Haftalık Piyasa Beklentileri
Borsa İstanbul büyük deprem sonrası yaşanan dalgalanmanın ardından olağan seyrine kısmen de dönmeye başladı. Bir dengelenme söz konusu. Daha stabil, hisse bazlı hareketlerin öne çıktığı, kısmen de olsa dış piyasalardaki gelişmelere tepki veren, gündeme daha duyarlı bir görünüme bürünmeye başlaması durumu öne çıkmış durumda. BIST100 Endeksi’ne halen önemli ölçüde inşaat grubu hisseleri yön vermeye devam etmekle birlikte diğer sektörlerde de bir hareketlenme gözleniyor. Depremin ardından başlayacak bina yapımları doğal olarak inşaat sektörü hisselerini hareketlendirdi. Çimento, demir çelik, seramik, boya sektörüne ait hisselerdeki primler ikinci aşamada beyaz eşya ve ev tekstili gibi sektörlere de yansımıştı. Kısa sürede yüksek primler kâr satışlarını beraberinde getirince BIST100 Endeksi’nde geri çekilme yaşandı. Ayrıca, BES fonları ve şirketlerin geri alım kararlarına bağlı talep yönlü taahhütlerin belli ölçüde yerine getirilmesiyle borsayı destekleyici tedbirlerin etkisi azalmaya başladı. Bu açıdan borsada önümüzdeki günlerde muhtemelen daha yataya dönen bir hareket tarzıyla hisse bazlı hareketliliğin öne çıktığı bir seyir görebiliriz. Yön konusunda BIST100 Endeksi’nin inşaat grubu hisselerine bağımlılığı azalabilir. Bu durumda borsada yaşanan sert düşüşle birlikte geri çekilen diğer hisseleri daha yakından izlemeye almak gerekebilir. Geçen haftanın sonuna doğru bu yönde zayıf da olsa bir hareketlenme vardı. Banka hisselerinde görülen tepki alım denemeleri henüz güç kazanmış değil. Ancak son dönemdeki durgunluğu biraz üzerinden atmış durumda. Yayınlanmaya devam eden 2022 yılın son çeyrek bilanço sonuçlarına göre hisselerde ayrıca bir hareketlilik olasıdır.
Yaşanan büyük deprem ile birlikte 2023 yılında yatırım tercihlerinde bir değişiklik yaşanabilir mi sorusu akla geliyor. Hatırlanırsa 2022 yılında Borsa İstanbul ve konut, yüksek enflasyonu yenen iki yatırım aracı olarak kayıtlara geçti. TCMB Konut Fiyat Endeksine göre; Türkiye ve İstanbul için artışlar %167-174 olmuştu. BIST100 Endeksi ise %196 getiri sağlamıştı. 2022 yılında enflasyon ise (TÜFE) %64.27 idi. Mevduat faizi, döviz kurları, altın gibi yatırım araçlarına göre konut ve hisse senetleri açık ara öndeydi. 2023 yılında borsa için aynı primler olur mu konusu bu aşamada net değil. Ancak seçicilik daha fazla önem kazanacağı için doğru hissede olan yine önemli primler yakalayabilir. Peki yaşanan büyük deprem ile konut sektörüne aynı ilgi olacak mı? Daha dikkat çeken soru bu olsa gerek. İstanbul dahil Türkiye coğrafyasının önemli bir bölümü deprem riski altında. Depremde yıkılan konutlarla birlikte yeni konut açığı ortaya çıktığı muhakkak. Yerine yenilerinin yapılması muhtemelen bir yılı aşkın bir süreyi alacak. Belki de bu daha uzun bir süre olacak. Kiralar zaten şimdiden katlanmış durumda. İhtiyaç için konut alımları devam edecektir. Bu kaçınılmaz. Ama deprem riskine rağmen yatırım amaçlı konut alımları aynı hızla devam edebilir mi? Bunu zamanla göreceğiz. İlk etki olarak yatırım amaçlı konuta olan ilginin duraksaması olağan bir gelişme olacaktır. Bu yıl seçim var. Seçim sonrası para ve faiz politikası değişecek mi? Faizin değişmesi döviz kurlarını da etkileyecek haliyle. Bunlar zamanla cevap bulacak sorular. Gerek seçim, gerekse deprem gibi riskler belirsizlik nedeniyle yatırımcıları daha defansif olmaya yöneltebilir.
TCMB’nin geçen haftaki toplantısında politika faizinde beklentiler 100 baz puanlık indirim yönündeydi, ancak 50 baz puan indirimle %8.50 seviyesine çekildi. TCMB faiz kararının piyasa faiz oranları üzerindeki etkisi çok zayıf. Bu açıdan piyasalara yansımaları olmadı. Diğer yandan TCMB tarafından açıklanan veriler yakından izlendi. 17 Şubat haftasında; Yabancı yatırımcılar 9.2 milyon dolarlık hisse senedi alırken 38.7 milyon dolarlık tahvil bono (DİBS) satışı yaptılar. Deprem sonrası borsada başlayan işlemlerde yabancı yatırımcılar biraz kayıtsız kalmışlar. Borsa İstanbul’da hisse senetlerinde yabancı yatırımcıların payı %29’un altına salınım gösterdi. Aynı hafta, TCMB brüt rezervleri 3 milyar dolar azalışla 122.6 milyar dolara gerilerken son iki haftada 7 milyar dolar düşüş gösterdi. Bankalardaki yurtiçi yerleşiklerin döviz mevduatı 3 milyar dolar azalışla 190 milyar dolara çekildi. Buna karşılık BBDK verilerine göre; Kur Korumalı Mevduatı (KKM) 17 milyar TL’lik artışla 1.5 trilyon TL’ye yükseldi. Faiz artışıyla birlikte KKM’de son haftalarda yükseliş sürüyor. Önümüzdeki hafta Türkiye’nin 2022 yılı 4.çeyrek büyümesi (GSYH) ve şubat enflasyonu açıklanacak. Büyüme beklentileri 4.çeyrek için %2.2-4, yıllıkta %5.0-5.5 arasında değişiyor. Bilindiği üzere, enflasyon ocakta aylık bazda beklentilerin oldukça üzerinde %6.65 gelmişti. Baz etkisi aralık ve ocak ayına göre şubat ayında daha zayıf olacak. Geçen şubat %4.84 idi. Bu açıdan yıllık bazda enflasyondaki düşüş ivmesi zayıflayabilir.
Borsada tepki çıkışının zayıflamasıyla yaşanan geri çekilmelerde tepki alımları beklenebilir. Endeksteki hareketlenmelerden çok son dönemde hisselerde seçicilik daha fazla önem kazanmış durumda.
Kaynak: Meksa Yatırım Haftalık Bülten