“Biz” diyor Atatürk, “Batı emperyalistlerine karşı kurtuluş ve bağımsızlığımızı korumakla yetinmiyoruz Aynı zamanda Batı emperyalistlerinin kuvvetleri ve bilinen her aracı ile Türk ulusunu emperyalizme araç yapmak istemelerine engel oluyoruz Bu suretle bütün insanlığa hizmet ettiğimize inanıyoruz. “
(Atatürk, Tamim ve Telgraflar, S: 339) Öncelikle böylesine derinlikli bir sözü sarf etmiş olan Cumhuriyetimizin kurucusu, ulu önderimiz Atatürk başta olmak üzere onunla aynı ülküyü paylaşan beyinlere, bu ülküye güvenerek uğrunda canını ortaya koyan şehitlerimize ve tüm bu muhteşem insanların kültürel kodlarını oluşturan şanlı tarihimizden gelen ceddimize sonsuz minnetimi sunarak sözlerime başlamak isterim. Bu sözü analiz edebilmek için öncelikle sıkça kullanılan emperyalist kelimesinin etimolojisine bakmakta fayda var.
Emperyalist kelimesi, Latince “imperium” kelimesinden türemiş olup, anlamı sahip olan kişiye göreviyle ilgili emretme yetkisi olarak tanımlanmaktadır. Emperyalist; bir çeşit üstün güç olarak kavramlaştırılabilir elbette ancak günümüzde çoğunlukla sömürgecilikle karıştırılmaktadır.
Oysa emperyalizm, kapitalist- liberal Avrupa modelinin bir dünya siyaseti olarak yansıması olup, 19 yy da başlayan bu akım, hedeflenen toplumları tümden Batı tarzı duygu ve düşüncesiyle abluka altına alarak, savaşsız ele geçirme durumu olarak da ifade edilebilir!
Edebiyat Profesörü ve aynı zamanda bir aktivist olan Edward W. Said, Oryantalizm adlı eserinde; Batılıların Doğu’yu ele alırken kendi görüşlerinden ve varsayımlarından hareket ettiklerini, hayallerini konuşturduklarını ve Batının çıkarlarına uygun, uydurma bir Doğu manzarası çizdiklerini belirtmektedir.
Yazının devamı için TIKLAYINIZ!