Aydın Eroğlu – 30.03.2016
Dün FED başkanı J.Yellen yeni açıklamalarda bulundu. Petrol fiyatlarının düştüğü bir ortamda değerlenecek Dolar nedeniyle büyüme ve enflasyon riskinin artacağı uyarılarını yaptı. Genel olarak güçlü Dolar’dan rahatsız oldukları, enflasyon konusunda önceki düşüncelerinden farklı bir ortamın oluştuğunu söyledi. Eğer enflasyonda yeniden düşüş görülürse, büyümenin de olumsuz etkilenebileceğine dikkat çekti. Dış dünyada büyümelerin kötü olduğuna değindi. Bu ortamda faiz artışı konusunda ağırdan alacakları yönünde sinyaller verdi.
Ekonominin FED’in beklediğinden iyi gitmesi halinde faiz artırılarak denge sağlanabilir ama beklenilenden daha kötü bir ekonomik gidiş halinde faiz artışının mümkün olmadığını belirterek, hatta yeniden kötüye gidiş görülürse Federal Açık Piyasa Komitesi FOMC (Bizim PPK karşılığı olan komite) yeniden faizleri sıfıra yakın seviyelere çekerek piyasalara mütevazi bir teşvik dahi verebilir dedi!
İşin aslı FED muamması sürmeye devam ediyor. Yıla başlarken dört faiz artışı yapacağız derlerken, bunu önce ikiye indirdiler. Şimdi de yeniden faiz indirimi bile olabileceği sinyali veriliyor. Gelin de çıkın bu işin içinden diyorum:)
Güvercin FED Türkiye ve BIST’e Yarar!
Yellen’in verdiği mesajlardaki gibi petrol düşmeye devam eder ve FED faiz artışından vaz geçerse, hatta yeniden indirime gitmeye kalkarsa bu durum en çok cari açık sorunu çeken Türkiye’ye ve dolayısı ile de BIST’e yarar. TCMB düşen kurlar sayesinde yeninden döviz rezervlerini arttırma imkanı bulur. Hem de bunu düşük maliyetlerle yapmış olur. 3,00 TL ve üzerindeki kurlarda devamlı döviz satışı yapmış olan TCMB, yüksek kurlardan sattığı rezervlerini daha düşük kurlardan yerine koyarak hatırı sayılır da bir kar yapmış olur! Aynı zamanda faiz indirimi için de eli güçlenmiş olur. Düşük seyreden döviz kurları ile rezerv arttıracak MB’nın yeni başkan ile birlikte faiz indirimi hamlelerini görebiliriz.
Bu durum tabi ki BIST’te de yarar. Ama nihayetinde unutmamak gerekir ki, FED faiz artışlarında yeniden geriye dönecek yani faiz indirimlerine kalkacak olursa, bu durum küresel ekonominin yeniden bozulmaya gittiğine işaret olur. Küresel ekonominin bozulması, sonrasında Türkiye ekonomisi için de sorun yaratacak bir gelişmedir.
İşte Yellen açıklamalarına ilk anda olumlu yansıyacaktır diye baksak da, petrol düşünce yabancıların borsalarda satışa yönelme riskinin artacağını da göz ardı etmemek gerekir. Bu durum Yellen sonrası yükselecek BIST’e bir süre sonra yabancı satışlarının gelme riskini arttıracaktır. Neyse ben yine de teknik olarak olası görüntüyü bir daha paylaşayım. Hepiniz 18/03/2016 tarihli ”Yellen Baharı Sürer Mi?” yazımı bence bir yerlere not ediniz. Ben her ne kadar 83.500 direncini yakın tarihli geçemeyiz diye düşünsem de, olur da geçecek olursak, bu durumdaki teknik beklentileri de biliniz.
Yellen Sonrası Olası Yansımalar!
BIST yeniden 83.500 direncine yönelebilir. Eğer kıracak olursa, yukarıda linkini verdiğim 18 Mart tarihli yazımdaki teknik süreç başlar.
Parite!
Değerli Dolar riskine değinen ve faiz artışlarında ağırdan alacaklarını söyleyen Yellen sonrası parite 1,1351 ya da biraz daha üstündeki 1,1376 seviyelerine yönelebilir. Eğer 1,1376 seviyelerini geçecek olursa, hızlı bir şekilde 1,17’ye yükseldiğine şahit olabiliriz. Yellen’in açıklamaları sonrası bu ihtimali güçlü bulduğumu söyleyebilirim.
Ons Altın!
Ons altın fiyatlarında 1.245 $ direnci yeniden aşılacak olursa, yeniden 1.280 $’a doğru bir atak yaşanabilir. Hele ki, FED acaba yeniden faiz mi indirsem demeye başlarsa, bu takdirde ons altın bu dediğim seviyelerin de üstüne çıkacaktır. Ancak, ısrarla söylüyorum ki, ben tüm bu manipülasyonların(Bana göre FED piyasaları açıkça manipüle ediyor) 1.700 $ üstünde merkez bankaları ve büyük fonlar tarafından alınmış altın stoklarının eritilmesi için yapıldığını düşünüyorum. Bu nedenle altında yaşanacak her ciddi yükselişin satmak için yeni bir fırsat olacağı görüşümü koruyorum. Nihayetinde dünya bir süre sonra yeniden büyüyecek ve FED muhakkak faiz artışı sürecine girecektir. O zamana altın bu fiyatların ciddi oranlarda altına inecektir.
Yıl Sonu Bilançoları Sonrası Ne Olur?
Bu uyarılarımı önceki yıllardan da bilirsiniz. Yıl sonu bilançoları bitince, temettü ve sermaye artışı beklentileri gündeme gelir. Yüksek bedelsiz potansiyeli olan (Uzun Vadeli Yatırım Hisseleri Başlığımız altında ilgili listeyi görebilirsiniz) hisselerde genel kurul tarihleri yaklaştıkça sert fiyat hareketleri olur. Yüksek bedelsiz açıklayanlarda önce sert yükselişler, sonrasında ise aynı şekilde geri dönüşler yaşanır. Genel kurul konusunda bir uyarı yapmak istiyorum! Bazen sermaye artış kararı genel kurulda verilmez. Yetki yönetim kuruluna bırakılır. Bu nedenle genel kuruldan bu yönde karar çıkmadı diye hisselerde satış görülebilir. Ama sonrasında bir anda yönetim kurulu tarafından da yüksek bir sermaye artışı açıklanabilir.
Temettü beklentileri hisselerin fiyatlarında oynamalar yaratır. Yüksek temettü verenlerde talep, düşük temettü açıklayanlarda ise satış baskıları görülür.
Temettü ve sermaye artışı beklentileri de bitince bahar da bitiyordur. Yaz aylarına girerken genelde yatırımcılar tatillerine başladıkları için, borsalardan çekilirler. Bu nedenle bu yükselişlerin aynı şekilde sürmesini beklemek fazla iyimserlik olabilir.
Önemli Risklerimizi Yine de Unutmayalım!
Öncelikle çok önemli bir terör riski yaşadığımız konusunun altını çizmek istiyorum! İsrail ve ABD Türkiye’deki personelinin ailelerine acil olarak Türkiye’yi terk etmeleri çağrılarında bulundu. Benzer durum diğer bazı ülkeler tarafından da yapıldı. Allah korusun, yeni bir terör eylemi ya da eylemleri boyutuna göre ciddi sarsıntılar yaratabilir.
Güneydoğu şehirlerimizdeki PKK terörü sürüyor. Ama bu sorunun gün geçtikçe kontrol altına alınacağı görüşündeyim. Fakat PKK terörü farklı boyutta sürmeye devam edecektir.
Suriye’nin güneyinde PYD’nin Kürt federasyon ilanı ve bunu destekleyen ABD ile ilişkilerde gerilimler daha da artabilir. Gerilim Türkiye’nin farklı şekillerde PYD’ye müdahale etmesine neden olabilir. Bu da ülkemizdeki PKK terörüne neden olur.
Barzani’nin Kuzey Irak’ta bağımsız Kürt devleti hazırlığı, Irak’ta yeni bir iç savaşı körükleyip, Türkiye’ye yeni göçmen girişlerine neden olabilir.
Yaz aylarında çok ciddi bir turizm kaybı yaşanacağı açık. Sektörde ciddi el değiştirmeler ve sıkıntılar görülebilir. Turizm gelirlerinde önemli kayıplar yaşanması kesin gibi gözüküyor. Eğer yeni bir terör eylemi daha yaşanacak olursa, yaz turizmi kayıpları çok daha büyük olur.
Petrol fiyatlarında yeniden bir düşüşün başlaması, Türkiye’ye ekonomik olarak olumlu etki yapacak olsa da, yabancılar borsalarda satışa geçebilirler. Bu durumda BIST göreceli değerli kalırsa yabancı satışlarına hedef olabilir.
Yeni anayasa ve başkanlık arayışları nedeniyle referandum olmazsa, yeni bir erken seçim riskimiz olduğunu düşünüyorum. Her ikisi de siyasi olarak çeşitli riskler yaratacağı için, BIST’in önünde engel teşkil edebilirler.
Sadece Riskler Yok. Bardağın Dolu Tarafı da Var!
Özellikle topraklarımızdaki terör kontrol altına alınırsa, FED’in faiz artışlarından uzun süre vaz geçtiğini açıklaması halinde, TCMB gerçek manada faiz indirimlerine başlayabilir. Bu durumda devlet tahvil stokları nedeniyle bankaların karlarında artışlar yaşanır. Bankaların hisselerinde yaşanacak yükselişler BIST’i ”Yellen Baharı Sürer Mi?” yazımdaki dirençlerin üzerindeki yüksek hedeflerine götürür. Aslında 2016 yılı için BIST’in 90.000 üzeri hedeflere gitmesini beklediğimi bilmenizi isterim. Ben sadece bu beklentimin yılın sonuna doğru olmasını, şu sıralarda ise genel bir düzeltmenin yaşanmasını bekliyorum. Ama nihayetinde her şey benim beklediğim sıraya göre olmayabilir.
TCMB faiz indirecek olursa, konut sektöründe çok ciddi bir büyüme yaşanır. Aslında konut sektöründe şu sıra iç talepte ciddi bir durgunluk olduğunu belirtmek istiyorum. Yabancıların alımları sektörü ayakta tutuyor ama yerli alımlarda ciddi bir durgunluk yaşanıyor. Eğer faizlerde indirim yaşanacak olursa, iç talepte de yeniden hızlı bir artış yaşanmaya başlar. İnşaat sektöründe yaşanacak büyüme artışı, genel ekonominin bir çok alanında büyümeyi getirir.
TCMB’nın olası faiz indirimi halinde sadece konut sektörü değil, aynı zamanda iç piyasanın başta otomotiv olmak üzere bir çok alanında daha hızlı bir talep artışı başlar. Doğal olarak bu durumun yansıması büyüme oranında hedeflerin üzerine çıkılmasına yol açar.
Böyle bir ortamda Türkiye’nin notu artar. Not artışı yeni yabancı girişlerinin önünü açar ve BIST teknik olarak dikkat çektiğim en yüksek hedefleri bile görebilir.
Görüyorsunuz ki, gelişmelere göre çok farklı senaryolar oluşabilir. Rüzgar gülü gibi yön değiştiren FED, yine yön değiştirir de, ”gereksiz korkmuşuz, ekonomimiz büyümeye devam ediyor, enflasyon da artıyor. Bu nedenle faiz artışlarına yine başlıyoruz” diyecek olursa, bu anlattıklarımda yer alan bir çok beklenti yine ters yüz olur.
Umarım Türkiye için iyi olan gelişmeler ve senaryolar gerçekleşir.
NOT: 31 Mart Perşembe, 15:15’de Kanal 35 Tv.’de Özgür Hancıoğlu’nun sunduğu Ekonomi Masası programının konuğu olacağım. İzlemek isteyenlerin bilgisine sunarım.
NOT: Yazının tamamı 09:00’da borsaanalizci.com‘da yayınlanmıştır!