TÜİK Fiyat İstatistikleri Grup Sorumlusu Cengiz Erdoğan, sepetteki en ağırlıklı 20 ürününün enflasyon hesabındaki ağırlığının yüzde 52, sepette en az ağırlıklı 20 ürünün de hesaplamada ağırlığının binde bir olduğunu bildirdi.
TUİK’in basın bilgilendirme toplantısında fiyat endeksleri ve enflasyonun nasıl hesaplandığına ilişkin sunum yapan Erdoğan, sepetin oluşturulmasında hane halkı bütçe anketi, yabancı ziyaretçiler anketi, kurumsal nüfus tüketim harcaması anketi ve idari kayıtlar olan sigortalar, şans oyunları, telefon konuşmaları paketlerinin alındığını, hane halkı bütçe anketinin her ay bir kez yıllık 13 bin 248 hane halkı ile görüşülerek hazırlandığını anlattı.
Sepetteki en ağırlıklı 20 ürünün enflasyon hesabındaki ağırlığının yüzde 52 olduğunu, sepette en az ağırlıklı 20 ürünün de hesaplamada ağırlığının binde bir olduğunu dile getiren Erdoğan, o nedenle sepette yer alan şemsiye gibi harcama miktarı düşük olan ürünlere yönelik eleştirisinin haklı olmadığını söyledi.
Sektörel İstatistikler Daire Başkan Vekili Bünyamin Emirosman, iş istatistiklerinde sektörel göstergelerin nasıl hesaplandığı hakkında sunum yaptı.
İş istatistiklerinde idari kayıtların önemli olduğunu, ancak bu konuda handikapları bulunduğunu idari kayıtların birbiriyle eşleştirilmesi konusunda sorunlar yaşadıklarını anlatan Emirosman, krizin etkilerini daha iyi ölçebilmek için verileri mevsim ve takvim etkilerinden arındırdıklarını söyledi.
İşgücü istatikleri
Sosyal Sektörler ve Araştırmalar Daire Başkan Vekili Enver Taştı ise işgücü istatistiklerinin nasıl hazırlandığını anlattı.
Tüm göstergelerin 15 yaş üzeri nüfusa göre hesaplandığını, en az bir saat iktisadi faaliyetle bulunanların da istihdamda bulunanlar olarak alındığını anlatan Taştı, istihdamda olmayanlar, iş aramak için son 3 ay içinde iş arama kanallarından en az birini kullanmış ve iş bulduğu takdirde 15 gün içinde işbaşı yapabilecek herkesin işsiz olarak nitelendirildiğini söyledi.
Taştı, doğru okunabilmesi için istihdam verilerini mevsim etkilerinden arındırmak gerektiğini, 2010 yılından itibaren istihdam ve işsizlik oranlarının mevsimsel etkilerden arındırılarak verildiğini söyledi.
Bu verilerin hesaplanmasında 1988’den beri istihdam ve işsizlik konusunda herhangi bir tanım değişikliğine gidilmedini de ifade eden Taştı, ”Bu tanımlar ILO ve AB norm ve standartlarına uygun. Özellikle kanunda yer alan işgücü değişkenleri de kullanılmaya başlandı. BM ve AB gibi uluslararası sınıflamalar kullanılmakta” dedi.
Taştı, Eurostat ile farklılık olan iki konu bulunduğunu, onların 52 haftaya ilişkin anket yapılmasını istediğini, kendilerinin ise ayda tek hafta yaptıklarını söyledi.
İkinci konunun da işsizlerin iş arama süresinin 4 hafta olarak esas alındığını, kendilerinin son 3 ay içinde iş arama kanalı kullanıp kullanmadıklarını sorduklarını ve bu açıdan TÜİK’in daha geniş bir işsizlik kriterini kullandıklarını söyledi. Taştı, 4 hafta kriterine geçmeleri halinde işsizlik oranlarının bir puan düşeceğini söyledi.
Taştı, bu yıl için sürekli ankete geçeceklerini, 52 haftanın tamamında anket yapacaklarını, örnek hacminin yüzde 47 artarak 249 bine hane halkı sayısına çıkacaklarını bildirdi. Taştı, işsizlik verilerinde 4 hafta kriterine de uyum olacağını kaydetti.
TÜİK Ekonomik Göstergeler ve Fiyat İstatistikleri Daire Başkan Vekili Meltem Akyıldız, milli gelirin nasıl hesaplandığına ilişkin bilgi verdi.
Gayri Safi Yurt İçi Hasıla verilerinin, illerin gelişmişlik düzeyini ne ölçüde gösterdiğine ilişkin bir soru üzerine, TÜİK Başkan Yardımcısı Mehmet Aktaş, bu konunun uluslararası alanda da tartışıldığını belirtti. Aktaş, ”1945’ten sonra BM çerçevesinde oluşturulan bu rakamın ne olacağı, uluslararası düzeyde tartışılıyor” dedi.
Kaynak: www.bloomberght.com