Aydın Eroğlu – 16.12.2015
Son dönemde FED’in faiz artışını başlatması en çok beklenen toplantısının kararlarını bugün duyacağız. 21:00’de FED kararları açıklanacak, 21:30’da FED başkanı Yellen konuşacak. Gönlümde yatan, FED’in faiz artışını başlatması. Başlatsın ki, 2014 yılının sonundan beri çok büyük bir spekülasyon nedeni olan bu konunun etkileriyle yüzleşelim. Yoksa bu konunun Demoklesin kılıcı gibi heptepemizde durması çok daha rahatsızlık veriyor.
Benim görüşlerimi strateji yazılarım ve beklenti yazılarımdaki FED ile ilgili bir çok kez yazdıklarımdan yeterince biliyorsunuzdur. Yeni üye olan arkadaşlarımız için kısaca tekrarlayayım. Ben FED’in faiz artışını düşük oranlı ve aralıklara yayılmış bir şekilde arttırabileceğine inanıyorum. Bu nedenle FED faiz artışının zaten öncesinde piyasalarda fazlası ile satın alındığı için piyaaları bozucu bir etki yaratmasını beklemiyorum. Kaldı ki, % 2 enflasyon şartını ileri süren FED, bu şart henüz gerçekleşmediği için yine pas geçiyorum derse de şaşırmam.
FED düşük oranlı bir faiz artışı yapar ve diğer artışlar için piyasa şartlarına bakarak karar vereceğiz, ama aralıklar zamana yayılacak derse, bu takdirde borsaların gereğinden fazla korktuğunu göreceğiz. Böyle bir karar halinde, muhtemelen piyasaların tepkisi dalgalı da olsa pozitif olacaktır.
FED eğer faiz artışını bu sefer de yapmıyorum derse, o zaman borsalarda dün yaşanan yükselişin aynı şekilde sert bir tepki ile devam ettiğini görebiliriz. Özellikle banka hisselerinde sert tepkiler görülecektir. Hisse bazlı hareketlerde de çok sert yükselişler görmemiz mümkün olur.
FED yüksek oranlı bir artış ile başlarsa; yok bu ihtimali hiç olabilir görmüyorum bile. O nedenle değerlendirme yazmayacağım.
FED düşük oranlı da olsa, faiz artışını başlatır ama her ay artışlar sürecek derse, o zaman borsalar üzerinde baskıların arttığına, kurların ve faizin yukarı tepkiler verdiğine şahit oluruz görüşündeyim. Bu ihtimali de çok düşük buluyorum. Yani bana göre bugünkü FED kararı sonrasında faiz artışı da açıklansa, piyasaları bozucu bir etki yaratmayacak, hatta piyasaların rahatlamasına neden olacaktır diye düşünüyorum.
Bizim İçin Jeopolitik Riskler FED’den Daha Önemlidir!
FED kararı sonrası pozitif etki ortaya çıkarsa, bu etki de jeopolitik risklerin gelişimine göre sınırlı olabilir. Çünkü bana göre BIST için asıl önemli olan Rusya-Suriye krizi ve bu konudaki gelişmeler olacaktır. Tabii kendi özelimizde yeniden ısıttığımız başkanlık rejimine geçiş konuları da önemli olacaktır. Rusya konusunda herhangi yeni bir sertleşme yaşanırsa, bu sertleşmeden iki tarafın ya da tarafların silah kullanma risklerinden bahsediyorum. Bu takdirde piyasalar çok fazla olumsuz tepki verirler. Borsalarda çok sert düşüş ve kur-faiz cephesinde ise artışlar görürüz.
FED belirsizliği sorunsuz atlatılır, Rusya konusunda ılık rüzgarlar esmeye başlar ve başkanlık sevdası biraz ötelenirse, yeni yıla çok daha iyi bir piyasada girebiliriz. İşte o zaman yıl sonu rallisi beklentim yeni yıla da sarkacak şekilde güçlenir. Yeni yılın pozitif ayrışan ülke ve borsalarından birisi oluruz. Şimdilik bu süreç hemen başlar gibi bir beklentide değilim. Çünkü Rusya hala ilişkileri germeye devam ediyor. Öncelikle Rusya ile ilişkilerde normalleşmeyi görmeye başlamamız gerekiyor.
FED’e Rağmen BIST Nasıl Oldu da Böyle Sert Yükselebildi?
Zaten ısrarla FED’in BIST için çok büyük risk olmayacağını yazdığımı biliyorsunuz. FED faiz artışını başlattım dese bile piyasaların yükselebileceği uyarılarımı biliyorsunuz. Bence özellikle Rusya krizinden etkilenen, sonrasında da açıklanan reform paketini, yapısal bir reform paketinden daha çok olası başkanlık referandumuna hazırlık olarak gören ve bundan tedirgin olan bir ya da bir kaç yabancı fonun, Güney Doğu şehirlerimizdeki görüntülerin de etkisi ile satışa geçmesi nedeniyle bu düşüşleri yaşadık. Dün ise bu ısrarlı satışlar kesilince, yurt dışı ile birlikte sert bir tepki vermiş olduk. Bu tepkinin sürebilmesi için sırası ile 74.200 ve 75.200 civarlarında oluşan dirençlerin yukarı geçilmesi lazım. Yoksa bu yükselişin devamı gibi gelen bir alım sonrasında yeniden realizeler gelir. Bu riskten çıkmak için, dediğim teknik dirençlerin yukarı kırılması gerekir.
Anlamsız olan düşüşlerde paniklemekten ziyade, size önerdiğim gibi geri çekilip, piyasaları izlemekten vazgeçmek dün de gördüğünüz gibi hiç de yanlış olmuyormuş değil mi? Eğer panikleyip, alttan alırım diyerek elinizdeki hisseleri dün ya da evvelsi gün vermiş olsaydınız, uğradığınız zararı geri çıkartmanız çok zor olurdu.
Umarım en kısa zamanda tüm şartların BIST’in lehine olmasını diliyorum. Ama ekonomik anlamda, petrol fiyatları, Avrupa Merkez Bankası Kararları, ve büyüme oranımız gibi gelişmelerin BIST’i pozitif ayrıştıracak gelişmeler olacağı görüşümü koruduğumun altını çizmek istiyorum. Yeter ki, jeopolitik risklerin etkileri azalsın.
Bu süreçte altın için hala iyimser değilim. Ons fiyatları için görüşlerimi yazılarımdan biliyorsunuz. Bu görüşlerim değişmedi. Ons altında yükseliş tepkileri olursa, bunun satış fırsatı olarak kullanılmasını doğru bulurum. FED’in faiz artışı süreci başlar ve sonrasında belirli aralıklarla da olsa sürecek olursa, bu ons altın için olumsuz olacaktır görüşündeyim.
TCMB faizleri için de bir olumsuzluk beklemiyorum. Bence FED düşük oranlı bir artış yaparsa, bu artış kur düzeyimizde yeni bir atak yaratmaz. Kurlarda yeni bir atak olmadan da TCMB faiz artışı yapmaz. Faizler gevşer. Ama FED’in yapacağı faiz artışı benim beklentilerim dışında kurlarımızda ekstra yükselişler yaşatır ve görülen en yüksek seviyeleri geçmeyi zorlayacak olursak, bu takdirde TCMB da faiz silahına başvurabilir. Devamı!
NOT: Yazı, 16 Aralık 08:45’de borsaanalizci.com‘da yayınlanmıştır.