Bütün dünya sanki başka ülke yokmuş gibi ABD’den gelecek raporların neler ifade ettiğini anlamaya çalışıyor. Fed’den beklentimiz faizi piyasanın tahmin ettiğinden daha hızlı arttırmaması. Fed ne istiyor önce bunu konuşalım sonra Fed ne umuyor ne buluyor ve son olarak da bu veriler piyasa tarafından nasıl okunuyor tercüme edelim ki bizde yatağa yorgana göre uzatalım ayakları. Sonra alimallah ummadığımız sonuçlarla mücadele etmek zorunda kalmayalım.
Öncelikle fed faiz arttırarak ekonomiyi yavaşlamaya çalışıyor, istiyor ki ülkedeki para harcama isteği azalsın, üretim/tüketim dengeye ulaşsın ve maliyetler sebebiyle artan arz sorununu azaltarak enflasyonu düşürebilsin. Enflasyonu düşürmek demek ekonomiyi soğutmak demek, orta gelir tuzağından uzaklaşmak, alt ve üst gelir arasındaki uçurumu durdurmak demektir. Fed’in düzenli olarak takip ettiği enflasyon verisi var. Son 3 aydır düşüş eğiliminde bu güzel ama fed sadece buna bakmıyor. Özel sektör istihdamına, saatlik ücretlere ve tarım dışı istihdama da çok önem veriyor. Yani enflasyon düşerken istihdamın artmaya devam etmesi demek hala sektörün büyümeye devam etmesi demek yani fed in yavaşlatma girişimleri henüz yeterli değil mesajı bu. Piyasalar da bunu dalgalanmalarla fiyatlıyor. Bu gün pek harika olmasa da Aralık istihdam verisi beklentilerin hafif üzerinde gelse de saatlik ücretlerin düşmesi, Amazon, Tesla gibi büyük firmaların işten çıkartmalar konusundaki açıklamaları yavaşlamanın yani Fed’in politikalarının sonuç verdiğini gösteriyor. Ama bizi ilgilendiren kısımda daha konuşacak çok şey var. Fed başkanları 2023 yılında faiz indirimini beklemiyor. Bunun tercümesi de bol para gelene kadar borsalarda kalıcı yükselişler için aceleci davranmayın demek istiyor. Fed daha tam olarak amacına ulaşamasa bile Avrupa merkez bankası hamlelerinin sonuçlarını almaya başladı siparişler düşüyor.
2023 ilk çeyrek itibari ile şirketler 2022 deki satış ve geliri göremeyeceklerinden bu da hisse fiyatlamalarına negatif yansımaya başlayacak. Ha kapasite artışı yapan temel mal ve ham madde üreten firmalar kar yapmaya devam edecek ama bu sefer de azalan borsa talebi nedeniyle bu karları hisse fiyatlarına daha sonra yansıyacak. Yani onlar da düşecek ne yazık ki! Şimdilik ilk çeyrek bilançoları gelene kadar zamanımız var görünüyor ama piyasadaki her yükselişte ortak satışları görmemiz ne güzel de fırsatları değerlendiriyorlar dedirtiyor. Onlar da haklı siz bugün girdiğiniz senetten bir saat sonra ayrılabilirsiniz ama tahta yönetenler iyi günde olduğu gibi kötü günde de o tahtaya sahip çıkmak zorundalar ve elbette soğuk kış için nakit hazırlamalılar. Piyasalar da kar satışları başladığında satanların lotlarını karşılayacak babayiğitler lazım. Yani onlara da çok kızmayın. Sürece ayak uydurun.
Gelelim en önemli mevzuya bizi 2023 de neler bekliyor?
Beklenti öncelikle Fed’in en azından 50 şer baz puan faiz artışına yaz başına kadar devam etmesi akabinde yıl sonuna doğru faiz indirmeye başlaması ancak 40 yılın zirvesinden bahsettiğimiz bir enflasyonun patır patır düşmeye başlaması beklenen bir durum olmamalı. Yani %2 enflasyon hedefine ulaşana kadar durmayacağım diyen FED’in son Aralık ayı verisi %7 dolayında, epey yol var anlayacağınız. Bu da soğutulmaya çalışılan ekonomi için resesyonu kaçınılmaz hale getiriyor. Bu ortamda Türkiye de neler olacak şimdi bunu konuşalım.
Dünyanın ender enflasyon oranıyla mücadele eden ülkemizde finans kitaplarında pek görmeye alışılmadık bir yöntem uygulanıyor. İşe yarayıp yaramadığını zaman gösterecek tabii ki ama ülke düşük faiz ve üretim odaklı büyümeyle şimdilik bu maliyetleri kendisi karşılayarak parasının değer kaybetmesine göz yumuyor. Bol para bulan şirketler de üretimi sürdürerek pazarını genişletiyor. Artan karlar sayesinde şirketler rekor kar yaparken yüksek enflasyonun getirdiği değer artışları, yüksek dolar hisse senetlerinin çok ucuz kalmasına sebebiyet verdi. Sermayeleri düşük şirketlerin ise artan özsermaye karlılığı sebebiyle fiyatları hızla yükselmeye devam ediyor. Şimdi 2023-2024 de belki de son 40 yılın en büyük sermaye artış haberlerini duyacaksınız çünkü hisse fiyatları küçük yatırımcıların ulaşamayacağı adet fiyatlarına doğru ilerlemeye başlayacak. Bu da düşük sermayeli şirketler de güzel yükselişler demek. Bir diğer konu ise 2023 de son 40 yılın en fazla hisse geri alım programlarına da şahit olabiliriz. Bankalar çok ucuz ve bu şekilde gidemez. Tahminen yaza doğru bankalarda ve büyük karlı şirketlerin bir çoğunda hisse geri alım programları ile borsamız dünyadan pozitif yönde ayrışmaya devam edecek.
Toparlamak gerekirse 2023 ilk çeyrek bilançoları sonrası Eylül’e kadar çalkantılı bir dönem geçirebiliriz. Şahsi olarak son 2 aydır uzun vade pozisyon almıyor, eskileri tutmaya devam ediyorum. Bozmak ve biraz dinlenmek için son pik hareketini tahmin etmeye çalışıyorum. YouTube kanalında son grafik analizini yayınlamıştım grafik tarafını merak edenler için.
Saygılarımla
Ahmet Güven