Haftalık Piyasa Beklentileri
İç piyasalar son dönemde kendi gündemine dönerken dış piyasalar geçtiğimiz hafta ABD enflasyonuna odaklandı. Enflasyon ve istihdam verileri bilindiği üzere ABD Merkez Bankası (Fed) faiz kararları üzerinde oldukça etkili parametreler. ABD haziran enflasyonu TÜFE (Tüketici Fiyat Endeksi) verisi beklentilerin altında yıllık %3.0 olarak geldi. Bu rakam son iki yılın en düşüğü. Gıda, market ürünleri ve enerji fiyatlarındaki düşüş etkili oldu. ABD Merkez Bankası’nın hedefinin %2.0 olduğunu dikkate alırsak bu seviyeye daha da yaklaşıldı. Benzer görünüm ÜFE (Üretici Fiyat Endeksi) için de geçerli. Enflasyondaki düşüş, artan risk iştahıyla birlikte piyasalara olumlu yansıdı ve moral verdi. ABD ve Almanya başta olmak üzere dış borsalarda yükseliş görüldü. Fed’in faiz artırım beklentileri son enflasyon verileriyle zayıfladı. Temmuz için faiz artırım beklentileri korunsa da eylül için oldukça azalmış durumda. Artık “faiz artırımının sonuna yaklaşıldı” görüşü ağırlık kazandı. Fed uyguladığı para politikasından beklediği sonucu aldı. Faizi kademeli olarak yükseltirken ekonomide bir kazaya neden olmadan enflasyonu hedef seviyelerine oldukça yaklaştırdı. Şimdiye kadar Fed yetkilileri “şahin” tarafı ağır basan açıklamalarda bulunuyorlardı. Ama piyasalar bu söylemlere çok da itibar etmiş değil. Daha çok faiz artırımlarının son demlerine yaklaştığını fiyatlıyor. Bir süredir bu görüş çok belirgin olmasa da piyasa fiyatlamalarında “fiyat önden gider, olay sonradan gelir” anlayışıyla kendini hissettiriyordu. ABD, Almanya ve Asya borsalarındaki çıkışa paralel olarak diğer piyasa göstergeleri de doğal olarak enflasyon verilerinden etkilendiler. ABD tahvil faiz oranlarındaki gerileme ve zayıflayan dolar, altının ons fiyatına yükseliş olarak yansıdı ve 1.960 doları test etti. Bilindiği üzere altın fiyatını genelde; Faiz, enflasyon, ABD dolarının değeri, merkez bankalarının fiziki alım satımları, jeopolitik gelişmeler gibi parametreler belirler. Bu dönem için ABD doları ve ABD tahvil bono faiz oranları altın ile ilgili fiyatlamalarda daha fazla katkıya sahip. İç piyasalarda altının gram/TL fiyatında ise; Dolar/TL kurundaki çıkışa dış piyasalarda ons/dolar fiyatındaki yükseliş de eklenince yeni rekorlar ve zirveler oluştu. Altının gram/TL fiyatı 1.650 seviyesine ulaştı. Petroldeki yükseliş, zayıf doların etkisiyle hız kazandı. Daha önce ABD’nin stratejik rezervlerine ham petrol alım kararı, Rusya ve S.Arabistan’nın arz kısıntısı gibi gelişmelerin etkisiyle bir yükseliş başlamıştı. Brent Petrol 80 doların üzerinde işlem görmeye devam ediyor. Emtia fiyatları da zayıf dolardan nasibin aldı ve çıkışa katıldı. Dış piyasalardaki olumlu seyrin iç piyasalara etkisi sınırlı. Bir bakıma uyumsuzluk korunuyor. Genel olarak özetleyecek olursak, iç ve dış piyasalarda iyimser havanın sürdüğünü söylemek mümkün
BIST100 Endeksi yüksek hacimle birlikte yeni zirveler denerken yabancı alımları da devam ediyor. TCMB verilerine göre; 7 Temmuz ile biten haftada hisse senetlerinde yabancı alımları 231.4 milyon dolar oldu. Tahvil bonoda ise (DİBS) 57 milyon dolarlık alım yaptılar. Seçimden sonraki beş haftalık dönemde alım tutarları 1.3 milyar doları geçti. Diğer yandan aynı hafta; TCMB brüt rezervleri 1.8 milyar dolarlık artışla 110 milyar dolara ulaştı, bankalardaki yurtiçi yerleşiklerin döviz mevduatı 322 milyon dolar artışla 168 milyar dolar oldu. Kur korumalı mevduat (KKM) ise güvenli liman olarak ilgi çekmeye devam ediyor. Son girişlerle ile birlikte 2.8 trilyon TL’ye yükseldi. Dolar bazında ise 109.3 milyar dolar seviyesine ulaştı. Bankalardaki toplam mevduatın %67’si dövize endeksli gibi bir durum ortaya çıktı. Türkiye’nin CDS primindeki düşüş eğilimi devam ediyor. 430’lu seviyelere kadar çekildi. Piyasalar şimdi önümüzdeki günlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yapacağı Arap Ülkeleri ziyaretini bekliyor. Körfez ülkelerinden yeni yatırım beklentileri artmış durumda. Parasal büyüklüklere bakıldığında; TCMB brüt rezervlerinde artış sürerken tasarrufların önemli bir kısmı dövizde beklemeye devam ediyor. Bu arada tasarruf sahiplerinin faiz, döviz ve gayrimenkul gibi geleneksel yatırım araçlarıyla enflasyona karşı korunma arayışı devam ediyor. Hisse senetleri de son dönemde yatırımcıların ciddi olarak dikkatini çekmiş durumda. Borsada oluşan primlerle seçici olmak daha önemli hale geldi. Önümüzdeki günlerde bu yılın ikinci yarısına ait bilançolar yayınlanmaya başlayacak. Haliyle hisse bazlı hareketlilik artacak.
20 Temmuz Perşembe günü TCMB toplantısı ve faiz kararı var. Beklentiler faiz artırımlarının devam edeceği yönünde. Faiz artırımının büyüklüğü konusunda net bir piyasa beklentisi henüz oluşmuş değil. Beklentiler 2 ile 5 puan arasında değişiyor. Ağırlık 5 puan artış olabileceği yönünde. TCMB “kademeli faiz artırımı” yolunu seçtiğine göre daha büyük bir faiz artışı zor gibi. Artırım oranı piyasa yatırım araçları için önemli. Büyük montanlı bir faiz artırımı kurlar ve borsa üzerinde yavaşlatıcı yönde etki yapabilir. Küçük adımlı faiz artırımlarının ise aksi yönde bir yansıma göstermesi muhtemeldir. Ayrıca, TCMB faizinin banka mevduat ve kredi faiz oranlarıyla genel ekonomi üzerindeki etkileri de malum.
Kaynak: Meksa Yatırım Haftalık Bülten