Girişimcilerin önündeki en önemli engel ileri aşama sermayeye ve teknik yeteneğe erişim
Girişimcilik ekosisteminin sağlıklı bir şekilde gelişmeye devam edebilmesi için ArGe ve diğer Startup desteklerinin birbirinden ayrılarak yeniden düzenlenmesi, teknoparklara ilişkin düzenlemelerin gözden geçirilmesi ve çalışan hisse opsiyonu konusundaki yasal düzenlemelerin ele alınması gerekiyor.
Endeavor Türkiye ve Endeavor Global’in araştırma birimi Endeavor Insight bir araya gelerek 2019 yılındaki İstanbul teknoloji girişimciliği ekosistemini ele alan bir çalışma gerçekleştirdi. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı koordinasyonunda çalışan İstanbul Kalkınma Ajansı (İSTKA) iş birliğiyle gerçekleştirilen çalışmanın ana destekçisi Eczacıbaşı Topluluğu oldu. İstanbul Teknoloji Haritası’nın detaylarına İSTKA’nın desteğiyle hazırlanan http://istanbultechmap.com/ web sitesi üzerinden ulaşmak mümkün.
Endeavor Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Emre Kurttepeli, Teknoloji Ekosistemi Haritası hakkında aşağıdaki yorumları iletti:
Endeavor bugüne kadar Türkiye’de 66 girişimci şirkete destek verdi ve bu girişimciler Türkiye ekonomisine 3 Milyar Dolar’dan fazla değer yarattı. Bu şirketlerin satın alınması sonucunda 3,3 Milyar dolarlık kaynak Türkiye ekonomisine eklendi. İstanbul Teknoloji Ekosistemi haritasını daha önce 2012 ve 2014 yıllarında çıkararak İstanbul’daki girişimcilerin birbirlerine ve ekosisteme olan etkilerini ölçümlemiştik. 2019 yılında yaptığımız çalışmanın iki önemli noktası bulunuyor: Öncelikle bu çalışma, kapsamı ve katılımcı sayısı açısından ilk ikisinden ayrılıyor, ikincisi ise bize ekosistemi geliştirmemiz adına atmamız gereken çok değerli noktaları, daha derin bir şekilde sunuyor. Bu çalışmada, girişimcilerin bir ekosisteminin oluşmasında kendi başlarına ne denli büyük etkileri olduğunu, yaptıkları yatırımlar, mentörlükler, rol modeli olmaları gibi birçok farklı etkileşimde görebiliyoruz. Teknoloji Ekosistemi Haritası, Endeavor olarak Etkin Girişimcilere odaklanmamızdaki gerekliliğin defalarca altını çizen, çok değerli bir çalışma. Tüm kurumlar olarak bu çalışmayı iyi inceleyerek doğru adımlar atmamız, girişimcilere daha iyi bir ortam sunmamıza yol açacaktır.
İSTKA Genel Sekreteri İsmail Erkam Tüzgen raporla ilgili;
İstanbul Kalkınma Ajansı olarak 2010 yılından bugüne kadar İstanbul girişimcilik ekosisteminin gelişimine yönelik bir çok projeye destek verdik. Desteklerimizde odağımız hep teknoloji tabanlı, yenilikçi ve yaratıcı girişimler oldu.
“İstanbul’un bu nitelikteki girişimler için uluslararası bir çekim merkezi olabilmesi en önemli hedeflerimizden biri. Bu hedefe ulaşabilmemiz için girişimcilik ekosistemimizin tüm aktörleri ile İstanbul’u küresel kentler arasında öne çıkaracak strateji ve politikalar geliştirmemiz önem arz ediyor. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı koordinasyonunda faaliyetlerini sürdüren Ajansımız, bu özel çalışmayı İstanbul’da teknoloji girişimcilerinin karşılaştıkları temel zorluklar ve fırsatların tespit edilmesi ve ekosistem aktörleri arasındaki etkileşimin ortaya konması amacıyla desteklemiş bulunuyor. Önümüzdeki süreçte de İstanbul’un uluslararası bir girişimcilik merkezi olmasına yönelik verdiğimiz destekler artarak sürecek.” dedi.
Bu çalışma sonucunda hazırlanan İstanbul Teknoloji Ekosistemi Raporu ile girişimciler açısından sektörün durumu, güçlü ve zayıf yönleri değerlendirildi. İstanbul’da kurulu 865 teknoloji girişimcisinin açık verileri ile 200 teknoloji girişimcisi ve 20 kadar da yatırımcı ve destek kuruluşuyla birebir görüşmeler yapılarak yürütülen çalışma, İstanbul teknoloji girişimciliği ekosisteminin büyümeye devam ettiğini; ancak son bir kaç yılda büyüme hızında düşüş yaşandığını gösterirken, girişimcilerin önündeki en büyük engelin sermaye ve teknik yeteneğe erişim ile yasal düzenlemeler olduğuna işaret etti.
Yüksek büyüme oranına sahip şirketler ise çoğunlukla e-ticaret, SaaS ve ödeme altyapısı alanlarında faaliyet gösteren şirketler olarak öne çıkıyor. Öte yandan İstanbul’un girişimci destekleme altyapısının hızla büyümekte olduğu, 2010 yılında 5 olan destekleyici kurum sayısının, 2019 sonunda 80’nin üzerine çıktığı görülüyor. İstanbul’da her yerli 12 teknoloji girişimi için bir kuluçka ve hızlandırma merkezi düşüyor.
Çalışmada girişimcilerin karşılaştığı en büyük sorunlardan birinin de ilgili mevzuatın yetersizliği olduğu belirtiliyor. Görüşme yapılan katılımcıların yüzde 50’den fazlası bunun ciddi veya çok ciddi bir sorun bir olduğunu düşünmekte. Girişimciler özellikle yetenekli çalışanların elde tutulmasına ilişkin düzenlemelerin yetersiz olduğunu ifade ediyor. Çalışan hisse opsiyonu ve iş gücünün geri dönmesi için mali teşvikler gibi yasal düzenlemelerin yapılması isteniyor. Girişimciler için farklı yapılandırılmış desteklerin çıkarılması ve bunların ArGe teşviklerinden ayrı tutulması ise başka bir konu olarak öne çıkıyor. ArGe teşviklerindeki kısıtlayıcı yaklaşımların girişimcilerin hızlı ve değişime alışkın yapılarına uyum sağlayamadığı düşünülmekte.
Güçlü Network, ekosistemin hızlı büyümedeki ana unsurlardan biri…
Deneyimli girişimcilerin bu tecrübelerini melek yatırımcı ve mentor olarak ekosisteme aktarmaları, İstanbul’un en önemli avantajlardan biri. İstanbul’da bulunan 865 teknoloji Startup’ı incelendiğinde, deneyimli bir girişimciyle bağlantısı bulunan bir şirketin yüzde 50’nin üzerinde bir büyüme performansına sahip olduğu gözleniyor.
Sektördeki yaklaşık 865 teknoloji şirketinin 186’sı seri girişimcilik, geçmiş iş deneyimi ve/veya melek yatırımcılık yoluyla en az bir diğer şirketle ilişkili. Akran ilişkileri de son derece güçlü, kurucuların %74’ü, şehirde görüşmek istedikleri herhangi bir kurucunun telefon numarasına aynı gün erişebileceğinii belirtiyor.
Öte yandan şirketlerini belli bir ölçeğe ulaştıran girişimciler, kurdukları şirketten elde ettikleri kaynağı ekosisteme geri vererek yeni nesil girişimcilere destek oluyor. İstanbul’da, 100 ve üzeri çalışanı olan girişimcilerin desteklediği girişimlerin ölçeklenme oranının 2 kat daha fazla olduğu gözlemleniyor.
İstihdama 25.000 katkı
2019 yılı itibariyle İstanbul’da kurulmuş veya genel merkezi İstanbul’da yer alan yaklaşık 865 teknoloji şirketi bulunuyor. Bu şirketler 25.000’den fazla çalışana tam zamanlı ve kalıcı istihdam sağlıyor.
Öte yandan istihdama katkının çoğu büyük şirketlerden geliyor. Bu istihdamın yüzde 68’i, minimum 50 çalışana sahip 107 yerli teknoloji şirketinden geliyor.
Ekosistemin Gelişmeye Devam Etmesi Adına Öneriler
İstanbul Teknoloji Ekosistemi Haritası, verilerden ve görüşmelerden yola çıkarak sonuç odaklı öneriler de sunuyor;
Üstün performanslı şirketler, sektördeki görünümleri ve kurucularının iş deneyimi açısından düşük performanslı şirketlerden ayrılıyor. Bu şirketler çoğunlukla e-ticaret, ödeme altyapısı ve analitik alanlarında faaliyet gösteriyor.
Yeni nesil başarılı girişimciler ekosisteme geri vermeye teşvik edilmeli
Geçmiş yıllarda yaşanan büyümenin sırlarından biri, büyümeyi başarmış girişimcilerin diğer girişimcilerin de büyümesini desteklemesi. Son dönemde ise belirli bir ölçeğe ulaşabilen şirket sayısı oldukça az, şirketler daha erken dönemlerde ve daha düşük fiyatlara satılıyor ve çalışanlar başka fırsatları kovalamak üzere işlerinden ayrılıyorlar. Bu zorlu ortamda, destek kuruluşlarının çok daha fazla sayıda büyük ölçekli yeni şirketi, kaynaklarını bir sonraki nesle yatırmaya teşvik etmesi gerekiyor. Bu sayede, topluluğun geçmişte başarıya ulaşmasına imkan veren network faaliyeti etkisini kaybetmeyecektir. Destek kuruluşları girişimcilere yönetimlerinde yer vermeye devam etmeli, kurum olarak etkilerini ölçmeli ve üstün performanslı girişimcilerin şirketlerini ölçeklendirmeye çalışırken hangi güçlüklerle karşılaştıklarına kulak vermelidirler.
Yerli Yatırımcı Faaliyetleri Artırılmalı
Son dönemde yaşanan olumsuz ekonomik gelişmeler Türkiye’ye yurtdışından sermaye girişini olumsuz etkiledi. Ancak Türkiye, güçlü yerel kaynaklara ve girişimciler için büyüme alanı yaratma potansiyeline de sahip. Kamu sektörü, özel sektör ve teknoloji girişimcilerini desteklemek isteyen karar vericilerin, İstanbul’daki sermayeyi büyütmeye gayret etmeleri gerekmektedir.
Yetenekleri Elde Tutmak İçin Devlet ile İşbirliği Yapılmalı
İstanbul’un teknik yetenek için önemli bir rekabet avantajı olmakla beraber, teknoloji sektöründe insan kaynağı az olup, giderek azalmaya devam etmektedir. Yetenekleri İstanbul’da tutmak ve onların gelişimine destek olmak, teknoloji girişimciliği ekosisteminin birincil önceliği olmak durumunda. Geçmişte yürütülen Endeavor Insight araştırmalarında, çalışan hisse opsiyonlarına ilişkin kapsamlı yönetmeliklerin ve insan kaynağının geri döndürülmesine yönelik mali teşviklerin, çalışanların istihdamı ve bu istihdamın korunmasında önemli birer araç olduğu ortaya konulmuştu.
Kamu sektörü ve özel sektördeki karar verici merciler, büyüyen şirketler için çalışan istihdamının desteklenmesine yönelik kapsamlı bir çerçeve oluşturacak politikalar üretmeye çalışmalı. Bu çalışmanın bir parçası olarak yetkililer, verilen startup desteğini, hızlı büyümeyi arzulayan startup’lara uygun olmayan Ar-Ge destek stratejilerinden ayırmaya da gayret etmeli.