalanmalar dışında çok belirgin bir yön değişimi söz konusu değil.
Haftalık Hisse Önerileri
Kaynak: Meksa Yatırım Haftalık Bülten