Gri listeden çıkış konusu, bir süredir Türkiye gündemindeydi… Son olarak geçtiğimiz hafta Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, geçtiğimiz aylarda Türkiye’ye FATF’dan bir ekip geldiğini, saha incelemesi yaptığını, “son derece olumlu bir rapor” hazırladığını açıklamış ve bizim de umutlarımızı yeşertmişti.
Ardından da umutla beklediğimiz kararı, haftanın son iş günü Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in Singapur’dan yaptığı “Başardık” X paylaşımıyla öğrendik. Utanç kaynağı olarak da nitelendirebileceğimiz “gri liste”den çıkışımız, ülkece sevinmemize vesile oldu.
FATF’ın gri listesi nedir ve Türkiye ne zaman bu gruba dahil edildi?
Soruları geçen haftalarda çokça dillendirilmiş olsa da kısa bir özet geçeyim: Mali Eylem Görev Gücü (FATF), küresel kara para aklama ve terörün finansmanı gözlemcisi olarak tanımlanmakta.
Türkiye, bu oluşuma 1991’de üye olmuş, 1994, 1998, 2006 yıllarındaki değerlendirmelerden de geçer not almıştır. Ancak 2018’de başlayıp, 2019’da tamamlanan incelemeler sonrası izlemeye alındığımız süreç; Ekim 2021’de “artırılmış izlemeye tabi ülkeler”in yer aldığı “gri liste” kapsamına alınmamızla son bulur. İzleme ve gri listeye alınma sürecinde ülkemizden önemli ölçüde yabancı sermaye çıkışı da olmuş elbet. Ancak bu çıkışın tek nedenini gri listeye bağlamak da uygun değil kanımca. Kurum ülkemizin listeye alımı ile ilgili 7 faktör sıralamıştı. Ancak Haziran 2023 seçimlerinden sonra bu nedenlerin 2’ye düştüğü görülmüştü.
Yazının devamı için TIKLAYINIZ!