Merkez Bankası Para Politikası Kurulu toplantısı 22 Ekim Perşembe günü (yarın) yapılacak. Başta faiz kararı olmak üzere atılacak adımlar belirlenecek. Piyasalarda faizin arttılacağı yönünde bir beklenti var. Özellikle döviz kurundaki artışın önüne geçmek adına böyle bir karar verileceği yönünde fikir hakim. Yazımda dolar kuru ile döviz artışı arasındaki ilişkiyi ve önceki yıllarda Merkez Bankasının yaptığı faiz artışlarına dolar kurunun verdiği tepkiyi inceleyeceğim.
Öncelikle dolar kuru ve faiz kavramlarını kısaca açıklayalım. Dolar kuru ulusal para biriminin yabancı para karşısındaki değeridir. Faiz ise paranın, yani sermayenin getiri oranıdır.
Faiz ile döviz kuru arasındaki ilişkiye de kısaca değinmek gerekirse, şu şekilde ifade edebiliriz. Bir ülke düşünelim.Ülkenin merkez bankası faiz oranlarını arttırdığında ülkeye yabancı sermaye girecek ve yabancı para birimlerinin ülkeye girmesiyle döviz fazlası meydana gelecek ve de ulusal paranın değeri artacaktır. Şimdi tam tersini düşünelim ve ülke merkez bankası faizleri düşürsün. Hali hazırdaki bir kısım yabancı sermaye ülkeden gidecek, onun yerine borç almak isteyenler yatırım yapacaktır bu ülkeye. Bu kez döviz kuru artış eğilimine girecek çünkü dövizde talep fazlası meydana gelecektir. Bu teorik bir bilgidir. Döviz kuru ile faiz arasındaki ilişkinin bu şekilde olması beklenir.
Şimdi tekrar Türkiye’nin faiz politikasına gelelim ve yarınki toplantıda Merkez Bankasının yapacağı faiz hamlesi hakkında yorum yapmaya çalışalım. Şunu özellikle belirtmek isterim ki yazıdaki amacım yarınki toplantıyla alakalı doğru tahminde bulunmak değil şimdiye kadar yapılan faiz arttırımlarının döviz kuruna olan etkisini incelemektir.
Aşağıdaki tablo Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının belirlediği faiz oranlarının son 10 yıldaki değişimini göstermektedir.
Tablodan elde ettiğimiz verilerle, TCMB döviz kurlarındaki değişimlerden elde ettiğimiz bilgileri birleştirdiğimizde aşağıdaki tarihlere ve notlara ulaşmaktayız.
• 8 ocak 2014 tarihinde faiz oranları %4,50’den %10,00’a çıkarıldı. Dolar/TL kuru 2,34 seviyesinde 2,26 seviyelerine indi.
• 25 nisan 2018 tarihinde faiz oranları %8’e indirilmişken 7 Haziran 2018 tarihinde %17,75’e çıkarıldı. Dolar/TL kuru 4,08 seviyelerinde idi ve aynı seviyelerde kalmaya devam etti.
• 25 Ekim 2018 tarihinde faiz oranları %17,75 iken %24’e çıkarıldı ki bu oran son 15 yılın en yüksek oranı idi. Dolar/TL kuru 5,71 seviyelerinde iken sadece 4 kuruşluk bir azalışla 5,67 seviyelerine indi.
• 21 Mayıs 2020 tarihinde %8,25’e düşürülen faiz oranları, son Merkez Bankası toplantısıyla 200 baz puan arttırılarak %10,25’e çıkarıldı. Dolar/TL kuru 7,65 seviyelerinde idi ve aynı seviyelerde olmaya devam etti.
Sonuç olarak, yarınki toplantıda ne sonuç çıkacak hep birlikte göreceğiz fakat faiz arttırımı ya da azaltımı bundan önceki yıllarda olduğu gibi yine kalıcı sonuçlar meydana getirmeyecek. 2014 yılından bu yana baktığımızda yapılan faiz arttırımları ve azaltımlarını gördük ve bugün geldiğimiz noktada Dolar/TL kuru neredeyse 8 TL’ye yaklaştı. Faiz arttırımı ekonomiye zaman kazandırır ve yapılacak yapısal refomlar için ortam hazırlar. Eğer refomlar yapılmaz veya hayata geçirilmezse sonuç yukarıda ifade ettiğim gibi olur. Faiz, para politikası aracı olmaktan bir adım öteye gidemez ve ekonomiye etkisi çok kısıtlı olur.
İsmail CEBECİ
Bağımsız Denetçi Yardımcısı
E-mail: cbcisml@gmail.com