Haftalık Piyasa Beklentileri
Borsa İstanbul’da kararsızlık hakim. Piyasalar Cumhurbaşkanlığı seçiminin 2.tura kalmasını belirsizlik olarak değerlendirip olumsuz algılamıştı. Bilindiği üzere piyasalar belirsizliği sevmez. Borsaya gelen satışlar sonraki aşamada tepki alımlarıyla karşılaştı. Geçen haftanın son işlem günü olan Perşembe tekrar sert satışlara maruz kaldı. Kararsız yatırımcılar seçim gibi çok önemli bir gündemi geriden bırakıp önüne bakmak istiyor. Bunun için de 28 Mayıs bekleniyor. Bu açıdan seçime kadar piyasalarda dalgalı seyrin devamı mümkün görülüyor. Borsa İstanbul’da yön konusunda bankacılık hisseleri belirleyici olmaya devam ediyor. Ancak sanayi hisselerindeki primler ve hisse bazlı hareketlilik de yakından izleniyor. Diğer taraftan yabancı yatırımcının tavrı yine yakın takip altında. 12 Mayıs tarihinde %30’un üzerine çıkan yabancı yatırımcı payı, 18 Mayıs Perşembe günü %28.64 seviyesine geriledi. Yerli yatırımcı gibi onlar da kararsız. Nitekim 12 Mayıs ile biten haftada TCMB verilerine göre; Hisse senetlerinde 135.1 milyon dolar, tahvil bonoda 31.3 milyon dolarlık satış yaptılar. Son üç haftada hisse senetlerinde yaptıkları satış toplamı 357 milyon doları geçti. Seçimin hemen ardından Türkiye’nin risk priminin 690 seviyelerini test edip sonra gerilemesi önemli veri olarak kaydedildi. BIST100 Endeksi yanında tahvil bono (DIBS) faiz oranlarında da aşırı volatil ve dalgalı bir görünüm var. Bu noktada TCMB’nin son günlerde bankalar ile ilgili düzenlemelerinin payını da dikkate almak gerekecek. Döviz kurları ise borsa ve faiz tarafına göre daha stabil ve dengeli hareket etti. Düzenli olarak yükseliyor, ya da çıkış trendini muhafaza ediyor. 14 Mayıs seçimi sonrası neler olduğunu önümüzdeki hafta TCMB verileri açıklanınca göreceğiz. Ama 12 Mayıs haftasında TCMB’nin kayıtlarına göre; Önceki haftaya göre 9 milyar dolarlık düşüşle 105.1 milyar dolara çekilen TCMB brüt rezervleri ve 4.4 milyar dolarlık düşüşle 185.6 milyar dolara gerileyen bankalardaki “yurtiçi yerleşiklerin” döviz mevduatı dikkat çekti. Bunların yanı sıra “kur korumalı mevduat (KKM)” yükselişini sürdürüyor. Önceki haftaya göre 144 milyar TL’lik artışla 2.35 trilyon TL’ye çıktı, 120 milyar dolar gibi bir büyüklüğe ulaştı. Toplam mevduatın yaklaşık %23’ü KKM’de. Bu durum tasarruf sahiplerinin kararsızlığını göstermesi açısından çarpıcı bir rakam. Önünü görene ve belirsizlikler dağılana kadar güvenli limanlarda bekleme eğilimi ağır basmış. Yıl sonuna kadar uzatılan KKM’den nasıl çıkılacağına dair şimdiye kadar henüz net bir öneri gelmiş değil. Zamanı gelince bakılacak artık. Geçen hafta bir diğer veri akışı da gözde yatırım araçlarından konut sektöründe oldu. TÜİK verilerine göre; Nisan ayında konut satışları geçen yılın aynı ayına göre %35.6 azalarak 85.652 olarak gerçekleşti. Mart/2023 ayında ise 105.476 idi. Yabancıya konut satışlarında %60.3 ve ipotekli satışlarda %32.2 düşüş var. Talepteki zayıflamaya bağlı olarak konut fiyat artışlarında da gerileme var. TCMB verilerine göre Mart/2023 ayında Türkiye’de konut fiyat artış ortalaması yıllık bazda %132.8, İstanbul’da %127.3 oldu. Hatırlanırsa 2022 yılında yıllık konut fiyat artışları %189’a kadar yükselmişti. Deprem, kredi faiz oranlarındaki artış, yüksek konut fiyatlarının erişilebilme oranını düşürmesi, seçim sonuçlarını görme isteği gibi etkenler bu görünümde pay sahibi olmuş. Özetle; Tasarruf sahipleri yatırımlarına yön vermek için ilk aşamada seçim sonuçlarını görmek isterken diğer yandan piyasanın olağan seyrine dönmesini bekliyor. Bu süreç 28 Mayıs tarihine kadar devam edecek gibi görünüyor.
ABD’de borç tavanı limitinin artırılması konusundaki tartışmalar bir süredir piyasalarda tedirginlik yaratırken küresel ekonominin sorunu haline gelmişti. “Resesyona neden olabilir” ile başlayıp “faturası çok ağır olur” diyen birçok yetkili her fırsatta endişelerini dile getirdi. Bu durum başta borsalar olmak üzere piyasalar tarafından kısmen de olsa fiyatlandı. Ancak geçen hafta yapılan görüşmeler ve ABD Başkanı Biden’den gelen açıklamalar bir rahatlama sağladı. ABD Başkanı Biden’dan “liderlerin hepsi temerrüde düşmeyeceğimiz konusunda aynı fikirde, bütçe anlaşması yapacağımıza inanıyorum, anlaşmaya varana kadar görüşmelere devam edeceğiz, bir araya geleceğiz çünkü alternatif yok, Amerika temerrüde düşmeyecek” açıklamaları geldi. Bu sözler piyasalarda karşılık buldu. Fakat Cumhuriyetçilerden gelen açıklamalar nedeniyle kalıcı olması. ABD başta olmak üzere Avrupa ve Asya borsaları yükselişle cevap verdi. Ancak bu gelişmenin etkileri sınırlı kaldı. Cuma günü Fed Başkanı Powell’dan gelen “faiz artırımlarının durması” yönündeki sinyaller de peki etkili olmadı. Diğer yandan ABD ve Avrupa Merkez Bankası kaynaklı gelişmeler izleniyor. Yapılan açıklamalarda gerileyen enflasyonu yeterli görüp faiz artırımlarının durdurulmasını bekleyen de var. Aksine henüz enflasyondaki düşüşe ikna olmayıp faiz artışının bir süre devamını bekleyenler de mevcut. Fakat enflasyondaki yapışkanlık nedeniyle henüz temkini elden bırakmamak eğilimi hakim. ABD bankacılık sorunlarıyla ilgili haber akışları ise kesildi. Zora düşen yeni bir yerel banka haberi pek geçmiyor. O tarafta sular şimdilik durulmuş görülüyor.
Piyasalarda seçim öncesi dalgalı seyrin devamıyla birlikte yön arayışının sürmesi olası görülüyor.
Kaynak: Meksa Yatırım Haftalık Bülten