Mahfi Eğilmez – 12.02.2017
Forex ve Forex Piyasası Nedir?
Forex ya da Fx İngilizce Foreign Exchange sözcüklerinden türetilmiş bir kısaltmadır. Foreign Exchange (ya da fx) günümüzde büyük ölçüde döviz ya da yabancı para birimi anlamında kullanılsa da aynı köklerden gelen Forex kısaltması bir ulusal para ile bir başka ulusal paranın değiştirilme işlemi için kullanılıyor. Bu işlemlerin yapıldığı yere Forex Piyasası, bu işlemi yapan kuruluşlara da Forex Kuruluşu adı veriliyor. Forex işleminin ayırt edici özelliklerinden birisi düşük miktarlı sermaye ile yüksek miktarlı işlem yapabilmeye olanak sağlayan ve adına kaldıraç kullanımı denilen sistemin varlığıdır. Önceleri döviz piyasasında başlamış olan Forex işlemleri bugün dövizin yanı sıra altın, gümüş, petrol, pamuk gibi emtialar, hisse senetleri, uluslararası endeksler üzerinde de yapılıyor.
Forex piyasasının son yıllarda hızla gelişmesinin nedenleri arasında kaldıraç yönteminin varlığı, dünyadaki saat farklarından yararlanarak haftada 5 gün 24 saat işlem yapılabilmesi, fiziksel yatırım zorunluluğunun ortadan kaldırılması sonucu kolay erişilebilen bir piyasa olması gibi nedenler sayılabilir. Piyasada işlem yapanlar her türlü işlemi internet aracılığıyla kolaylıkla yapabiliyor. Bu imkân, saat farklarının ortadan kalkmasının da sağladığı destekle, sürekli olarak piyasada alıcı ve satıcı bulunmasına ve işlemlerin kısa sürede ve düşük maliyetle yapılabilmesine imkân sağlıyor. Piyasa, bir yandan para kazanmanın aracı olmasının yanı sıra bir yandan da açık veya uzun pozisyonlar nedeniyle uğranabilecek zararlardan kurtulmanın ya da bu zararları hafifletmenin bir aracı olarak kullanılabiliyor. Forex piyasasında bireysel yatırımcıların yanında, şirketler, bankalar, fon veya portföy yönetim şirketleri, hatta merkez bankaları da yer alıyor.
Forex Piyasasında İşlem
Forex sisteminin normal döviz alım satım işleminden temel farkını oluşturan kaldıraç yönteminin nasıl çalıştığını anlatmaya çalışalım.
Elimizde 2.000 USD olduğunu ve bu paramızı altına yatıracağımızı düşünelim. Bugün itibariyle altının onsu 1.233 USD’dir. Bu durumda Forex sistemini kullanmazsak alabileceğimiz altın miktarı (2.000 / 1.233 =) 1,622 onstur. Şimdi diyelim ki Forex sistemini kullanmaya başladık ve kaldıraç oranı olarak da 1’e 10 oranını kullanıyoruz. Bu durumda elimizdeki 2.000 USD ile 20.000 USD’lik altın alımı yapabiliriz. Yani (20.000 / 1.233 =) 16,22 ons tutarında altın alabiliriz. Altın fiyatının ertesi gün 1.240 USD/Ons’a yükseldiğini varsayalım. Eğer Forex sistemi dışında bu satın almayı yapmışsak kazancımız (1,622 x 1.240 = 2.011,3 – 2.000 =) 11,3 USD olur. Buna karşılık bu satın almayı Forex sistemi ile yapmış olursak kazancımız (16,22 x 1.240 = 20.112,8 – 20.000 =) 112,8 USD olur. Yani Forex sistemini ya da daha doğru bir ifadeyle onun sağladığı kaldıraç yöntemini kullanarak kazancımızı on kat artırmış oluruz. Doğal olarak işler her zaman böyle olumlu gitmeyebilir. Tersinin olduğunu ve altın fiyatının 1.225 USD/Ons’a düştüğünü düşünelim. Bu durumda Forex sistemini kullanmamışsak zararımız (1.622 x 1.225 = 1.987 – 2.000 =) 13 USD olur. Eğer Forex sistemini kullanmışsak zararımız (16.22 x 1.225 = 19.870 – 20.000 =) 130 USD olur.
Forex işlemleri yapılabilmesi için Sermaye Piyasası Kurulundan (SPK) izni olan bir Forex Şirketinde bir Forex hesabı oluşturulması gerekiyor. Bir yatırımcının Forex piyasasında işlem yapabilmesi için aracı kurum tarafından sunulan deneme hesabında belirli günde ve sayıda işlem yapması şart koşuluyor. Ayrıca bu işlemleri yapabilmek için bu aracı kuruma bir teminat yatırılması gerekiyor.
SPK’nın Yaptığı Son Düzenlemeler
Değişiklikten önce yatırımcılar, müşterinin teminatına göre farklı oranlarda kaldıraç oranı kullanabiliyordu. Yapılan değişiklik ile kaldıraçlı alım satım işlemlerine ilişkin azami kaldıraç oranı 1’e 10’a düşürülmüş ve ayrıca işlemlere başlayabilmek için asgari 50.000 TL veya eşiti döviz tutarında başlangıç teminatı yatırılması zorunluluğu getirilmiş bulunuyor.
SPK, bu düzenlemeden güdülen amacın bireysel yatırımcıların yüksek kaldıraca dayalı risk almalarının yol açacağı olası zararların önlenmesinin hedeflendiğini vurguluyor. Aracı Kurumlar nezdindeki mevcut açık pozisyonların yeni düzenlemeyle uyumlu hale getirilmesi için de düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten başlayarak 45 günlük geçiş süresi verilmiş bulunuyor.