FROTO Analizi: Ons altın 3000 dolara yükseldi

Altın, 2024’te tarihi bir yükselişle ons başına 3.000 doların eşiğine ulaşarak yatırımcıların ve merkez bankalarının ilgisini çekmeye devam ediyor. Deutsche Bank verilerine göre, altın geçen yıl %27’lik değer artışıyla 2010’dan bu yana en iyi performansını sergiledi. Son 12 ayda ise %40’a yaklaşan yükseliş, artan jeopolitik gerilimler ve değerli madenin “kaçış varlığı” statüsüyle beslendi. Özellikle ABD ve Avrupa’nın Rusya’ya uyguladığı yaptırımlar, birçok ülkeyi dolar bağımlılığını azaltmak ve rezervlerini çeşitlendirmek için altına yönelmeye itti.

Polonya, Türkiye ve Hindistan Öne Çıkan Alıcılar

2024’te en aktif altı alım yapan ülkelerin başında Polonya geldi. Ülke, altın rezervlerini %25 artırarak 89,54 tonluk bir artış kaydetti. Polonya Merkez Bankası Başkanı Adam Glapinski, “Altının rezervlerin %20’sini oluşturması ülkenin güvenilirliğini ve yatırım çekme gücünü artıracaktır” diyerek stratejik hedefleri açıkladı. Ülke, 448,2 tonla dünya sıralamasında 12. sırada yer alıyor. Türkiye ise 74,79 tonla ikinci sırada bulunurken, Hindistan 72,6 tonluk alımla rezervlerini %9 artırarak küresel trende katıldı. Çin, 2023’te 224,9 tonla rekor bir alım yapmış olmasına rağmen 2024’te 44,17 tonla yavaşlama gösterdi.

Bazı ülkeler ise altını elden çıkarmayı tercih etti. Filipinler, 29,4 tonluk net satışla geçen yılın en büyük satıcısı oldu. Piyasadaki fiyat yükselişinden yararlanma hedefiyle yapılan bu hamle, rezerv yönetimindeki değişimden kaynaklanıyor. Kazakistan ise 2022’den beri devam eden satışlarla 10,18 ton azaltarak 11 yıllık alım dönemini sona erdirdi. Zimbabwe ise hiperenflasyonla mücadele için altın oranını %54’e çıkararak 2 tonluk rezerviyle dikkat çekti. Mart 2024’te yıllık %55’in üstüne çıkan enflasyon, ülkenin altın stratejisini gerekçelendirdi.

DXY Endeksi, günümüzün karmaşık finansal piyasalarında yönünü bulmaya çalışan yatırımcılar için vazgeçilmez bir gösterge haline geldi. ABD dolarının dünyanın önde gelen paraları karşısındaki değerini takip eden bu güzide endeks, risk yönetimi stratejilerini optimize etmede kritik bir rol oynar. DXY Endeksi’nin analitik derinliği, gelişmiş Hisse Senedi Tarama Araçları ile birleştirildiğinde yatırım süreçlerinizi dönüştürebilir. Bu entegrasyon, yatırımcılara gerçek zamanlı trend analizi de kazandırır.

Grafik TradingView’den

FROTO‘nun RSI (14) 68.1 seviyesinde aşırı alım bölgesine yakın bir değer gösteriyor. Bu, kısa vadeli düzeltme riskini işaret ederken, Momentum (10) 79 ve Awesome Oscillator 8.82 gibi güçlü pozitif değerler, yükseliş trendinin devam ettiğini gösteriyor.

Stochastic %K (87.23) ve Williams %R (-20.78) ise aşırı alım bölgesinde, CCI (241.68) oldukça yüksek. Bu karışık sinyaller, fiyatın 983 TRY civarında dirençle karşılaşabileceğini, ancak güçlü momentumun desteklediği bir düzeltmede Fibonacci pivot noktası olan 905.17 TRY ve 875 TRY (psikolojik destek) seviyelerinin korunabileceği değerlendiriliyor.

Teknik ve hareketli ortalama değerlendirmeleri “Güçlü Al” sinyali veriyor. Ortalama performansların haftalık %10.45 yükselişle aylık %5.83 düşüş göstermesi kısa vadeli dalgalanmaları yansıtıyor.

Kısa vadede RSI ve aşırı alım sinyallerine rağmen, güçlü momentum ve Fibonacci destekleriyle 905.17 TRY ve 875 TRY ‘den geri dönüşlerde 1.004 TRY ve 1.030 TRY ‘ye doğru hareketler mümkün görünüyor. Ultra MACD da olumlu ilerliyor.

Ford Otosan, Koç Holding bünyesindeki lojistik ve tedarik zinciri uzmanı KoçZer iş birliğiyle Ankara Akyurt’ta yeni bir yedek parça dağıtım merkezi faaliyete geçirdi. Bu merkez, sektörde ilk kez uygulanan kiralama ve satın alma modeliyle hayata geçirilerek, müşterilere 24 saatlik parça teslimatı ve bölgesel lojistik verimliliğini artırmayı hedefliyor. 25 bin metrekare kapalı ve 25 bin metrekare açık alana sahip.

Sonuç itibariyle, ABD, 8.133 tonla dünya genelindeki altın rezervlerinin %22,7’sine sahip olarak liderliğini koruyor. Almanya, İtalya, Fransa ve Rusya da listeyi takip eden isimler arasında yer alırken, Çin’in 2.279 tonla küresel rekabeti dikkat çekiyor. Ancak Kanada ve Norveç gibi altın üreticisi ülkeler, sıfır veya minimal rezerv politikasıyla dikkat çekiyor. Kanada Merkez Bankası, altın yerine ABD hazine bonolarını daha likit bir varlık olarak görüyor. Norveç ise 2004’te tüm altın rezervlerini satmış ve sadece sergileme amaçlı birkaç külçe tutmuştur. Bu durum, altının modern ekonomilerdeki rolüne dair tartışmaları da beraberinde getiriyor. Altın, küresel ekonomik belirsizliklerde hala stratejik bir araç olarak öne çıkarken, bazı ülkeler için “eski bir kalıntı” olarak görülmesi, para politikalarındaki derin farklılıkları yansıtıyor.

Okan Özdemir

Google Play'den ücretsiz indirin
SİZ DE BİNLERCE YATIRIMCI GİBİ PARA & BORSA MOBİL UYGULAMASINI ÜCRETSİZ İNDİREREK GÜNCEL PİYASA YORUMLARINA ULAŞMAK İÇİN HEMEN BURAYA TIKLAYIN

@ParaBorsaNet'i Twitter'da Takip Et!

ÖNEMLİ HABERLER VE GÜNCEL PİYASA YORUMLARINI KAÇIRMAMAK İÇİN BURAYA TIKLAYARAK HEMEN TWITTER'DA BİZİ TAKİP EDİN!