Haftalık Piyasa Beklentileri
Seçim belirsizliği nedeniyle Borsa İstanbul yön bulmakta zorlanıyor. Son haftalarda Borsa İstanbul’da yabancı yatırımcıların satışları artık kanıksanmıştı. TCMB verilerine göre 14 nisan ile biten haftada ise 179 milyon dolarlık hisse senedi aldılar, 6 milyon dolarlık tahvil bono sattılar. Seçim öncesi yabancılar hisse senedi alıyorlar demek için çok erken. Alımların önümüzdeki haftalarda da tekrarlanması gerekecek. Yine aynı hafta TCMB brüt rezervleri 428 milyon dolarlık artışla 121.5 milyar dolara yükselirken bankalardaki döviz mevduatı 258 milyon dolarlık artışla 187.9 milyar dolar oldu. Kur Korumalı Mevduat (KKM) 2 trilyon TL’ye yaklaşıyor. Son açıklanan rakam 1.890 milyar TL. Kur farkını kaçırmak istemeyen tasarruf sahipleri güvenli liman olarak gördükleri KKM’ye ilgi göstermeye devam ediyor. KKM’nin toplam mevduata oranı %18’i geçmiş durumda. Diğer yandan, döviz kurlarındaki yükselişin devamıyla bankalar, TCMB ve serbest piyasa (Kapalıçarşı) arasında makasın açılması ayrıca dikkat çekici bir durum. Faizde olduğu gibi döviz piyasasında çoklu yapının oluşması piyasalar arasında trade imkanını da beraberinde getiriyor. Borsa İstanbul ise seçimi bekliyor. Yükselişler güç kazanmazken geri çekilmeler tepki alımlarıyla karşılaşıyor. Yeni beklenti ihtiyacı, para girişlerinin sınırlı kalması, dış piyasalardaki çıkış hareketlerinin güç kaybetmeye başlaması Borsa İstanbul’un zayıf kalmasına neden olan gelişmeler. Seçim öncesi pozisyon ayarlamalarına bağlı olarak bir hareketlilik olabilir beklentisi halen korunuyor. Yayınlanmaya başlayan 03/2023 dönem bilançoları hisse bazlı hareketliliğe neden olabilir. Aslında BIST100 Endeksi hisselerinin ortalama fiyat kazanç oranlarının 5’e gerilemesi ve iskontolu görünümde olması bu zemini oluşturuyor. Fakat bilindiği üzere ekonomide temel kural, fiyatı arz ve talep belirler. Fiyatın yükselmesi için talebin canlanması yani para girişi gerekecek. Son dönemde bu yönde ciddi bir gelişme görülmüyor. Bu hafta yoğunlaşacak bilanço açıklamalarıyla hisse bazlı hareketlilik artabilir. Açıklanacak bilançoların banka ağırlıklı olması ayrıca önemli.
ABD ekonomisindeki resesyon ve yavaşlama söylemleri artınca dikkatler açıklanan verilere çevrilmiş durumda. Geçen hafta ABD’de haftalık işsizlik maaşı başvuruları 245 bine çıkarak beklentilerin üzerinde gerçekleşti. Beklenti 240 bin idi. Tarım dışı istihdam artışı ise 236 bin ile mart ayında hem beklentilerin hem de şubat ayının altında kalmıştı. Önümüzdeki Perşembe açıklanacak büyüme (GSYH) beklentisi %1.0 artış yönünde (önceki %1.1). Faiz yükselirken enflasyon kontrol altına alınıyor ama diğer taraftan ekonomideki soğuma da kaçınılmaz oluyor. Kararları bir noktada tercihler belirliyor. Türkiye örneğinde olduğu gibi, düşük faiz, yüksek enflasyon yüksek büyüme mi? Yoksa faiz artırıp enflasyonu kontrol altına alırken ekonomideki yavaşlamayı sineye çekmek mi? Ancak yüksek enflasyonun bir süre sonra ekonomide büyümeyi sınırladığı, gelir transferine yol açtığı, makroekonomik verilerde bazı olumsuz sonuçlarının olduğu gerçeğiyle karşı karşıya kalınıyor. Diğer yandan petrol fiyatlarında oldukça dalgalı bir seyir hakim. OPEC+ Grubu’nun sürpriz üretim kesintisi kararı sonrası petrol fiyatındaki yükseliş ivme kazanmış, “brent petrol” 87 dolara kadar yükselmişti. Çin’de beklentileri aşan büyüme, ABD ham petrol stoklarındaki gerileme fiyat artışını desteklemişti. Ancak ABD’de artan resesyon tartışmaları ve dolardaki zayıflamanın durması petrol fiyatını aşağıya çekti ve “brent “petrol 80 dolara kadar geriledi. Petroldeki gerilemenin yanında sanayi başta olmak üzere bazı emtia fiyatlarında düşüş söz konusu. Bakır, pamuk, buğday fiyatlarında geçen hafta düşüş vardı. Doğalgazda havaların soğuyacağı tahminleri ve biraz da petrol fiyatlarını yukarıya taşıyan sebepler etkili olmuştu. Petrol fiyatındaki düşüşle doğalgaz fiyatları da gevşedi. Petrol ve doğalgaz fiyatlarındaki hareketlenmeler enerji maliyetleri ve enflasyon açısından oldukça önemli.
Önümüzdeki hafta gündem yoğun. ABD büyüme (GSYH), Almanya enflasyonu (TÜFE) ve faiz değişimi beklenmeyen TCMB toplantısı ile Türkiye dış ticaret verileri var. Borsa İstanbul’da mevcut görünümün korunduğu ve geri çekilmelerde alım, yükseliş denemelerinde satışların öne çıktığı piyasa yapısı olası görülüyor. Borsa İstanbul’da bilanço dönemi olması nedeniyle “seçicilik” daha da artabilir.
Kaynak: Meksa Yatırım Haftalık Bülten