Bu oran, aktiflerin ne kadarının yabancı kaynaklarla (borçlarla) finanse edildiğini göstermektedir.
Finansal Kaldıraç Oranı, finansal analiz yapan analistlerin şirket değerlemelerinde sıklıkla kullandığı likidite durum analizi oranlarının başında gelmektedir.
Finansal Kaldıraç Oranı =Toplam Borç / Toplam Varlık
Toplam Borçların, toplam varlıklara bölünmesiyle birlikte bir şirketteki varlıkların ne kadarının borçlar ile finanse edildiği saptanmış olunur. Finansal Kaldıraç Oranı ile şirket varlıklarının yüzde kaçının yabancı kaynaklar ile karşılandığı belirlenir.
Kaldıraç oranının yüksek olması, şirketin ödeme riskinin arttığını, kreditörler açısından ana para taksitleri ve faizlerinin ödemede güçlüklerle karşılaşılabileceği anlamının çıkarılmasına sebebiyet verebilmektedir. Ancak yabancı kaynak kullanımı öz sermaye karlılığını arttırıyorsa bu olumlu olarak da karşılanabilir.
Finansal piyasalarda kullanılan Kaldıraç Oranı da şirketlerin muhasebesel faaliyetlerinde ki finansal analiz oranlarına benzer niteliktedir. Para piyasalarında kaldıraçlı işlem yapan yatırımcıların Kaldıraç Oranının yüksek olması riskleri arttırabileceği gibi düşük teminat ile yüksek karlılık elde edebilme imkanı da sağlamaktadır.
Finansal Kaldıraç Oranı Kaç Olmalıdır?
Gelişmiş ülkelerde genel kabül görmüş haliyle bu oran %60’a kadar çıkabilmektedir. Ancak gelişmekte olan ülkelerde, şirketler sermaye kıtlığı sebebiyle daha fazla dış kaynaklı borç almaktadır. Yabancı kaynaklara başvurmanın sebebi yatırımları arttırarak büyümeyi sağlamaktır. Bunun yanı sıra işletmeler vergisel amaçlarla da yabancı kaynağa başvurmaktadır.
Yabancı kaynaklardan yararlanan işletme sahipleri, az sermaye ile geniş bir finansman kaynağını kullanma olanağı bulurlar ve işletmenin faaliyet karı, yabancı kaynak maliyetinden yüksek ise, yani yabancı kaynak kullanımından elde ettiği kar, yabancı kaynak maliyetinden yüksek ise işletmenin öz sermaye karlılığı yükselir. İşletme finansal kaldıraç etkisinden yararlanır.