Haftalık Piyasa Beklentileri
Borsa İstanbul’da tepki alım denemelerine rağmen satış baskısı sürüyor. Ancak son günlerde geri çekilmelerde alımların sıklık kazanması baskının azalmaya başladığını gösteriyor. Temmuz ayının ikinci yarısından itibaren başlayan düşüş hareketi dördüncü ayına girdi. Orta, uzun dönem için hisselerde primsiz ve iskontolu bir görünümden söz etmek mümkün. 09/2024 bilançoları yayınlanmaya devam ediliyor. Bilanço performanslarının 06/2024 dönemdekiler gibi düşük kalması borsanın yumuşak karnı olarak görülüyor. Geçen hafta Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in enflasyonda düşüş başladı şeklindeki görüşleriyle açığa satışın kalacağı konusundaki açıklamaları sonrası başlayan tepki çıkışı güç kazanamadı. Bunun başka gelişmelerle desteklenmesi gerekecek. Piyasaların dikkati yarın açıklanacak ekim ayına ait enflasyon verilerinde olacak. Beklenti aylıkta %2.5, yıllıkta ise %48 civarında. Enflasyonun önemi TCMB’nin olası faiz indirimi için en önemli parametrelerden biri olmasıyla ilgili. Enflasyon verileri daha çok aylık veriler üzerinde okunuyor. Doğrusu da bu. Aylık enflasyonda bir düşüş gerçekleşirse bu durum TCMB’nin faiz indirimlerinin önünü açacağı için piyasalar üzerinde olumlu etkiye neden olabilir. Fakat beklentiler henüz o yönde bir işaret vermiyor. Son haftalarda yazdığımız üzere; Gıdada yaz mevsimselliğinin geçmesi, döviz kurlarının düşmemesi, hizmet sektörü enflasyonundaki katılık, beklentilerde kırılma olmaması gibi faktörler önemini koruyor. Ancak yine de yarınki veriyi ve gerçekleşmeleri görmek gerekecek. Bununla birlikte TCMB’den faiz indirimi beklentileri 2025 yılının ilk aylarına ertelenmiş durumda. Kasım veya aralık ayında olmasını bekleyenler de yok değil. Ama sayıca azlar. Dip not olarak eklemek gerekirse, geçtiğimiz perşembe akşamı açıklanan TL mevduatta stopaj artışının etkisi çok sınırlı kalabilir. Belki döviz üzerinde bir parça hissedilebilir. Ancak yüksek faiz nedeniyle mevduat ve TL’ye olan talebi etkilemesi zor. Cuma gecesi Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu S&P Türkiye’nin kredi notunu bir kademe artırarak B+’dan BB-‘ye yükseltti, görünüm pozitiften durağana çekildi. S&P, bu yıl ikinci kez not artırımına gitmiş oldu. Uygulanan ekonomik programın sonucu olarak görmek lazım. Beklenen bir gelişme olduğu için piyasalar üzerindeki etkileri olumlu ancak sınırlı kalabilir.
Dış piyasalar, ABD’de 5 Kasım Salı başkanlık seçimi ve 7 Kasım Perşembe Fed toplantılarına odaklandı. Anketlere göre; Cumhuriyetçi aday Trump ile Demokrat aday Harris arasındaki yarış başa baş gidiyor. Trump’ın kıl payı önde olduğuna dair haberler de geçiyor. Muhtemelen seçim sonuçları daha netlik kazanmadan ABD Merkez Bankası (Fed) toplantısı ve faiz kararı gelecek. Yoğun geçecek önümüzdeki haftaya dış piyasalar biraz temkinli giriyor. Borsalardaki kâr satışları dikkat çekerken gelen satışlar bu aşamada teknik düzeltme boyutunda kaldı. Ancak satışlar sonrası tepki alımlarının gecikmesi zayıflık göstergesi olarak görülebilir. Temkinli görünüme neden olan gelişmeler ise; ABD ve Euro Bölgesi’nde ekonomik verilerin toparlanmaya işaret etmesi, Euro Bölgesi ile Almanya’da enflasyonun tekrar yükselişe geçmesi olarak özetlenebilir. Euro Bölgesi’nde enflasyon (TÜFE) tekrar %2 hedefine yükseldi. Almanya’da ise enflasyon % 2 hedefini aşarak ekim ayında % 2,4 oldu. ABD ekonomisi güçlü kalan tüketim harcamalarının etkisiyle yılın üçüncü çeyreğinde % 2,8 büyüdü. Almanya ekonomisi, bu yılın üçüncü çeyreğinde % 0,2 büyüyerek teknik resesyondan kurtuldu. ABD’de bekleyen konut satışları endeksi, eylülde % 7,4 ile piyasa beklentilerini aştı. ABD’de ADP özel sektör istihdamı Ekim’de 233 bin artışla beklentilerin üzerinde geldi. Ekonomik verilerin güçlü gelmesi, merkez bankalarının faiz indiriminin devamı için tereddütleri de beraberinde getirdi. Cuma günü ABD’de tarım dışı istihdam Ekim’de +12 bin kişi (Beklenti: +113 bin önceki: +254 bin) olarak açıklandı. Bu durum 25 baz puanlık indirim beklentisini tekrar kuvvetlendirdi. Fakat tarım dışı istihdamdaki düşüşte ABD’de etkili olan kasırga ve grevlerin etkisi olabileceği konusunda değerlendirmeler yapıldı. Bu açıdan piyasalar üzerindeki etkileri kısa süreli ve zayıf kaldı. Avrupa Merkez Bankası için ise 50 baz puanlık indirim yerini 25’e bırakmış durumda. Bilindiği üzere son aylarda dış piyasalardaki iyimserliğin kaynağında ABD ve Avrupa merkez bankalarının faiz indirim kararları vardı. Bu yöndeki beklentiler ekonomik verilerin seyrine bağlı olarak değişkenlik gösteriyor. Değişim daha çok faiz indirimlerinin zamanlaması ve adımın boyutu ile ilgili. Euro Bölgesi ve Almanya’da ekonomik verilerin ve enflasyonun canlılık göstermesini Avrupa Merkez Bankası’nın son aylardaki faiz indirim hamlelerine bağlamak mümkün. Enflasyonda doğalgaz başta olmak üzere enerji maliyetlerindeki artışın yansımaları da katkı yapmış olabilir. Faiz düşünce doğal olarak ekonomik aktivite ve enflasyon etkileniyor.
İç ve dış piyasalarda yoğun ve önemli gündem konularına bağlı olarak dalgalı bir seyir yaşanabilir.
Haftalık Hisse Önerileri
Kaynak: Meksa Yatırım Haftalık Bülten