Ziraat Yatırım Menkul Değerler Araştırma Sabah Stratejisi Raporu:
“SABAH STRATEJİSİ”
Petrol fiyatlarındaki istikrarın varlık fiyatlarını desteklemesi katalizörlüğünde pozitif risk iştahının sürdüğü haftada merkez bankaları sabahına uyanıyoruz. 2013 “taper” döneminden beri Türkiye’de FED normalleşme sürecine rağmen faizlerin %7 seviyesinde oluşabileceğini savunduk. Bugün Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) piyasayı fonladığı efektif oran %7,75. 90 – 100 milyar TL arasında değişen fonlama miktarının (stok) %66’sı haftalık repo oranı %7,50’den sağlanmakta. Fonlama kompozisyonunda haftalık reponun ağırlığı bizim temel merkez bankası göstergemiz. Amacı tek bir fonlama aracına yönelmek olan “sadeleşme”nin artık son evresindeyiz. Bugünkü TSİ 14:00 Para Politikası Kurulu (PPK) karar metni ve haftaya Enflasyon Raporu’nda Başkan Sayın Murat Çetinkaya’nın söyleyecekleri “sadeleşme”nin son adım(lar)ının nasıl atılacağını açıklığa kavuşturacaktır. Bugün için analistler (yorumcular) ve piyasa ayrışmakta. TCMB konusunda genellikle yorum yapanlar ve parasını piyasada gerçekten koyanlar sık sık farklı düşünüyorlar. Örneğin sene başında “sadeleşme” sürecinin başında yorumcular faizlerin artış yönünde hareket edeceğini söylerken piyasada para hareketleri faizlerin düşüş yönünde hareket edeceğini fiyatlamaktaydı. Bugün yorumcuların çoğu (son günlerde karar değiştirenler gözlemledik) merkez bankasının “sadeleşme”ye 25 baz puan koridoru daraltarak devam edeceğini düşünmekte. Piyasa ise (swap eğrisine göre) üç olasılıktan ikisini bugün faizlerin sabit kalacağına oynamakta. Piyasaya göre bugün 25 baz puanlık bir hamle üç olasılıkta bir. Ancak(!), swap eğrisi gelecek vadelerde 25 baz puanlık bir indirimi fiyatlamakta. Bu nedenle makul vadede Türkiye’de “sadeleşme”nin koridorun daralarak tamamlanacağı ve faiz hadlerinin (mevduat ve sabit getiri piyasası) genel anlamı ile parasal aktarım mekanizması ile aşağı doğru hareketini sürdüreceği görüşüne sahibiz. Parasal aktarım mekanizmasının işlevselliği için makro-ihtiyati politikalar da devrede kalacaktır.
Dün sabah devlet yönetiminden gelen açıklamalar bize Çin’de 2014 yılından beri yaşananları anımsattı. Çin ekonomi yönetimi 2014 Ocak ayından beri Renminbi’ye değer kaybettirmekte. Renminbi, ABD Doları karşısında yaklaşık 6 seviyesinden bugün itibariyle yaklaşık 6,75 seviyesine yaklaşık %12 oranında değer kaybetti. Ancak hiçbir zaman için piyasa Renminbi’nin değer kaybedeceğine emin olamadı. Çünkü ekonomi yönetimi söylemleriyle piyasayı sürekli tereddütte bıraktı. Tıpkı FED üyelerinin sürekli iki uçtan konuşarak piyasayı (fiyatlamaları bozmayacak makul derecede) şaşırtmaları gibi. “Sadeleşme” öncesinde faiz koridorunun genişliği piyasayı tereddütte bırakmaktaydı. Çünkü faiz koridorun üst bandına mı yoksa politika faizine mi yönelecek “çift yön” belirsizliği geçerliydi. “Sadeleşme” dahilinde koridorun daralması “çift yön”den “tek yön”e doğru bir algı oluşturmuştu. Dün sabahki açıklamalarla tıpkı ABD ya da Çin’deki gibi Türkiye’de de faizin “çift yön”lü piyasada algılanması gerektiği ortaya çıkınca Dolar / TL kotasyonları bir anda 3,05’e doğru gevşedi. Piyasalar çok güçlüdür ve serbest ekonomilerde otoritelerin kararlarını etkileme şansına sahiptirler (1994 yılında dönemin ABD maliye bakanı bir daha dünyaya gelsem bono piyasası olarak gelmek isterim ifadesini kullanmıştır) ancak otoritelerle inatlaşamayacak kadar da akıllıdırlar (“don’t fight the FED”).
TCMB’nin ardından TSİ 14:45’de Avrupa Merkez Bankası’nı (ECB) takip edeceğiz. TSİ 15:30’da da Başkan Mario Draghi basın toplantısı düzenleyecek. Avrupa’da artık tartışma “stok” ile “akım” etkisi arasında. Kimilerine göre parasal genişlemede “stok” yani merkez bankası bilançosunun büyüklüğü etkili. Kimilerine göreyse merkez bankasının aylık bazda piyasalardan satın aldığı bono miktarı (=piyasaya sunduğu likidite). Şu anda Nisan ayında ECB’nin piyasadan satın alacağı bono miktarı yani piyasaya sağlayacağı likidite 0 (sıfır) Avro tutarında. Nisan ayına kadar ise aylık 80 milyar Avro tutarında alımlar mevcut program dahilinde. ECB’nin Mart ayından Nisan ayına “akım” etkisiyle bir anda alımları sıfır seviyesine düşürmesini beklemiyoruz. Ancak “stok” etkisi düşünüldüğünde; FED bilançosu varlık alımları ile GSYİH oranına göre yaklaşık dört kat büyüdü. ECB, varlık alımlarına %11 bilanço büyüklüğü ile girdi. Şu anda oran açısından yaklaşık %33 ile 2012 boyutlarındayız. Hatırlayacak olursak Draghi, 2014 sonunda parasal genişlemeyi başlatmadan önce amacın 2012 boyutlarına ulaşmak olduğunu belirtmişti. Mevcut hızla giderek Mart ayında yaklaşık %37 oranına ulaşacağız. Eğer ECB de FED gibi yaklaşık dört kat seviyesine ulaşmayı hedefliyorsa “stok” etkisi için bilançoyu Mart ayının ötesinde büyütmeyi sürdürecektir. Ancak bunu aynı hızda yapmayabilirler. Çünkü aksi takdirde “stok” etkisiyle 2018 – 2019 döneminde artık parasal genişleme sona erdiğinde geri dönüşü (çıkış = exit) zor olan bir durumla karşılaşmak istemezler.
Bu sabah S&P vadeli işlemlerde %0,2 oranında primli işlem görüyor. Benzer şekilde MSCI Gelişmekte Olan Ülke endeksi de %0,3 oranında değer kazanıyor. Güne 79.300 seviyesinden başlayabiliriz.
ŞİRKET HABERLERİ
Türk Telekom (TTKOM, Öneri “EKLE”, Sınırlı Negatif): Türk Telekom’un 3. çeyrek net dönem karı 8,7mn TL ile hem 83mn TL olan bizim beklentimizin, hem de 85mn TL olan piyasa beklentisinin altında gerçekleşmiştir. Tahminimizdeki sapmada beklentimizden yüksek gerçekleşen vergi gideri ve düşük brüt kar etkili olmuştur. Türk Telekom’un 3Ç2015’teki net dönem zararı 493,4mn TL idi. Şirketin satış gelirleri 3Ç2016’da bir önceki yılın aynı dönemine göre %11,4 oranında artmış ve 4,1 milyar TL’ye ulaşmıştır. Satış gelirlerindeki büyüme ise özellikle sabit hat gelirlerindeki artış ile sağlanmıştır. Satışların maliyeti, gelirlerdeki artıştan daha yüksek, %17,7 oranında artış kaydetmiştir. Buna bağlı olarak brüt kar marjı 3 puan gerileme ile %43,9 olarak gerçekleşmiştir. Operasyonel giderlerdeki artış %2,2 olmuş ve pozitif bir görüntü sergilemiştir. Diğer faaliyetlerden giderler geçen seneki 36,6mn TL’den bu sene 3. çeyrekte 77,9mn TL’ye yükselmiştir. Bu gelişmeler neticesinde, faaliyet kar marjı 1,5 puan gerileme ile %15,7 olmuştur. Şirketin 3Ç2016 FAVÖK’ü geçen seneye güre %14,5 artışla 1 milyar 452mn TL olmuştur. Finansman tarafında ise giderler geçen sene aynı döneme göre 656mn TL azalarak 518,4mn TL seviyesini göstermiştir. Türk Telekom’un geçen seneki zarardan bu çeyrekte kara geçmesinin temel sebebi finansman giderlerindeki gerilemedir. Şirket 3Ç2015 de 21,6mn TL’lik vergi geliri kaydederken, 3Ç2016’da 128,9mn TL vergi gideri yazmıştır. Bu durum net karı oldukça olumsuz etkilemiştir ve net kar marjı %0,2 ile oldukça düşük bir seviyede gerçekleşmiştir. 3. çeyrek rakamlarıyla birlikte Türk Telekom’un 9 aylık net karı 664mn TL olmuştur. Geçen sene aynı dönemde şirket 131,5mn TL net zarar kaydetmişti.
Aksigorta (AKGRT, Nötr): Şirketin 3Ç2016’daki net dönem karı bir önceki yılın aynı dönemine göre %10 oranında azalarak 18,1mn TL (Beklenti: 19mn TL) olarak gerçekleşmiştir. Diğer taraftan, genel teknik bölüm dengesi ise aynı dönem itibariyle %24 oranında azalarak 33,3mn TL’ye gerilemiştir. Aksigorta, bu yılın Ocak – Haziran döneminde 12,9mn TL zarar kaydetmişti. Bu yılın üçüncü çeyreğindeki kar ile birlikte şirketin Ocak – Eylül 2016 dönemindeki net dönem karı da 5,2mn TL olmuştur. Geçtiğimiz yılın aynı döneminde 109,4mn TL zarar kaydedilmişti.
Emlak Konut GYO (EKGYO, Öneri “AL”, Pozitif): Şirket, tamamlanma aşamasına gelen bazı projelerde, projelerin tamamlanmasının beklentilerden daha hızlı olduğunu duyururken; yılın başında, 2016 yılsonu için yapmış olduğu 1,5 milyar TL kar tahminini 1,8 milyar TL’ye revize etmiştir. Güniçinde açıklanan duyuru sonrasında hisse günü %4,7 oranında değer kazanarak kapatmıştır.
18 Ağustos 2016 Tarihli Emlak Konut GYO Raporumuz için tıklayınız…
Garanti Bankası (GARAN, Öneri “EKLE”, Nötr): Banka, Proparco ile 12 yıl vadeli 100mn EUR tutarında yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği projelerinde kullandırılmak üzere kredi anlaşmasına varmıştır.
29 Temmuz 2016 Tarihli Garanti Bankası Raporumuz için tıklayınız…
Anadolu Hayat Emeklilik (ANHYT, Sınırlı Pozitif): Şirketin Ocak 2016 – Eylül 2016 dönemine ait prim üretimi bir önceki yılın aynı dönemine göre %9 oranında artarak toplam 330mn TL olarak gerçekleşmiştir. Bu yılın Eylül ayındaki prim üretimi ise 45,2mn TL olarak gerçekleşmiştir. Bir önceki yılın aynı ayında 33,6mn TL prim üretimi gerçekleşmişti.
Halkbank (HALKB, Öneri “AL”, Nötr): JCR-Eurasia Rating, Bankayı en yüksek düzeyde yatırım yapılabilir kategori içerisinde değerlendirerek Uzun Vadeli Ulusal Notunu ‘AAA (Trk)’, görünümünü ise ‘Stabil’ olarak teyit etmiştir. Ayrıca Bankanın Uzun Vadeli Uluslararası Yabancı ve Yerel Para Notu, ‘BBB-‘ olarak teyit edilmiştir.
2 Ağustos 2016 Tarihli Halkbank Raporumuz için tıklayınız…
Vakıfbank (VAKBN, Öneri “EKLE”, Nötr): Nitelikli yatırımcılara satılmak üzere 133 gün vadeli 95mn TL nominal değerdeki Vakıfbank bonosunun ihraç edilebilmesi için çalışmalara başlanılmış olup, söz konusu kıymet ile ilgili talep toplama işlemi gerçekleştirilmiştir.
10 Ağustos 2016 Tarihli Vakıfbank Raporumuz için tıklayınız…
SEKTÖR HABERLERİ
Özelleştirme: Türkiye Petrolleri (TP) Petrol Dağıtım AŞ’nin %100 hissesinin özelleştirme ihalesi nihai pazarlık görüşmesi yarın gerçekleştirilecek. Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nın yaptığı açıklamada, “Nihai pazarlık görüşmesi ÖİB’de yarın saat 1500’da yapılacaktır” denildi. İhaleye Zülfikarlar Holding, Siyah Kalem, Termopet-Net-Cemil Direkci OGG ve SBK Holding teklif vermişti. ÖİB’nin internet sitesinde yer alan bilgiye göre; TP Petrol Dağıtım, akaryakıt dağıtım sektöründe %4,4 pazar payı ile altıncı büyük oyuncu konumunda. TP Petrol Dağıtım’ın 400’e yakın bayisi bulunuyor. (Kaynak: Reuters)
DİĞER ŞİRKET HABERLERİ
Componenta Dökümcülük (COMDO, Sınırlı Pozitif): 2010 yılına ait tarh edilen Vergi Aslı 557,056 TL ve Vergi cezası ise 835,584 TL olan borç yeniden yapılandırılarak 411,890 TL olarak 2 aylık dönemler içinde toplamda 6 taksitte ödenecektir.
Datagate Bilgisayar (DGATE, Nötr): Şirketin çıkarılmış sermayesinin bedelsiz olarak 10mn TL’den 30mn TL’ye artırılmasına ilişkin başvurusu SPK tarafından 4.10.2016 tarihinde onaylanmış olup pay dağıtımına 21.10.2016 tarihinde başlanacaktır.