2024 yılı, finans dünyasının dijitalleşme yolculuğunda baş döndürücü gelişmelere sahne oldu. Teknolojiyle iç içe bir yıl geçirdik ve bu yılın en büyük başlığı, büyük dil modelleri gibi yapay zekâ teknolojilerinin gelişimi ve yaygınlaşmasıydı. Artık bu yapay zekâlar yalnızca birer araç olmaktan çıkıp, finansal analizden müşteri hizmetlerine kadar pek çok alanda karar verme süreçlerini etkileyen kilit oyuncular haline geldi.
Bu teknolojilerin gücünü, dünyanın dört bir yanındaki finans kuruluşlarının hem operasyonel verimliliğini artırmak hem de müşteri deneyimini yeni bir seviyeye taşımak için nasıl kullandığını gözlemlemek oldukça etkileyiciydi. Türkiye’de de büyük dil modellerine olan ilginin arttığını ve bu alanda önemli yatırımların yapıldığını görmek beni heyecanlandırdı.
Dijital banka sayısı artıyor
Yıl boyunca Türkiye’deki dijital bankacılık, açık bankacılık ve servis modeli bankacılığı alanında büyük adımlar atıldı. Dijital bankaların sayısı hızla artarken, müşterilere sunulan hizmetlerin kapsamı da genişledi. Artık yalnızca bireysel müşteriler değil, KOBİ’ler ve daha büyük işletmeler için de dijital bankacılık vazgeçilmez hale geldi. Açık bankacılıktaki gelişmeler sayesinde kullanıcılar, farklı bankalardaki hesaplarını tek bir platformda veya bankada izleme ve yönetme imkânına kavuştu. Servis modeli bankacılığı ise özellikle perakende şirketlerinin finansal hizmet sunumunda daha etkin bir rol oynamasına olanak tanıdı ve önümüzdeki dönem için potansiyelini ortaya koydu.
Kripto varlıklarla ilgili düzenlemeler de 2024 yılı boyunca gündemi sıkça meşgul etti. Özellikle Avrupa Birliği’nin kapsamlı düzenlemeleri ve ABD’deki yeni yasalar, sektörün çehresini değiştirdi. Türkiye’de ise kripto varlık mevzuatının netleşmesi, yatırımcılar ve şirketler için bir güven ortamı oluşturdu. Artık daha şeffaf ve düzenlenmiş bir ortamda işlem yapmak mümkün hale geldi. Ancak bu düzenlemelerin, küçük oyuncuların sektöre girişini zorlaştırdığına da şahit olduk. Yine de büyük oyuncular, yeni düzenlemelerle uyumlu stratejiler geliştirerek pazar paylarını artırmayı başardı.
Tokenizasyonun hız kazandığı bir dönemde, menkul kıymetler ve gayrimenkulden sanat eserlerine kadar pek çok gerçek dünya varlığı dijital varlıklara dönüştürüldü ve bu çalışmalar hız kazandı. Türkiye’de de bu alanda ilk adımlar atıldı ve birkaç yenilikçi proje, prototip de olsa hayata geçirildi. Bu trendin, yatırımcı tabanını genişlettiğini ve likiditeyi artırdığını söyleyebilirim.
Yazının devamı için TIKLAYINIZ!