FED ÖZEL RAPORU
2016 yılına küresel piyasalar adeta hız sınırlarını aşarak giriş yaptı. FED’in yaklaşık olarak 10 sene sonra ilk defa faiz silahını kullanmasının üzerinden henüz birkaç hafta geçmesine rağmen Çin yeniden küresel risklerin merkezine oturdu. Çin’in piyasalarda üstlendiği bu aktif rol FED’in bu yıl içerisinde yapmayı planladığı faiz artırım adımlarını etkileyerek, gölgede bırakmayı başarabilir. Yılın ilk işlem haftasında küresel hisse senedi piyasalarında tam 2.6 trilyon doların erimesine neden olan Çin yuanındaki devalüasyon küresel risk algılarının daha uzun bir dönem boyunca azalmayacağının sinyalini verirken, Avrupa ve Japonya Merkez Bankaları’nın parasal genişleme sinyalleri vermesi, bunlara ek olarak dramatik düşük seyrini hız kesmeden devam ettiren petrol fiyatları FED’in bu sene gerçekleştireceği faiz politikasında revizyonlara gitmesini, bir başka deyişle faiz artırım sürecinin beklenenden daha yavaş bir şekilde yapılması beklentilerini her geçen gün artırdı.
İlk faiz artırımının üzerinden henüz çok kısa bir süre geçtikten sonra, bu toplantıda faizlerde bir değişiklik yapılması beklenmiyordu. FED de bu beklentileri boşa çıkarmayarak faizlerde herhangi bir değişikliğe gitmedi. Kararın oy birliği ile alındığı belirtilirken, FED yetkililerin görece fikir birliği sağladığı bir dönemin ardından Mart toplantısında tekrar ayrışıp ayrışmayacakları da önemli bir ayrıntı olarak takip edilecektir. Bu sene itibariyle Tarullo-Brainard-Rosengren-Dudley-Yellen gibi güvercin tona sahip üyelerin yanında Powell ve Fischer gibi nötr durmayı seçen ve Bullard-George-Mester gibi şahin ifadelerine aşina olduğumuz üyelerin nasıl bir orta noktada buluşacakları da piyasanın merakla beklediği konuların başında gelmektedir.
Tutanaklara kısaca değinecek olursak; faizlerde yine yeniden kademeli artış yapılacağına vurgu yapılması dikkat çekerken, enflasyonun kısa vadede düşük kalmaya devam edeceğinin belirtilmesi de Dolar tarafındaki değer kayıplarını tetikleyebilir. Ayrıca küresel ekonomik gelişmelerin yakından izlendiği notlarda yer alırken, politika yönlendirmesinden ‘’makul şekilde güvenli’’ ifadesinin çıkarılması da dikkatlerden kaçmadı.
Hatırlanacağı üzere 13 Ocak’ta açıklanan Bej Kitap Raporu, FED üyelerinin faiz kararını alırken karşı karşıya kaldığı zorluğu gözler önüne sermişti. İstihdam piyasası iyileşirken ücretlerin veya enflasyonun arttığına dair bir işaret görülmemesi FED’in elini zayıflatan faktörlerin başında gelmektedir. Bu nedenle yılın ilk çeyreğinde büyüme-istihdam-enflasyon-ücretler verilerinin istikrar yakalaması FED’in de faiz artırım sürecinde en büyük kozu olacaktır. Bu dörtlüden herhangi ikisinin zayıf seyrini sürdürmesi FED’i atılabilecek adımlar konusunda çekimser kalmasına neden olabilir. Özellikle gelecek politika kararlarının ekonominin gelişimine göre ayarlanacağı tutanaklarda tekrar vurgulanmışken, Ocak ve Şubat aylarındaki ekonomik veriler FED’in faiz artırım hızını ayarlamada kritik bir viraj olacağa benziyor.
Gelinen noktada piyasalarda yaşanan oynaklık sonrasında toplantıda özellikle ekonomik gelişmelere bağlı kalınacağı, kademeli faiz artırım vurgusunun yinelenmesi, enflasyondaki zayıf seyre vurgu yapılması ilk hamlede dolar endeksinde gevşemeleri de beraberinde getirdi.
EURUSD
Tutanaklar sonrasında paritede yukarı yönlü bir hareket gözlemledik. Özellikle kritik 1.0850 seviyesi üzerinde tutundukça yükselişlerin devam etmesi beklenebilir. Yukarıda 1.0940 ve 1.10 direnç seviyelerinin test edilmesi sürpriz sayılmamalı.
USDTRY
FED tutanakları açıklandıktan hemen sonra kur tarafında sınırlı da olsa toparlanmalar göze çarptı. Oldukça önemli bir konuma gelen 3.00 seviyesi altında fiyatlamalar devam ettikçe USDTL’de geri çekilmelerin devam edebileceğini düşünüyoruz. 2.9850 – 2.9770 – 2.9600 destekleri yakından takip edilmelidir.
ALTIN
Tutanaklara en net yanıt veren yatırım enstrümanlarının başında kıymetli metal geldi. İlk etapta kritik 1122 seviyesini aralıklarla tekrar tekrar zorlayan altın fiyatlarında özellikle bu seviye üzerinde tutunulması halinde 1133 ve 1142 dirençlerine doğru bir hamle gelmesi çok sürpriz sayılmamalı.
HAM PETROL
Haftaya OPEC üyelerinin üretim kotasını görüşmek üzere bir araya geleceği haberleri sonrası hızlı yükselişler ile giriş yapan ham petrolde açıklanan tutanaklar sonrasında rüzgarın tekrar aşağı yönlü estiğini söyleyebiliriz. Buna ek olarak haftalık stokların da gözle görülür artışlar kaydetmesi de bu görülen yükselişleri sınırlandırarak, kronikleşen küresel arz fazlası sorununa dair endişeleri alevlendirebilir. Haftanın sonuna doğru tekrar düşüşler etkili olursa emtiada kritik 30.00 ve 28.80 destek seviyeleri tekrar hedef haline gelebilir.