Amerikan Merkez Bankası beklendiği şekilde 25 baz puanlık faiz artırımına gitti. FED’in kararının ardından yurt içinde ilk işlem günü nasıl başladı, piyasalarda neler yaşandı? Bundan sonrası için beklentiler neler?
Destek Menkul Değerler Araştırma Müdürü Murat Tufan analiz etti.
FED SONRASI İÇ PİYASALARDAKİ BAYRAM HAVASI NE KADAR SÜRER?
Piyasanın özellikle son 1 yıldır “FED faiz hamlesini yapsa da biz de önümüze baksak ‘’ şeklindeki bekleyişi nihayet son buldu ve uzun süredir beklediği kararın ardından
Dolar tarafında geri çekilmeler yaşandı.
Bildiğimiz üzere FED faiz kararı öncesi piyasaların beklentisi %70’in üzerinde bir olasılıkla Amerikan Merkez Bankası’nın faiz hamlesi yapacağı yönündeydi. Yaklaşık 10 yıl aradan sonra yaptığı bu tarihi hamle ile politika faizini yüzde 0,25- 0,50 aralığına yükselten FED, bunun dışında gelecek yıla ilişkin büyüme tahminlerini %2,3’den %2,4’e yükseltti.
Yellen faiz kararı sonrası yaptığı açıklamada, ekonomide toparlanma tam olarak sağlanmasa da önemli bir aşamaya geldiklerini, önümüzdeki dönemde yapılması planlanan faiz artışlarının ise kademeli ve ılımlı olacağını kaydetti. Açıklamanın ardından gelişmiş ve gelişmekte olan para birimleri dolar karşısında değer kazandı ve borsalarda yukarı yönlü hareketler yaşandı. Ancak piyasalardaki bu fiyatlamaların ardından yeniden tepki alımları geleceğini düşünüyorum. Burada esas önemli olan Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerin FED’ in faiz hamlelerine karşılık ne gibi hamleler yapacağı…
Yurt içi tarafta ise Fed kararının ardından yapılan yorumlarda öne çıkan açıklamalara baktığımız zaman Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun faiz artışının beklenen bir gelişme olduğunu söylediğini gördük. Davutoğlu, “Beklentimiz dışında bir gelişme yok ve şimdiye kadarki tepkiler itibariyle de bizim piyasalarımızı olumsuz etkileyen bir tepki de söz konusu değil” dedi. Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek ise Twitter hesabında “Fed beklentiler doğrultusunda faiz artırarak şimdilik piyasaları rahatlattı gibi…” yorumunda bulundu. Bu açıklamalar bize yurt içi piyasaların buna hazır olduğunu ancak orta ve uzun vadede yine güçlü Dolar ihtimalinin gündeme gelebileceğini hatırlattı.
Doların yeniden orta ve uzun vadede, TL başta olmak üzere tüm gelişmekte olan para birimleri karşısında tekrar güçlenmesi gözleri yeniden Merkez Bankasına çevirecektir. FED sonrası TL’nin en çok değer kazanan para birimi olarak öne çıkması sevindirici bir gelişme olmakla birlikte, önümüzdeki dönemde FED’in faiz artışlarına devam edeceği beklentisi TL’nin yeniden zayıflamasına neden olabilir. Böyle bir durumda ilerleyen dönemlerde TCMB’nın yarım puanlık bir faiz hamlesinde bulunmasını bekliyorum.
Merkez’in bu hamleyi yapması durumunda bir diğer önemli konu ise siyasi taraftan ne gibi yorumlar geleceği olacaktır. Dolar-TL’de FED sonrası test edilen 2.9200 seviyelerinin ardından yeniden yukarı yönlü hareketler yaşandı ve kısa süreli geri çekilmelerde 2.9080 – 2.9000 psikolojik destek seviyesi takip edilebilir. Bu seviyenin altında fiyatlamalar yaşanması ve kalıcılık sağlanabilmesi için Türkiye’nin yeni bir hikaye yaratması ve piyasaları ikna etmesi gerektiğini düşünüyorum. BIST 100 endeksinde FED sonrası güne hafif alıcılı başladı ve karar sonrası tepki alımlarının devamı halinde 74.000 -75.000 dirençleri hedeflenebilir. Kurda yaşanacak olası yukarı yönlü hareketler ise Borsa tarafına yansıması ise yeniden 71.300 -69.200 destekleri yeniden hedef haline getirecektir.
Önümüzdeki dönemde yurt içi varlıkların seyri açısında kritik gelişmelere kısaca bakmak gerekirse; Dış tarafta, piyasaların odağında yine Fed olacaktır. Fed faiz artırım sürecinin dışında, ABD, Japonya ve Euro Bölgesi’nde devam eden deflasyon tehdidi, ,Küresel çapta artan jeopolitik riskler ve büyüme endişeleri v.b. İç tarafta ise başta Rusya ile yaşanan krizin hangi boyutlara ulaşacağı başta olmak üzere, Merkezin hamleleri ve ödemeler dengesi, ekonomik büyüme, ihracat ve enflasyon oranı gibi makroekonomik datalarımızın sonuçları belirleyici olacaktır.