Enflasyon Nedir?
Sokaktaki insan, enflasyon denildiğinde genel olarak fiyatların artmasını veya bazı malların fiyatlarının artmasını ya da pahalılığı anlıyor. O nedenle enflasyon düştü denince hemen tepki gösteriyor.
Enflasyon, fiyatlar genel düzeyinin sürekli bir artış içinde olması demektir. Burada iki nokta önemlidir: (1) Tek tek mallara ve hizmetlere değil fiyatlar genel düzeyine bakılması gerekiyor. (2) Fiyatlar genel düzeyinin bir kez artmış olmasına değil sürekli bir artış temposunda olup olmadığının dikkate alınması gerekiyor.
Aşağıdaki iki şekilden soldaki fiyat artışını gösteriyor. Bir nedenle fiyatlar bir kez artmış sonra değişmeden kalmışsa buna fiyat artışı diyoruz. Sağdaki şekilde ise fiyatlar sürekli bir artış içinde görünüyor. İşte buna enflasyon diyoruz.
Enflasyon Nasıl Ölçülüyor?
Fiyatlar genel düzeyi dediğimiz şey bir enflasyon sepeti oluşturularak ölçülüyor. Bunu iki aşamada yapıyoruz: Üretici aşamasında ve tüketici aşamasında. Manşet enflasyon (tüketici fiyatları endeksiyle ölçülen enflasyon – TÜFE) insanları çok daha fazla ilgilendirdiği için tüketici aşamasını örnek alalım. TÜİK, her yıl bir Hanehalkı Bütçe Anketi yapar. Bu amaçla Türkiye genelinde aylık 1.296, yıllık 15.552 hanehalkına anket uygular. Bu ankette çeşitli soruların yanı sıra hanehalkının alt harcama grupları düzeyinde harcama türü ve aylık toplam harcama değeri belirlenir. Bu harcamaların hanehalkı bütçelerinde tuttuğu yerin toplamdaki ağırlığı saptanır. Bu anketin sonunda Türkiye çapında hanehalklarının kullandığı tüketim mallarının ve hizmetlerin (ki bunların sayısı 418 olarak belirlenmiştir) ağırlıkları saptanır ve bunlar 12 grup altında toplanır. Her bir grupta çok sayıda mal ya da hizmet yer alır. Bunların her birinin grup içindeki ağırlığı da belirlenir. Bu şekilde hazırlanan endekse TÜFE (Tüketici Fiyatları Endeksi) deniyor. 2003 yılını 100 olarak baz alan endekste her ay yaşanan değişmelere göre enflasyonun ne yönde gittiği, hangi hızla gittiği anlaşılır. TÜFE’de, yurtiçinde mal ve hizmet tüketmek amacıyla yapılan, tüm nihai parasal tüketim harcamaları esas alınır. Endekste 81 il merkezinin tamamını da içeren toplam 225 ilçeden fiyat derlenir. TÜFE kapsamında ayda 28.711 işyerinden 544.256 fiyat derlenir, 4.274 kiracı endeks kapsamında izlenir.
2018 yılında yapılan bütçe anketi sonucunda belirlenen ağırlıklar gruplar için şöyledir (Kaynak: TÜİK):
Bu tabloya göre Türkiye’de ortalama hanehalkı bütçesinde en büyük ağırlıklar yüzde 23,29 ile gıda ve alkolsüz içeceklere, yüzde 16,78 ile ulaştırmaya, yüzde 15,16 ile konuta ait bulunmaktadır. Hanehalkı bütçesi içinde en düşük pay yüzde 2,40 ile eğitim, yüzde 2,58 ile sağlık ve yüzde 3,29 ile eğlence ve kültüre ayrılmaktadır.
Enflasyonda ikinci mesele sürekliliktir. Enflasyonla fiyat artışını birbirinden ayıran en temel ölçü budur. Eğer enflasyonu ölçtüğümüz endeks bir kez yükselmiş sonra durmuşsa burada enflasyondan değil fiyat artışından söz ederiz. Enflasyondan söz edebilmemiz için manşet enflasyonun sürekli bir artış göstermesi gerekir.
Enflasyonda Düşüş, Hız Kesme ya da Gerileme Denince Ne Kastediliyor?
Ekonomi dilinde enflasyonda düşüş, hız kesme ya da gerileme denildiğinde sokak dilinden farklı olarak artış hızının azalması anlaşılıyor. Bir başka deyişle fiyatlar artmaya devam etse de artış eski hızından daha yavaş bir hıza dönmüş denmek isteniyor. Saatte 120 km hızla giden bir araba hızını 90 km’ye düşürdüğünde hız kesmiş olur ama durmuş olmaz.
TÜFE Endeksi 2005 yılından bu yana aylık olarak aşağıda gösterildiği gibi bir gelişim içinde bulunuyor (Kaynak: TÜİK.)
Bu çerçevede enflasyondan artmasından söz edilebilmesi için bu şekilde oluşturulan endeksin bir önceki aya göre artış göstermiş olması gerekir. Bir başka ifadeyle endeksteki bazı ürünlerin fiyatı artarken bazıları düşmüş ve endeks değişmemişse o zaman enflasyonun durakladığından söz ederiz.
Örnek olarak son ayı (Şubat 2019) alalım. Şubat ayında, Ocak ayına göre enflasyondaki artışı hesaplayalım.
(Şubat ayı endeksi – Ocak ayı endeksi) / Ocak ayı endeksi x 100 = (398,71 – 398,07) / 398,07 x 100 = 0,16.
Buna göre Şubat ayında fiyatlar genel düzeyi Ocak ayına göre yüzde 0,16 artmış. Demek ki enflasyon artmaya devam ediyor. Ocak ayında Aralık ayına göre endeksteki artış (aynı yöntemle hesaplayarak) yüzde 1,06 bulunuyor. Bu durumda Şubat ayında enflasyon artmaya devam ediyor ama hız kesmiş diyoruz.
Bu durumu bir de grafikle gösterelim. Aşağıda Şubat 2019 itibarıyla TÜFE’nin 12 aylık değerler olarak gelişimi yer alıyor (Kaynak: TÜİK.)
Grafikte 2018 yılına ait olan ve enflasyonu ölçmekte kullandığımız 12 aylık TÜFE değişimine (mavi çizgi) baktığımızda enflasyonun artış hızının başlangıçta durgun olduğunu, Nisan ayından başlayarak hızlandığını ve hızın giderek arttığını görüyoruz. Buna karşılık Ekim ayında doruk noktasına çıkan enflasyonun artış hızının Kasım ve Aralık aylarında düşüşe geçtiğini görüyoruz. Kırmızı kırıklı çizgi artış eğiliminin devam ettiğini gösteriyor. Buradan hareketle enflasyon artmaya devam ediyor ama hızı azalmış diyoruz.
Sonuç
2019 yılına 12 aylık bazda yüzde 20,35 artışla başlayan TÜFE, Şubat ayında 19,67’ye gerileyince iktisatçılar buna enflasyonun hızı düştü diyorlar. Bunu derken fiyatlar genel düzeyinde artış sürüyor ama eskisine göre daha yavaş bir hızla artıyor demek istiyorlar. Oysa sokaktaki insan enflasyon düştü denildiğinde fiyatların düşmesini anlıyor ve o nedenle bu ifadeye itiraz ediyor. Bir ekonomide fiyatlar düşmeden de enflasyon düşebilir.