Gün İçi Altın Yorumu / A1FX – (21.11.2014)

Küresel piyasalarda yaşanılan yukarı yönlü Amerikan Doları rallisinin ardından, yatırımcıların en çok merak ettiği konulardan biri, altın fiyatlarında yönün ne olduğudur.

Bir dönemin güvenli limanı olarak bilinen altının, yaşanan etkiler ile birlikte 1180 doların altına inmesi, güvenli liman tahtından da indiğinin sinyallerini vermektedir. Yaşanan düşük petrol fiyatları ve Amerika Merkez Bankası Fed’den er ya da geç gelecek faiz artırım kararının kaçınılmaz olarak güvenli metalleri etkileyeceği söylenebilir. Ayrıca Japonya Merkez Bankası cephesinden gelen yeni bir parasal gevşeme kararı, Amerikan Doları ve sermaye piyasalarında yukarı yönlü hareketlenmenin sebebi oldu. Başkan Abe’nin erken seçim kararı alması da önümüzdeki dönem için Japonya ekonomisinde yaşanılabilecek olan kararsızlığın en net göstergesi konumundadır. Küresel piyasalarda yaşanılan huzursuzluğun yatırımcıları, Amerikan hazine tahvilleri ve Amerikan Doları’na yönlendirdiği düşünülecek olursa, güvenli liman altının gerekli desteği alamamasını şaşkınlıkla karşılamamak gerekmektedir.

Amerikan Doları’ndaki yukarı yönlü ralli hız kesmeden devam etmektedir. Dolar endeksinde ulaşılan 88 direncini kıramamasına karşın aşağı yönlü sert toparlanmalarda görülmemektedir. Sonuçta varlık alım sürecinde sona gelinmesi ve faiz artışı süresinin yaklaşması ile birlikte yaşadığımız değer kazanımının, halen faiz artışı gelmediği düşüncesi ile devam etmesi beklenebilir. Bu noktada 88 direncine ulaşan piyasaların bu bölgede ne kadar daha kalacağı gözlemlenmelidir. Dolar endeksindeki yukarı yönlü dirençlerin yenilenmesi Amerikan Doları’ndaki pozitif seyri de tetikleyecektir. Fed’den beklenen önümüzdeki senenin 3. Çeyreği ile birlikte faiz artışının gelebileceği yönündeyken, son gelen açıklamalar ve ekonomik verilere bakıldığında bu tarihin 2. Çeyrek olarak yenilendiği algısının da var olduğu unutulmamalıdır. Son yapılan FOMC toplantısı ile birlikte istihdam piyasasındaki toparlanma gözlemleniyor olsa da, enflasyon rakamlarındaki %2 hedefinin altındaki seyir Fed üyelerini tedirgin etmektedir.

Altın fiyatlarındaki seyri düşünürken Kasım ayı sonunda İsviçre halkının gideceği referandumu da unutmamalıyız. İsviçreliler, merkez bankasının altın rezervlerini %20 daha artırıp artırmayacağına karar verecekler. Yapılacak olan bu referandumda asıl amaç ise, son yıllarda kantonlara gelir kazandıran altın satışlarının altın rezervlerinin azalmasıyla birlikte durdurulmasıdır. Uzmanlar, ülkenin alması gereken 1500 ton altının Çin’i bile gölgede bırakacak bir performans olacağını vurgulamaktadırlar. Bankanın pozitif sonuç ile birlikte elinde bulunan ülke tahvillerinden vazgeçeceği düşünülecek olursa, altın fiyatlarında yukarı yönlü seyri getirmesi beklenebilir.

İçinde bulunduğu düşüş trendi ve 1180 dolar seviye etrafındaki salınım, 1100 ve 1000 dolar seviyelerinin piyasa tarafından aşina olunduğu bir gerçektir. Bir çok yatırımcı yukarı yönlü hareketlenmenin zamanı gelmiş olarak düşünse de, Amerika ekonomisindeki pozitif seyir ile birlikte İsviçre’den açıklanan son anket sonuçlarının altın alımına destek olmayacak yönde artması olumsuz etkilemektedir. Altın fiyatlarının bulunduğu seviyeler düşünülecek olursa, hareketlenmenin beraberinde yeni bir trendi de getirmesi beklenebilir. Tabi başta İsviçre referandumu olmak üzere fiyatlarda yön belirleyici dönemler bizi beklemektedir. 1100 dolar seviyesinin önemli bir destek olduğu göz önünde bulundurulursa, bu seviyelerden yukarı yönlü toparlanmaların gelebileceği beklenebilir.

Teknik açıdan baktığımızda altın fiyatları için aşağı yönlü beklentilerin artabileceği yönünde olsa da, üretim maliyeti seviyesinin yatırımcılarda alış baskısını arttıracağı unutulmamalıdır. Ortalama olarak 950-970 dolar seviyesinin üretim maliyeti olarak karşımıza çıktığı unutulmamalıdır. Diğer taraftan küresel ekonomilerdeki gerginliğin artması yatırımcıları düşük fiyatlardan altın yatırımlarına yönlendirebilir. Bu durumda yukarı 1305 seviyelerine doğru yükselişleri getirebilir. İçinde bulunduğu düşüş trendini ve üçgen formasyonlarını düşünecek olursak, altın fiyatları için 1305 seviyelerinin de çok uzak olmadığı düşünülmelidir. Özellikle Amerika ekonomisinde %2 enflasyonun altında kalınmaya devam etmesi ve ay sonunda İsviçre referandumunda altın alımına destek çıkmasının da değer kazanımlarını destekleyeceği unutulmamalıdır.

USDTRY

2,1430 seviyelerinden 2014 yılına başlangıç yapan USDTRY paritesi, Türkiye’de tarafında gerçekleştirilen seçimlerin olumsuz etkisi ile seçimler öncesinde 2,3885 seviyelerini test etti. Sonrasında TCMB kurlara müdahale amaçlı faizleri yükselterek geri çekilmelerin gelmesini sağladı. Seçimlerde iktidar partisinin çoğunluğun oyunu alması ise Türkiye tarafında siyasi istikrarı işaret ettiğinden geri çekilmelerin hızlanmasını sağladı. Sonraki dönemde her ne kadar hükümet tarafından TCMB’ye faizlerin indirilmesi yönünde telkinlerde bulunulmuş olsa da TCMB kısmi indirimlerle dengeyi sağladı. Sıkı para politikasına devam eden TCMB bunun sonuçlarını almaya devam ettiklerini belirtmekte. Gıda fiyatlarının yüksek seyri enflasyonda istenilen seviyeye ulaşmada sorun teşkil etse de, üretimin arttığı Türkiye’de düşük petrol fiyatları ekonomiyi desteklemekte. Dün( 20/11/2014) açıklanan PPK kararlarında faizlerin sabit bırakılması yılın son aylarına geldiğimiz bu dönemde TCMB’nin yılı düşük kur seviyelerinde tamamlamak isteği olarak yorumlayabiliriz. ABD tarafına baktığımızda ise parasal genişlemenin geçtiğimiz ay sonlandırılmasının ardından faiz artırımına 2015 yılı içerisinde başlanacağı belirtilmekte. Her ne kadar FED üyelerinden kafa karıştıran açıklamalar gelmiş olsa da çoğunluk kararı etkili olacaktır. Dolar’ın güçlü seyrine devam edeceği bu dönemde etkisini en fazla gelişmekte olan ülke para birimlerine karşı gerçekleştirecektir. Dolayısı ile kısa vadede geri çekilmelerin yaşanabileceğini düşündüğümüz USDTRY paritesinde 2,1900 seviyeleri görülebilir. Fakat bu hareketler kısıtlı kalacağından ABD’nin etkisini hissettirmesi ile birlikte alımlar hızlanacağından yılı 2,2500 – 2,3000 arasında tamamlaması kuvvetli ihtimal. 2015 yılı için ise önemli bir seviye olan 2,3000 seviyesinin kırılacağını ve 2,4500 seviyelerine doğru hamlelerin gelebileceğini düşünmekteyiz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir