Başbakan Yıldırım’ın Çankaya Köşkü’nde yaptığı açıklamaları şöyle:
Başbakan Binali Yıldırım, “İstihdamın artırılması, reformların devam edilmesi, reformların tekrar kaldığı yerden devam edip hızlanması, kamuda tasarruf yapmaya devam edilmesi gibi hususlarda karar almıştık. Bu kararların teknik çalışmalarının tamamlanmasına müteakip bugün bu kararların önemli olanlarını kamuoyu ile paylaşıyoruz” dedi.
Başbakan Yıldırım, “Reel sektör ile sıkıntılarını biliyoruz. İhracat yapan bütün kesimlerin yanında olmaya devam edeceğiz. Bu çerçevede bugüne kadar aldığımız tedbirlere ilave olarak yeni bir tedbir daha aldık. Birincisi firmaların piyasada nakit ihtiyaçları var. Bu nakit sıkıntısını rahatlatmak, işlerini genişletmek, istihdamı artırmak için hazine kefaleti getirmek sureti ile kredi garanti fonunun kefaleti ile 250 milyar liraya kadar kredi hacmi oluşturuyoruz” şeklinde konuştu
Yıldırım, “Piyasada kobiler büyük işletmeler, ihracatla uğraşanlar ekonomimizi ayakta tutan tüm sektörlere nakit sıkışıklığını giderecek yeni bir kaynak oluşturuyoruz. Bugün 40 milyar lira civarında sıkışıklığı olan firmaların toplam hacminin 40 milyar olduğunu düşünürsek 250 milyar liralık yeni kredi hacmi getirmiş oluyoruz” dedi.
Başbakan Binali Yıldırım, “Ağırlıklı olarak KOBİ’ler esnaflar, küçük ve orta ölçekli işletmeler ve ayrıca ihracat ve ticaretle uğraşanlar yararlanacak. İhracat kredilerinde garanti teminat yüzde 100, KOBİ’lerde yüzde 90, ticarilerde yüzde 85. Demek ki KOBİ’ler istihdamımızın yüzde 65’ini oluşturan ihracatımızın yüzde 60’ını oluşturan ilave kıyak yapmış oluyoruz” dedi.
Başbakan Binali Yıldırım, “İhracatta neden yüzde 100? Onlar satıyor parasını hemen alıyor. Nasıl olacak? Burada bir kere bütçe açığını artıracak yeni borçlanma gerektirecek ilave dışında bir düşünce yok. 2017 bütçesinde gelen paralarla karşılanacak. Bütçe kalemleri arasında bazı kaydırmalar yapmak suretiyle bunu gerçekleştirmiş olacağız. Birinci ve en önemli tedbir budur. Bu tedbir iş dünyamıza üretim yapan ihracat yapan bütün iş dünyamıza çok ciddi bir rahatlama getirecek” dedi.
Başbakan Yıldırım, “İkinci ve devamı olan konu; 2017’de özel sektör yatırımlarını daha da teşvik etmek, artmasını sağlamak için imalat sanayine yatırım teşvik kapsamındaki projelere artı destek vermek. Yatırımın teşvik edilmesinde ciddi bir seferberlik başlatıyoruz. 2017’de yapılan imalata yönelik yatırım harcamaları için yatırım katkı oranını yüzde 15 daha artırıyoruz. Kurumlar vergisi indirimini tam olarak uygulayacağız” açıklamasını yaptı.
Yıldırım, “Bütün işinin içerisinden bunu kullanabilecek. Biz de mi başlasak. Kurumlar vergisi indirimini tam olarak uygulayacağız. Teşvikin tamamını, diğer kazançlara uygulama kararı getireceğiz. (Zeybekci: 5 yıl 10 yıla giden tutarların yüzde 80’iydi, şimdi yüzde 100’ü. Aynı yıl tüm kazançlardan gerekirse indireceğiz) Yatırıma yönelik inşaat işlerinde KDV iadesi vereceğiz” dedi.
Başbakan Binali Yıldırım, “Bu inşaat işlerinde yeni bir uygulama yeni bir kolaylık, ilave bir imkan olarak geliyor. 2017’yi konuşuyoruz. 2018’e de bakarız. Tabii KDV iadelerinde de gecikme şikayetleri de var bunları da hızlandırmamız lazım. Burada yazmıyor ama bu da bizim vatandaş adına talebimiz. İstihdamı artırmak korumak artı artırmak, kredilerle desteklenecek ve korunacak ama artırmak için de bazı tedbirler aldık. Özel sektör işverenlerinde asgari ücret desteğinden yararlananların bu destekten yararlanmalarında esas prim gün sayısına karşı gelecek şekilde 2017 ocak şubat mar, 3 aylık primlerini 2017 ekim kasım aralık ayına öteliyoruz” açıklamasını yaptı.
Yıldırım, “İlk üç aydaki SGK prim ödemeleri yıl sonunda faizsiz ödenecek.Ocakta 100 TL ödeyecektin, sene sonunda ödeyeceksin. Enflasyondan kur farkından etkilenmeden. 9 ay faizsiz erteleme. Devlete vereceğin parayı sonra verirsin diyoruz. Sonra bize gelirsin, biz bekleriz, piyasa maaşlar beklemez. Sen vatandaşlarını işçilerini çalıştırmaya devam et. Bunu nasıl sağlayacaksınız? Geri döneceği için ek yük getirmiyor. Hazine borçlanma öngörmüyor” dedi.
Başbakan Binali Yıldırım, “Bir başka iş; işsizlikte hafif bir kıpırdama var. Bunu dikkate alarak önümüzdeki yılın iş ve istihdamını artırmaya yönelik özel sektör firmalarımızın da maliyetlerini düşürmeye yönelik bir tedbir var. Bunlar; işbaşı eğitim programı, mesleki eğitim kursları, girişimcilik eğitim kurlarını daha da güçlendiriyoruz. 2017’de eğitim programları 500 bin özel sektörde vatandaşlarımıza işgücü programlarından yararlandıracağız. Bunu özel sektöre sağlıyoruz” şeklinde konuştu.
Başbakan Yıldırım, “Bu programı genişletiyoruz. 500 bin insanımıza özel sektörde 2017 yılı için iş temin edeceğiz. Programın özü esası bu. Bu işbaşı, girişimcilik eğitimi olabilir. Gelecek yıllarda hazırlanmasını sağlayacağız. 100 bin de toplum yararına çalışma programına devam edeceğiz. Doğu ve Güney Doğu bölgelerimizde ağırlıklı olacak. İhtiyaç olan yerlerde yer vereceğiz. İstihdam programı öncelikli olarak katma değeri yüksek olan teknoloji sektörlerinde uygulanacak. (Mehmet Müezzinoğlu: Özellikle mevcut istihdamın üzerine artı istihdam koyacak işverenlerimize asgari ücretin yarısı kadar ödemeyi biz İŞKUR ya da Bakanlık olarak üstleniyoruz. Bir yıl yüzde 50, ikinci yıl yüzde 25 olarak planladık” açıklamasını yaptı.
Başbakan Yıldırım, “BDDK bankaların, bankacılık sektörünün reel sektöre kredilerini yeniden yapılandırılması için yetki ve imkan veren karşılıklar kararnamesini kabul etti ve yayımlandı. (Canikli: Genel olarak tüm kredilerin yeniden yapılandırılmasına yönelik çalışmalar BDDK tarafından sağlanıyor. Karşılık azaltılınca krediye verilecek para artıyor)” dedi.
Başbakan Yıldırım, “Bazı yükler üzerinden alınmış oluyor, elde edilen kaynağı kredi yapılandırılmasında kullanmış oluyorlar. KOBİ’lerin maliyetlerinin düşmesi tanımlanıyor. Kredilendirilme yönünde KOBİ tanımını 125 milyona çıkardık. 125 milyon altında yeniden yapılandırma olacaksa KOBİ olacak ve onun avantajlarından yararlanacak” açıklamasını yaptı.
Yıldırım, “Beşinci konu; ihracat. İhracatın artırılmasına yönelik bir dizi önlemler aldık. Bir önceki yıla yaptığı ihracat ilave ihracat yaparsa ayrıca desteklenecek. EximBank’ın sermayesini artırarak yaparcağız. Böylelikle ihracat destekleri artacak. 3.7 milyar sermayesi var. Daha da yükseğe çıkaracağız. Yurtdışı yüklenici veya müteahhitlik hizmetlerine yönelik döviz kredilerini, yurtiçindeki çalışmalarına sıfır faiz getiriyoruz. Buradan oraya götüreceğiniz mal ve hizmetler için kredilerde faiz alınmayacak ve Exim’den karşılanacak. Hazine tarafından sağlanacak olan fona kefalet sınırının önemli kısmı ihracatçıya teminat verilecek” şeklinde konuştu.
Yıldırım, “EximBank tarafından kullandırılan kredilerde risk ağırlığını sıfırlamaya yönelik kredileri de artırmış olacağız. Ekonomi Bakanımız daha sonra paylaşacak. İhracatımızı çeşitlendirmek ve katma değerini artırmak ve ihracatımızın miktarını artırmak amacımız” dedi.
Başbakan Binali Yıldırım, “Bilim Sanayi Bakanlığımızın KOBİ’lere yönelik desteği var. Mevcut pilançolar için ilk 12 ay geri ödemesiz 50 bin TL kredi sağlanacak. (Faruk Özlü: KOSGEB’e üye küçük işletmelere 50 bin TL vereceğiz. 15 bin KOBİ faydalanacak. 12 ay ödemesiz 3 yıl geri ödemeli olacak. Faizi biz ödeyeceğiz. 3’er aylık eşit taksitlerle ödenecek. 15 milyon lira faiz olarak maliyeti olacak. ) Bu da güzel bir şey. Küçük işletmeler için güzel olacak. Reel sektörün desteklemek için aldığımız tedbirlerin tamamı için bütçemizde yapacağımız tasarrufları kullanacağız. Mali disiplin varolmaya devam edecek. Har vurup harman savurmayacağız. Hesap kitap yapıldı. Neyin nereden yapılacağını biliyoruz. İşadamlarımız da bu konuda çok emin olabilirler. Bunun sadece tedbirleri almakla da kalmıyoruz. Birebir takip edeceğiz. Bürokratik engelleri de kaldıracağız” dedi.
Başbakan Yıldırım, “Yıl boyunca hangi yapısal reformları yapacağız. Bunların listesini yaptık bir bir hayata geçireceğiz. Paydaşlarımızla paylaşacağız. Çalışma hayatına yönelik bir reformsa ülke geneline, vatandaşlarımızın beklentilerine dikkat edeceğiz.Bütün alanlardaki reformları gerçekleştireceğiz. Reformların esası devletin bütün alanlardaki belirleyici rolünü ekonomi ve diğer alanlardaki belirleyici rolünün sınırlandırılması ve vatandaşların rahatça hareket etmesi özeti bu. İki alan adalet ve güvenlikten vazgeçemeyiz. Bu iki alan devlette olacak ve bu alanlarda reform düşünülmeyecek. Gerekli tedbirleri alacağız. Yapılacak şeyler toplumu ilgilendiren konular” şeklinde konuştu.
Başbakan Binali Yıldırım, “İki husus daha var. Birincisi geçtiğimiz günlerde bir genelge imzaladık.Buna göre kamu bankaları aralarında para toplarken yarış yapmayacak. Kamunun paraları genelde kamuda tutuluyor. Birbirileri arasında özel bankalarla yarışa giriyorlar. Bu paralar ne kadar yüksek maliyetli toplanırsa kredilendirme reel sektöre aktarılması pahalı oluyor. Yüzde 7,5’u geçmeyecek. Sizin işiniz faizcilik değil, daha çok kar etmek değil. Sizin aldığınız paraları reel sektöre üretime aktarmak. Bunu da uygulamaya soktuk. Bu da dolaylı olarak daha düşük faiz ve kaynağa ulaştığınız için verecekleri kredilerde de maliyetlerini azaltacaklar. İki bankamızda yaptık. TOBB’la beraber kaynak oluşturdular. 9,90’a indirdiler. Oradan 5 milyar dolayında ilave kaynak oluşturdular. Kamu bankalarının kullandıracakları kredilerin maliyetlerine yansımasına sebep olacak” dedi.
Başbakan Yıldırım, “Piyasalarda yaşanan dalgalanmalar üzerine Cumhurbaşkanımızın çağrısıyla milletimiz sorumluluk üstlendi. Milli paramıza yönelme oldu. Bunun için teşekkür ederiz. Bunun vatandaşlarımızın tek başına yapması yetmez dedik, biz de kamuda önlemler aldık. Bu önlemler nedir? Devletin döviz üzerinden sözleşmeleri olmayacak. Dış ve mecburi değilse döviz olmayacak. Yapılan tüm sözleşmelerin tümünü Türk parasına dönüştürmek. İhtiyaç fazlasını bazı kamu kuruluşları da Türk lirasına dönüştürdü. 10 milyar dolar civarında bir kaynak yerli paraya dönüştü. Döviz imkanına da bir takviye yapılmış oldu. Bu uygulama devam edecek. Önce milletten bir şey isterken kendimiz ne yapıyoruz ona bakmak lazım. Devlet olarak 2017’de muazzam bir tasarruf yılı olacak. Ciddi tasarruflar yapacağız. Önceliği olmayan, gereksiz masraflar yapılmayacak. Bunlardan kaçınacağız. Bir şey isterken vatandaştan, önce devlet olarak bizler elimizi taşın altına koymamız lazım. Kamuoyunda paylaşmak istedim. İnşallah bu aldığımız tedbirler semeresini kısa sürede verecektir. Dünyadaki dalgalanmaların etkileri ülkemiz bakımından ortadan kalkacaktır. Hayırlı uğurlu olsun” dedi.
Başbakan Binali Yıldırım, toplam maliyeti sorusuna ise, “Teşvik ve tedbirleri birbirine karıştırmayalım. 250 milyar liralık kredi hacmi oluşturuyoruz. Para var ama verilmiyor. Finans sektörü yeterli emniyet tedbiri görmek istiyor. Zora girerim diye vermiyor. Ver kardeşim teminatı biziz. Biz teminat vermek için karşılık ayırmamız lazım. 25 milyar TL. Diğer kalemlerlede de bütçe içindeki kalemlerden kaydırılacak. Bunların yapılması için biz ilave borçlanma yapmayacağız. Onu yaparsan kıymeti yok ki. İlave borçlanma yapmadan karşılık ayırma bu işin püf noktasıdır. Diğerleri için de 3 yıl boyunca 15-16 milyarlık bir kaynak oluşturuyoruz. 3 yıllık 17,5 milyarlık” cevabını verdi.
Yıldırım, “Şunu bilmek lazım. Bankalarda 1 trilyon üzerinde kredi var da bu olası dalgalanmalardan olumsuz etkilenmeler olabilir diye biz devlet olarak 250 milyon liralık rezerviniz var diyoruz. Sorunlu kredilere bakarsak bizim ayırdığımız miktarın altında yüzde 3,5. 40 milyar-50 milyar bir paradan bahsediyoruz. Biz diyoruz ki gelecek zamanda da en kötü senaryoya göre hareket ediyoruz. Piyasalardaki dalgalanmalar iniş trendindeydi. Bu ufak tefek iniş çıkışlar küresel şartlardan dolayı olabiliyor. Bunlar geçici şeyler bizim tedbirlerimiz orta ve uzun vadeli. Merkez Bakamızın da eli kolu bağlı değil. Bu bizim hükümetimizin aldığı tedbirler” dedi.
Başbakan Yıldırım, “Vergi olarak vatandaşa yansıması söz konusu değil. Vergi artışı yok. Vergi artışı olsa ne konuşacağız. Bir elle ver, iki elle geri al. Bizim amacımız bir sıkıntıyı gidermek. Biz veren taraf olacağız. Onlar işlerini düzeltecek zaten sonra vergilerini verecek. Harcamaları tabii kısacağız. Bu konudaki kararlılığımız, yeni bina istihdam almayacağız. Bunların önüne geçeceğiz. Bunların detayları üzerine çalışıyorlar” açıklamasını yaptı.
Başbakan Binali Yıldırım, “Bir kere şu anda kamunun ihtiyaçları bize geliyor. Başbakanlığa geliyor. Yeni araç, bina, personel alımı. Merkezden koordine ediliyor. Öğretmen ve güvenlik görevlileri onlarla ilgili, polis jandarma korucu bunlarla ilgili belirlediğimiz bir şey var. (Naci Ağbal: 5 bin sayısını belirledik ama tamamen 60 bin personel. En çok yargı ve güvenlik personeli söz konusu.) Eldeki personelin ihtiyaç fazlalarını ihtiyaç olunan yerlere kaydıracağız” dedi.
Başbakan Yıldırım, ” İmalat sektörü, gerçek sektör dediğimiz KOBİ’lerde desteklenecek. Yurtdışındaki tasarrufları buraya çekme yönünde bunu tabii böyle bir çağrı var. Varlık barışı var mesela. En güzel sonucu bu. Dışarıda paranız varsa, zaten bazı ülkeler üzerine yatmak için her türlü numarayı çekiyorlar. Vatandaşlarımız gelsin emin ellerde parayı vergi de yok yatırsınlar. Elde ettileri kaynakları memleketimizde Türkiye’nin büyümesine işe aşa dönüşsün. Bu çağrıdır. Zorlayacak bir durum yok. Aynı döviz çağrısı gibi. İnşallah bunun da vatandaşlarımız arasında olumlu yankı bulacağını düşünüyoruz. Ne varsa getirin sıkıntımız var demek değil. Vatandaşımızın buradaki duyarlılığıdır. Vatandaş ne zaman ihtiyaç olduğunda durumdan en önce vazife çıkaran kesim oluyor. 15 Temmuz’da meydanlara indi. Ekonomide yine meydanlara iniyor. Bizler onların bir ferdiyiz” dedi.
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, “En önemli bileşeni reel sektörün krediye erişim desteği. Takibe düşen alacak oranı son derece düşük yüzde 7 ile sınırladık. Birkaç yıl içinde yılbaşına düşecek maliyet 4-4,5 milyar olur belki daha az olur. Teorik maksimum bir şey 17,5 milyar lira. Maksimum büyük olan 3 yılda. Bankalar krediyi verecek biz kefil olacağız. Hazinenin üstleneceği üst limit toplam kredinin yüzde 7’sidir. Bir kredi garanti portfoy sistemi oluşturuyoruz. Aslında bütçe kalemleri arasında kaydırarak yıllık 4,5 milyar liralık kısmı yönetmemiz mümkün.) Bütçemizin yüzde 1’ini geçmeyen bir paradan bahsediyoruz. Binde biri. En kötü duruma göre hesap yapıyoruz. İlla batacak değil, diyelim oldu. Tedbirimiz olmalı” dedi.
Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, “Bunu bahane edip ilave kredi verilmesi mümkün değil. Para gelecek mi gelmeyecek mi batar mı ile kurtarıyoruz bankaları” açıklamasını yaptı.
Bloomberg HT