Utku Altunöz – 12.12.2017
Değerli Para Borsa takipçileri. Belki de ekonomide son zamanlarda en fazla ihtiyaç duyduğumuz haber TÜİK tarafından açıklandı. Türkiye 2017’nin 3. çeyreğinde beklentilerin üzerinde yüzde 11,1 büyüdü. Beklentinin yüzde 8,5 olduğu düşünüldüğünde, gerçekleşen büyümenin beklentilerin oldukça üzerinde olduğu söylenebilir. Söz konusu çift haneli büyüme ile yılın tamamında yüzde 5,5 hedefin epey üzerinde bir büyüme olabileceğini belirtmek isterim.
Büyüme rakamlarında tarım sektörü toplam katma değeri %2,8, sanayi sektörü %14,8 ve inşaat sektörü %18,7 arttı. Ticaret, ulaştırma, konaklama ve yiyecek hizmeti faaliyetlerinin toplamından oluşan hizmetler sektörünün katma değeri ise %20,7 arttı.
Bilhassa FETÖ darbe girişimi sonucu yaklaşık yüzde 1 küçülen ekonomimizin hızlı toparlandığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Bununla birlikte oldukça faydalı bir politika olduğunu düşündüğüm
Kredi Garanti Fonu’nun (KGF) ve dolayısıyla kamunun piyasaya sağladığı kaynak etkisini göstermiş oldu. Tüm bu olumlu hava bizlere enflasyon, cari açık ve işsizlik gibi temel ekonomik sorunlarımızı unutturmaması gerektiğinin altını çizmek istiyorum.
Gelelim hesaplamada baz etkisi durumuna. Geçen yıl aynı dönemde ekonomimizin küçüldüğü göz önünde tutulduğunda şimdiki büyüme olduğundan fazla çıkmaktadır.
Bunu durumu gidermenin yöntemi “mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış” veriyi dikkate almakla sağlanır.
3. çeyrekteki “mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış” veriye bakarsak:
– Büyüme 1.2 ile 2. çeyreğin gerisine düşmüş durumda.
– Tarım-0.2 daralmış.
– İmalat sanayi -1.3 daralmış
Yani aslında üretimimiz bu çeyrekte diğer mevsimsel ve takvim etkilerini çıkarttığımızda küçülmüş durumda.
Özetle ekonomimiz için büyümeden daha ziyade istikrarlı ve istihdam sağlayan büyümeye odaklanmamız gerektiğini belirtmek istiyorum. İşsizlik ve enflasyon sorunu çözüldüğünde daha istikrarlı bir büyümenin sağlanacağı kanaatindeyim.