Doç. Dr. Davut Pehlivanlı – 25.06.2018
Bizler faizsiz ekonomi hayali ile büyüdük. Büyüklerimizden faizsiz ekonominin bereket kaynağı olduğu ve faizsiz kazancın hem birey hem de ülke açısından fakirliği yok edeceği hayali ile yetiştik.
Büyüdük akademisyen olduk bu hayalle yayınlar yaptık. Ama bir şeyi unutmuştuk bizlerin hayali başkalarının gelir veya makam hayaliymiş ve hikaye başkasının çöplüğüne uzandığında sonlandı.
Günümüze geldiğimizde;
- Henüz yasal zemine kavuşmamış,
- İslami usullere uygunluk standartları yayınlanmamış,
- Faaliyetleri sadece Danışma Kurulu kararları ile yönetilen fakat pratikte uygulamanın nasıl olduğu meçhul bir yapı var karşımızda.
Ya bugün bu yapıyı kıyasıya eleştirip doğruya ulaşacağız ya da çoğunluğun yaptığı gibi sektörün kıdemli 3-5 insanı etrafında yer alıp sessizce bekleyeceğiz.
Yukarıda yazdığım gibi hayalleri geçmişte yaşadık ve şimdi zamanın acımasız hızla geçtiği gerçeklik dönemindeyiz ve zaman herkese karşı acımasız. O yüzden yazım salt gerçeklik üzerinde kurgulandı.
Arap Fonlarından Katılım Bankacılığına Hayır Yok
Katılım Bankacılığı sektörü ağırlıklı olarak Arap kökenli fonlar ve aileler tarafından finanse edilmekte. Sözkonusu Araplar olunca ve bol miktarda yönetime müdahaleler oldukça da Katılım Bankalarında tabiri caizse “dikiş tutmamakta”.
Arapların müdahaleci yapısına Türkiye ekonomisindeki dalgalanmalar ve Türk bürokrasisinin de bankalara dolaylı etkisi dikkate alındığında işler çıkmaza girmekte.
Bu bağlamda;
- Sık değişen üst yönetimler ve genel müdürler,
- Faizsiz bankacılık dışı konvansiyonel bankacılıktan yapılan yoğun transferler ve bundan dolayı “faizsiz eko-sistem” altyapısının dağılması,
- Henüz zarar yazılmamış ama şüpheli hale gelmiş ve tahsil kabiliyeti zayıflamış krediler,
konuşulmakta fakat problemin adı somut olarak konulmamaktadır.
Katılım Bankacılığı ve Bankacılık Sektörü Ödenmiş Sermaye Karşılaştırması
Katılım Bankalarının toplam ödenmiş sermayesi 8.752.000.000 TL iken katılım bankacılığı hariç bankacılık sektörünün toplam ödenmiş sermayesi ise yaklaşık 80.034.983.000 TL’dir. Hatta özel bankalar içinde ilk 2 bankanın toplam ödenmiş sermayesi dahi 8.847.051.000 TL ile Katılım Bankalarının toplam ödenmiş sermaye tutarının üzerindedir.
Bundan dolayı da sektörün %5 pazar payında sarmala girmesi normaldir. Katılım Bankacılığı sektörüne; yerli müteşebbisin inancının zayıf olduğu Katılım Bankalarının ödenmiş sermaye ve sermayenin kaynağı değerlendirilmesinden anlaşılmaktadır.
Katılım Bankacılığı ve Büyük Projelerin Maliyet Karşılaştırması
Katılım Bankalarının toplam ödenmiş sermayesi olan 8.752.000.000 TL ile Türkiye’de son yıllarda uygulamaya alınan proje maliyetleri karşılaştırıldığında sektörün ne kadar sığ bir yapıda olduğu ve “Faizsiz Ekonomi” hayallerinin gerçekleşmesine katkıda bulunma imkanının kısıtlı olduğu anlaşılmaktadır. Büyük projeler ve maliyetleri;
- Havalimanının maliyetinin 22 milyar 152 milyon Euro olduğu,
- Köprünün maliyetinin 3 milyar dolar
- Avrasya Tüneli maliyeti 1 milyar 245 milyon dolar
Yerli girişimcinin sektörde pay alacağı, faizsiz ekonominin büyüdüğü ve bereketi tesis ettiği günlere …