Küresel ekonomideki dönüşümün çoktan başlamış olduğuna ilişkin tecrübeler son birkaç yıldır yaşanıyor olmakla beraber, bu durumun adının konması zaman alacaktır.
Bu meseleye dair 29 Mayıs tarihinde kaleme aldığım (Enflasyon ve borç tavanı tartışmaları dolar üzerinde bir tür “yaratıcı yıkım” mı?) yazıda ancak Nietzsche’nin “yaratıcı yıkım” kavramını kullanarak bir betimleme yapabilmişim.
Artık buzdağının altının çoktan erimeye başladığı, teknoloji ve stratejik ürünlere ilişkin kavganın çoktan derinleştiği bir aşamadayız ve ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan’ın mayıs ayında Brookings Enstitüsünde yapmış olduğu konuşma da malumun ilanı olarak kabul edilebilir.
Daha da temele inecek olursam kavga ve savaşların temelini oluşturan hatta inşa eden aracın para olduğunu görürüz ki işte geçtiğimiz hafta Batının parasına alternatif bir birliğin zirvesi vardı: Gelişmekte olan ülkelerden oluşan BRICS grubu, üye ülkeler arasındaki ticarette yerel para birimlerinin kullanımının derinleştirilmesini tartışmak üzere geçtiğimiz hafta Güney Afrika’da bir zirve düzenledi.
BRICS, her ne kadar dolar hegamonyasına yönelik ticari işbirlikleriyle anılsa da özünde Batının Dünya Bankası benzeri bir yaklaşımı barındırıyor. Diğer taraftan günümüzde Çin’in borç veren ülkeler arasında IMF’e yaklaşmış olması da birliğin belli bir çerçevede güçlenmesini anlamlı kılıyor.
Yazının devamı için TIKLAYINIZ!