Garanti Bankası yılın ilk çeyreğinde 822 milyon TL olan piyasa tahmininin üzerinde 862 milyon TL net kar açıkladı. Karın beklentilerin üzerinde gelmesinde kredi değer düşüş karşılıklarının, bir anlamda kredi risk priminin, düşük gerçekleşmesi ve alım-satım faaliyetlerinden elde edilen ticari gelir oldu.
BDDK’nın, bankacılık sektöründe kredi arzının ilk çeyrekte hızlı şekilde düşüşe işaret eden sektörel verileri Garanti Bankası’nın bilançosu ile teyit edilmiş oldu. Bankanın brüt kredileri, yabancı para cinsinden kredilerdeki azalış nedeni ile %0,5 geriledi. Buna karşılık banka bu dönem menkul kıymet portföyünü artırmayı tercih etti ve menkul kıymet portföyü çeyreksel bazda %12 artış kaydetti. Bu gelişme ile 2011 yılı genelinde toplam aktifler içerisindeki ağırlığı azalan menkul kıymetler, geçtiğimiz yılki payına hemen hemen yeniden ulaşmış oldu. Kredi arzındaki azalışa rağmen, mevduat tabanının %1,1 azalması ile Bankanın kredi / mevduat oranı 1 puan artışla %101,7’ye ulaştı.
Bir önceki çeyrekte net kar marjına önemli katkı yapan TÜFE Endeksli menkul kıymet getirisinin bu dönem gerilemesi ile Bankanın net faiz marjı 70 baz puan geriledi. TL cinsi kredilerde faiz artışına rağmen, TL mevduatlarının da maliyetinin arttığı görülürken, yabancı para cinsinden kredi – mevduat makasının açılması net faiz marjını ilk çeyrekte destekledi.
Yılın ilk dönem bilançolarında en çok dikkati çeken unsurlardan biri, aktif kalitesindeki eğilim oldu. Banka daha düşük kredi değer düşüş karşılığı ayırmasına rağmen, Bankanın takipteki kredi oranı 0,1 puan artışa %1,9’a yükseldi. Ayrıca yaklaşık 1,5 seneden bu yana ilk kez, yeni takipteki kredi tutarı, dönem içinde tahsil edilen takipteki kredilerin üzerinde geldi. Bu da aslında genel olarak Bankacılık Sektöründe 2011 yılında takipteki kredilerin tahsilatı ile elde edilen gelirlerin bu sene gerileceğine işaret ediyor.
Kredi arzında yavaşlama ve komisyon geliri kaydında yapılan düzenleme ile komisyon gelirleri geçtiğimiz yıl aynı döneme göre %3,4 azaldı. Çeyreksel bazda %5,5 artan komisyon gelirlerine, tüketici kredilerindeki artış destek verdi. Komisyon gelirlerinin toplam gelirler içerisindeki payının artması ise yine de komisyon gelirlerinin yapısal ve düzenleme kaynaklı etkenlere rağmen yine de sağlam kalabildiğini gösterdi. Çift haneli enflasyonun 2012 gider yönetimini bozacağı ilk çeyrek sonuçlarıyla görülmüş oldu. Operasyonel giderler geçtiğimiz yıl aynı döneme göre %17 artış gösterdi. Ancak giderlerin, toplam gelir içerisindeki oranı %41 ile düşük seviyede kaldı.
Cihan Başkal (cbaskal@bloomberght.com)
Bloomberg HT Araştırma Bölümü
Kaynak: www.bloomberght.com