2023 yılını deprem, savaş, seçim gibi çok önemli gelişmelere rağmen Borsa İstanbul primli kapattı.
BIST100 Endeksi’nde 2022 yılı performansının ve enflasyonun altında kalındı ama yaklaşık yüzde 35’lik bir prim söz konusu. Seçim sonrası yeni ekonomi yönetimiyle değişen, yüksek faize dayalı politika alternatif piyasaları hareketlendirdi. Faiz, döviz ve altın enflasyon karşısında borsaya göre nispeten yatırımcısını korudu. 2024 yılı için piyasaların en önemli referansı uygulanan ekonomi programı olacak. Dış ve iç finans çevrelerinden kabul görmekle birlikte yabancı yatırımcılardan portföy girişleri söz konusu. Önce yüksek faize bağlı olarak tahvil bonoya gelmişlerdi. Sonraki aşamada hisse senetlerinde de iki aydır kesintisiz alımları devam ediyor. Hisse ve tahvilde toplam alımları yaklaşık 3.5 milyar dolar civarında. İki ay için iyi bir rakam. Buna karşılık, Türkiye’nin risk primi ve eurobond faiz oranlarında düşüş eğilimi sürüyor. S&P’nin Türkiye’nin kredi görünümünü pozitife çekmesi sonrası kredi not artırım beklentileri arttı. Ancak bu görünümün korunması için mevcut ekonomi programının sürdürülmesi kilit rol oynuyor. Mart ayındaki seçim öncesi veya sonrası için uygulanan ekonomik modelde bir değişim beklenmiyor. Enflasyon ile mücadelede ciddi bir mesafe alınırsa o zaman ekonomi biliminin gereği olarak bir gözden geçirme beklenebilir. Bu çerçevede yabancı yatırımcılar ekonomi programına ve uygulayan ekibe inanıp, güvenip yatırım yapmaya başladılar. Henüz piyasayı taşıyacak güce rakam olarak ulaştığını söylemek zor. Ama bu durum yerli yatırımcı için daha geniş vadede bir referans olabilir. Son günlerde yükselişini sürdüren Borsa İstanbul’daki yabancı takas saklama oranı %38’i geçti. Yabancı ve yerli yatırımcı arasında bir bakış farkı son yıllarda çok belirgin bir hal aldı. Borsa İstanbul’un ralli yaptığı 2022 yılında yabancı payı %60’lardan %30’un altına kadar gerilemişti. Yabancı satarken yerli alıyordu. Bu günlerde yerli yatırımcı borsadan uzak dururken yabancı alımları iki aydır devam ediyor. Bu yıl için borsaya ilgisinin azalması için yerlinin yüksek faiz gibi makul bir sebebi var. 2024 yılında öngörülen enflasyon tahminleri tutarsa (%36-40 gibi tahminler mevcut) Türkiye uzun bir aradan sonra reel faiz vermiş olacak. Gerçi ABD ve Avrupa’da reel faizler var ama borsalar zirvelerde. Bunun sebebi 2024 yılı mart ayından itibaren enflasyondaki düşüşe bağlı olarak faiz indirimlerinin geleceği beklentisi. Türkiye için de mevcut algının fiyatlanması için bir süre daha zamana ihtiyaç var. Ekonomi yönetimi mayıs gibi enflasyonun zirve yapıp yılın ikinci yarısında düşüş göstereceği öngörüsüne sahip. Aynı görüş piyasa tarafından da paylaşılıyor. Bu çerçevede henüz erken olmakla birlikte bir süre sonra enflasyon ve faiz düşüşü algısı Türkiye mali piyasaları için de gündeme gelirse şaşırmamak gerekir. Özetle, piyasaların 2024 yılına umutlu girmesinin temelinde, ekonomik programa duyulan güven ve dışarıdan sermaye akışının başlaması var. Diğer yandan, TCMB brüt rezervlerinin 145 milyar dolara geçerek rekor tazelemesi, net rezervin eksi 30 milyar dolar seviyelerine çekilmesi, son iki aydır ödemeler dengesinin cari fazla vermesi, kur korumalı mevduattaki meblağın erimesi ve TL’ye geçişin sürüyor olması 2024 yılı için yine kayda değer umut veren gelişmeler. Dış piyasa koşullarındaki iyimserlik de ayrıca bu görünüme katkı yapan bir durum. Bu tabloya rağmen BIST100 Endeksi’nde satış baskısının korunuyor olmasını; Zayıf hacim, halka arzlar ile 2023 yılında piyasadan para çıkışlarının yoğunluğu (79.3 milyar TL), yeni yatırımcı girişlerinin azalması ve yüksek faiz nedeniyle yerli yatırımcının temkinli duruşuna bağlamak mümkün. Uzun vadeli yatırımcılar, Yeni yılla birlikte yürürlüğe girecek enflasyon muhasebesi ve mart ayındaki yerel seçim sonuçlarını da görmek istiyor olabilir.
3 Ocak’ta aralık ayı enflasyonu açıklanacak. Aynı zamanda 2023 yıllık enflasyonu da belli olacak. Piyasa beklentisi, Aralık’ta TÜFE’nin aylık % 3,12, yıllık % 65,00 seviyesinde olacağı şeklinde. TCMB, yılın 4. Enflasyon Raporu’nda 2023 yıl sonu enflasyon tahminini yüzde 65.00 olarak öngörülmüştü.
2024 yılı faiz indirim beklentileri dış piyasalardaki olumlu havayı desteklemeye devam ediyor. Borsalarda kısa süreli kâr satışları görülse de çıkış trendleri korunuyor. Ancak ABD ve Avrupa Merkez Bankaları yetkililerinden gelen açıklamalar bir ölçüde iyimserliğin sorgulanmasına neden olmuyor da değil. ABD ve Avrupa Merkez Bankaları başkanları genelde aylık toplantı sonrası veya özel bir gündem varsa konuşurlar. Ancak daha alt seviyede gelen açıklamaların da etkisi çok sınırlı kalıyor. 2024 yılı için; ABD Merkez Bankası’ndan 150, Avrupa Merkez Bankası’ndan 170 baz puanlık indirim bekleniyor. Faiz indirimlerinin gelip gelmeyeceğinden çok zamanı tartışılıyor. Görünüm olarak; ABD ve Avrupa borsalarında kâr satışlarına bağlı çıkış hareketlerinde ivme kaybı görülürken tahvil faiz oranlarında düşüş, ABD dolarında zayıflama, euroda değer kazanımı sürüyor. Ancak son birkaç gündür bu durum yerini aksi yönde hafif tepki hareketlerine bıraktı. Bu gelişmelerin altın fiyatına yansıması ise bir miktar kâr satışı şeklinde oldu.