Aydın Eroğlu – 01.11.2013
Bir gün evvelki düşüş sonrasında bir ara bankaların düşmüş oldukları seviyelerden alım tepkileri yaşamaya başladıklarını gördük. Hatta beklentilerin üstünde iyi bir dokuz aylık bilanço açıklamış olan Halkb hisselerinde 16,55’e kadar yükseliş gördük. Ama sonrasında TCMB başkanı Erdem Başçı’nın açıklamaları gelmeye başladı. Başçı enflasyon tahminlerini yukarı doğru revize etmesine rağmen, olası FED tahvil azaltımı riski için herhangi bir faiz politikası değişikliğinden bahsetmedi. Bilakis bunun yanında, sıkılaştırıcı para politikasının en az 12 ay daha süreceğini söyledi. Bu demektir ki, halâ kontrol altına alınamayan cari açık nedeniyle ekonominin soğuk tutulması amacı sürüyor. Bu açıklamalar sonrasında ise başta bankalar olmak üzere BIST’te ciddi bir realize yaşandı.
Bu konuda TCMB’nın 2013 başında yapmış olduğu bir hatalı tespite dikkat çekmek istiyorum! 2013 yılı başında ne deniyordu? Bankaların kredi büyümesi için % 15 artış hedefleniyordu. Böylece kredi büyümesi kontrol altına alınacak ve % 5 yıl sonu büyüme oranı ile yetinilecekti. Hatırlarsanız o tarihlerde başkan tarafından bu açıklamalar yapılırken, kredi sınırlaması düşünülüyorsa bunun sadece banka kredileri ile olamayacağını, şirketlerin doğrudan yurt dışı tahvil ihraçlarının göz ardı edildiğini söylemiştim. Eğer piyasada kredi kontrolü yapılmak isteniyorsa, yurt dışı tahvil ihraçlarının da düşünülmesi gerektiğini ifade etmiştim. Nihayetinde bu imkanlar da bir boçlanma değil midir? Peki sonra ne oldu? Son geldiğimiz durumda % 15’i geçmemesi hedeflenen kredi büyümesi % 30 seviyesine ulaştı. Ama buna karşılık, kontrol altına alınacak kredi büyümesi nedeniyle % 5 dolaylarında tutulması hedeflenen büyüme oranı ise aşağı revize edilmeye başlandı. Muhtemelen yılı % 3, % 4 arası bir büyüme oranı ile tamamlayacağız.
Demek ki, yılın başında büyüme oranı ve kredi artışı ile ilgili yapılan tespit yanlışmış. Madem büyümenin ve cari açığın suçlusu kredi artışı idi, o zaman yıl bitmeden hedeflenen oranın iki katına ulaşan kredi büyümesine bakınca, büyüme oranının da hedeflenen % 5’in iki katı olmasa da oldukça üstünde gerçekleşmesi gerekirdi. Halbuki tam tersine hedefin iki katına ulaşan kredilere rağmen büyüme oranı ise yanlış hatırlamıyorsam % 3.6’ya revize edildi. Ayrıca da, düşen büyümeye rağmen cari açık halâ istenilen boyuta erişemedi. Son gelen dış denge raporunda ihracatın ithalatı karşılama oranının düştüğünü görüyoruz. Demek ki, büyüme ve cari açığı bire bir ilişkilendirmek de yanlış bir değerlendirmeymiş! Bunun böyle olduğunu o tarihlerde detaylarıyla yazdığımı hatırlıyorsunuzdur. Umarım bu yanlış tespitler TCMB’na olan güveni zedelemez!
Bankalar Katılmadan 85.000 Endeks Zor!
BIST’in hesaplanmasında bankaların etkisi yüksek olduğu için, sıkılaştırıcı para politikası vb. tedbirlerle bankaların üzerinde baskı kurulması halinde BIST’in 80.300 – 80.500 seviyesindeki direncini kırıp 85.000 ve üzerindeki seviyelere gitmesi zordur. Ancak hemen belirteyim ki, BIST için bu risk söz konusu olsa da, banka dışı hisseler için ise önümüzde bir engel yoktur. Hisseler bilançolarının gerektirdiği fiyatlara BIST ve bankalardan bağımsız ulaşabilirler. Kısacası 80.500 üstünde endeks planları yapanların, banka hisselerinde de bu hedefe paralel yükselişlerin olması gerektiğini bilmesi, ya da görmesi gereklidir.
Gap’ler Kapanmaya Başladı
Dün seans esnasında sitemizin DUYURULAR panelinde ”Mevcut Gap Seviyeleri” başlığı altında BIST ve bankaların gap boşluklarının kapanacağı seviyeleri paylaşmıştım. Vakbn bu seviyeyi kendine özelde gelen açıklamalar ile en başında kapattı. Ykbnk de hemen hemen kapattı sayılır. Diğerlerinde de gap’lerin kapanacağı seviyelere çok yaklaşmış durumdayız. Ancak şunu belirtmeliyim; nasıl ki, gap’lerin kapanması kesin bir beklenti değilse, aynı şekilde gap seviyelerine gelince hisselerin yukarı döneceği gibi bir beklenti de doğru olmaz. Bazen bu seviyelerin de altına inildiğini görebiliriz. Bu gelişmeler tamamen piyasa beklentileriyle ilgili şekillenir. Şartların iyi olduğu ortamlarda gap kapanış seviyeleri teknik destek olabilir. Ama şartlar iyi değilse, bu takdirde gap seviyelerinin destek olma etkisi zayıf kalır. Neyse, şimdilik dün belirttiğim gap’lerin bakalım hangileri ve ne zaman kapanacak?
ABD Verileri Güçlü Geldi!
Dün BIST’in düşmesinde etkisi olan hem Başçı’nın sıkı para politikası açıklaması idi, hem de ABD’den gelen güçlü verilerdi. Son gelen ABD verilerinde makro ekonomide iyileşmenin sürdüğü görüldü. Bu da FED tahvil alımını azaltamaz düşüncesinin zayıflamasına neden oldu. Borsalarda ve altında satışlar görüldü. Hep uyarıyorum, sadece para pompalamak ile yaşanan yükselişler sunidir. Esas olan bilançolar ve ekonomik iyileşmelerdir. Aşırı likidite etkisi gereksiz balonlar yaratır. Günü gelir bu balonlar patlar. Bu akşam gelecek ABD verileri de önemli olacaktır. Eğer iyileşmeyi bu akşamki verilerde de görürsek, verdiğim gap’lerin fazlası ile dolduğunu görürüz. İşte bu nedenle teknik analizden destek alıyoruz. Yoksa gördüğünüz gibi açıklamalara bakarak yol bulmak oldukça zor olurdu!
NOT: Güne ait Destek-Direnç seviyesi girmediysem, önceki günlerde verilmiş olan seviyelerin geçerli olduğunu biliniz. Gerektiği takdirde o seviyelerin üstüne ya da altına teknik eklemeler yapılabilir.
Hepinize iyi bir hafta sonu dilerim.
Saygılarımla
www.aydineroglu.com – www.borsaanalizci.com