Özellikleri nedeniyle kullanım alanını genişleten platin, yüksek aşınma, kararma direnci özelliklikleriyle kuyumculukta pırlantalı ürünlerde, korozyona dayanıklılığı ve katalitik özellikleri dolayısıyla otomobillerin egzost sistemlerinde, laboratuvar cihazlarında, dirençli termometrelerde, dişçilikte ve DNA yapısı arasına girme kabiliyetlerinden ötürü de tıpta kullanılıyor.
Dünya platin arzının yaklaşık yüzde 80’i Güney Afrika ve Zimbabwe’den sağlanırken, platin ticari anlamda Kanada Sudbury bölgesi cevher yataklarındaki nikel cevherlerinin işlenmesi sırasında yan ürün olarak elde ediliyor. Bu cevherlerde platinin yalnızca 0,5 ppm (1 ppm = milyonda bir) oranında bulunması, platinin kıymetini ortaya koyuyor.
Önümüzdeki dönemde Çin’in platin mücevher tüketicisi olmaya devam edeceğini öngören uzmanlar, Hindistan’da da platine olan talebin arttığına işaret ediyor. Platinin altına kıyasla daha nadir bulunması, ince işçiliğe daha elverişli olması da platin mücevher talebinin artmasını sağlıyor.
Geçen yıl brüt platin talebi yüzde 2 artarak yaklaşık 8 milyon onsa yükselirken, küresel platin arzı ise 7 milyon 202 bin ons olarak gerçekleşti. 2010 yılında platin, en çok 3 milyon 75 bin ons ile otomotiv sektöründe, 2 milyon 420 bin ons ile mücevheratta, 1 milyon 755 bin ons ile endüstriyel ve 655 bin ons ile yatırım amaçlı talep edildi. 2011 yılında sıralama değişmezken, 2012 yılında da dünyadaki gelişmeler paralelinde otomotiv sektörü ağırlığında taleplerin artması bekleniyor.
Uluslararası piyasalarda geçen yılı 1.399 dolar seviyesinde kapatan platin, bu yıl en yüksek 1.737 dolara kadar çıkarken, en düşük 1.389,50 doları test etti. Platin bugünlerde 1.643 dolardan işlem görürken, platin fiyatı sene başına göre yüzde 17,49 artış gösterdi. Platin bu artışla altını geride bırakırken, gümüşten sonra fiyatı en fazla artan maden oldu.
Altın ve Para Piyasaları Uzmanı Mehmet Ali Yıldırımtürk, platindeki fiyat artışına ilişkin, şu görüşleri paylaştı:
”Platin uzun yıllardan bu yana fiyat olarak altının önünde seyretmiştir. Son dönemlerde altının gerisinde kalmıştır. Dünyadaki spekülatörler zaman zaman ucuz olan platini hareketlendiriyor. Platinin işlem gören miktarı ile altının işlem gören miktarı arasında çok büyük fark var. Platin kuyumculuk sektöründe fazla kullanılmadığı için platindeki fiyat hareketleri kalıcı olmayabilir. Kıymetli madenlerde altın ve gümüşte aşağı yönlü hareket olduğunda platin de bu paralelde seyir izleyecektir.”
İlk çeyreğin en fazla artan madeni gümüş oldu
Geçen yılı 27,843 dolardan tamamlayan gümüş ise, sene başından bu yana yüzde 17,81 yükseliş ile uluslararası piyasada fiyatı en fazla artan maden oldu. 2012 yılında en yüksek 37,512 doları gören gümüş, en düşük olarak 27,665 dolara geriledi. Yıllık bazda bakıldığında ise yüzde 12,16 değer yitiren gümüş, bugünlerde 32,80 dolardan işlem görüyor.
Uluslararası piyasalarda değerli madenlerde 2011 Mart-2012 Mart döneminde yıllık bazda fiyatı en çok gerileyen maden ise yüzde 39,30 ile rodyum oldu.
Kaynak: www.bloomberght.com