IMF; 190 ülkenin üye olduğu, uluslararası parasal iş birliğini, ticaretin geliştirilmesini sağlamak suretiyle uluslararası parasal sistemin istikrarını oturtmayı temel görev edinmiş bir kuruluştur. Buradan hareketle ödemeler dengesi sorunlarıyla karşılaşan veya ekonomik gidişi yakın gelecekte ödemeler dengesi sorunlarıyla karşılaşması olası görünen üye ülkelere gerek maddi olarak gerekse politika desteği olarak destek olur.
IMF’nin üç farklı kaynağı vardır: Kotalar, borçlanma, kredilerden elde edilen faiz geliri. Üye ülkeler IMF’ye bir çeşit üyelik aidatı ya da sermaye katılım payı kabul edilebilecek kota adı altında ödeme yaparlar. Kotalar her beş yılda bir yenilenir ve üye ülkeler ortaya çıkan farkı öderler. 30 Nisan 2022 itibarıyla kotalar toplamı 641 milyar dolardır. IMF, üye ülkelerden borçlanma da yapar. Yeni Borçlanma Düzenlemesi (NAB) adı altında 40 üye ülkeden (aralarında Türkiye yok) alınan borçların toplamı 521 milyar dolar tutarındadır. NAB dışında IMF, yine 40 üye ülkeden ikili borçlanma adı altında toplam 193 milyar dolar daha borçlanmıştır. Kotalar ve borçlanma dışında, üye ülkelere verdiği kredilerden elde ettiği faizler de IMF’nin kaynakları arasında yer alır.
IMF bu kaynaklarını üye ülkelerin ödemeler dengesi sorunlarını çözmek üzere farklı imkânlar sunarak kullanıyor. Bu imkânlar ve koşulları aşağıdaki tabloda yer alıyor (kaynak: IMF Annual Report 2022 sayfa 36, tablo 2.1)
Tabloda gösterilen imkânların kullanılması için önce üye ülkenin IMF’ye bir niyet mektubu (letter of intent) sunarak sorunları çözme yolunda alacağı önlemleri açıklaması ve bu mektuba dayanarak hazırlanan programın ülke ve ülke gruplarını temsil eden 24 kişilik IMF İcra Direktörleri Kurulunda onaylanması gerekiyor. Bu imkânlar üye ülkenin karşılaştığı sorunun büyüklüğüne ve kotasına bağlı olarak (kotasının belirli katları şeklinde) belirlenen bir maddi destekle karşılanıyor. IMF, bu destekler için yıllık olarak kullanılan destek miktarının üye ülke kotasıyla olan ilişkisine bağlı olarak yüzde 2 ile başlayan ve kullanılan miktar arttıkça yükselen bir faiz alıyor. Kredilerin geri ödenme süresi yapılan programın koşullarına bağlı olarak genellikle 30 aydan 5 yıla kadar değişiyor.
IMF, ana sözleşmesinin 4. maddesi gereğince üye ülkelerde yıllık gözetimler yapar (surveillance) ve sonuçları ‘4. Madde Danışma Raporu’ adı verilen bir rapora bağlar. Bu gözetimlerde tespit edilen sorunlar hakkında üye ülke yönetimlerine tavsiyelerde bulunur.
IMF, özel çekme hakları (SDR) adı verilen sanal rezervi üye ülkelere kotalarıyla bağlantılı miktarlarda tahsis ederek uluslararası rezervlere katkı yapar. Tahsis edilen SDR tutarı, hiç kullanılmadan hesapta dursa bile üye ülke merkez bankasının rezervlerinde kabul edilir. SDR, bir üye ülke merkez bankasının ihtiyaç halinde bir başka üye ülke merkez bankasından onun ulusal parasını belirli süreyle ödünç almasına imkân sağlar.
31 Ağustos 2022 itibarıyla IMF’nin çeşitli üye ülkelere tahsis ettiği toplam imkân yaklaşık 161 milyar dolardır. Bu tutarın şimdiye kadar 30 milyar dolarlık bölümü kullanılmış durumdadır. Mevcut durum itibarıyla IMF’den en yüksek imkân kullanmış olan ekonomi 13,4 milyar dolarla Arjantin’dir. Genişletilmiş Fon Kolaylığı (EFF) adı altında Arjantin’e tahsis edilen imkân 42,7 milyar dolardır. Esnek Kredi İmkânı (FCL) çerçevesinde Meksika yaklaşık 47 milyar dolarlık, Şili 19 milyar dolarlık tahsis almış ama kullanmamışlardır.
Bugün itibarıyla Türkiye’nin IMF’de yaklaşık 6,2 milyar dolar tutarında kotası, tahsis edilmiş yaklaşık 7,4 milyar dolar dolayında özel çekme hakkı (SDR) bulunmaktadır. IMF’ye üye olduğu 1947 yılından bu yana Türkiye 19 IMF programı uygulamış, son programı 2008 yılında ve bu programdan kaynaklanan borç ödemesini de 2013 yılında tamamlamıştır.