Ekonomi Koordinasyon Kurulu ekonominin seyri açısından önemli kararlar alırken, çok sayıda yapısal reform da hayata geçirildi. Kararı değerlendiren Destek Yatırım Araştırma Uzmanı Kutay Gögör, EKK kararlarının Türkiye’nin kredi notunu olumlu etkileyebileceğini belirtti.
EKK Kararları Türkiye’nin Kredi Notunu Olumlu Etkileyebilir
TL’nin dolar karşısında değer kayıplarının hızlanması sonrası yurtiçinde başlayan dolar bozdurma kampanyalarının yanı sıra devlet kurumlarının TL’ye dönmesine yönelik aldığı kararlar etkisini göstermeye başladı. Aynı zamanda Ekonomi Koordinasyon Kurulu (EKK) açıkladığı sonuçlarda önemli yapısal reformların hayata geçirildiğini gördük.
Reel Sektöre Destek Sağlanacak
Geçtiğimiz hafta Borsa İstanbul’un varlıklarını TL’ye çevirmesi, bu hafta Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) TL karşılığında altın alınımına başlaması gibi gelişmelerin yanı sıra EKK’dan orta ve uzun vadede TL varlıklarını destekleyecek kararlar çıktı. Özellikle reel sektörün canlanmasına sağlayacak önlemeler dikkat çekti. Reel sektöre 250 milyar liralık kredi kaynağı sağlanacak aynı zamanda KOBİ’lere faizsiz kredi imkanı yaratılacak. 2017 yılının ise tasarruf yılı olacağına yönelik söylemler yer aldı. EKK toplantısının genel olarak yapısal reformların hızlıca uygulandığı bir dönem noktası olarak değerlendirebiliriz. Kredi derecelendirme kuruluşlarının oldukça önemsediği yapısal reformların uygulamaya koyulması, Türkiye’nin yeniden yatırım yapılabilir ülke notunu elde etmesini sağlayabilir. Öte yandan istihdam piyasasına yönelikte adımların atıldığını görüyoruz. 2017’de özel sektörde 500 bin vatandaşa İŞKUR’un aktif iş gücü programında istihdam sağlayacak.
Dış Ticarette TL’nin Kullanımın Adımı Atıldı
Tüm bu gelişmelerin yanı sıra dış ticarette TL kullanımının yine önemli gelişme olduğunu söyleyebiliriz. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Rusya, İran ve Çin ile görüşüldüğünü ve ticaretin yerel para birimiyle yapılacağına yönelik söylemleri dış ticarette yeni sayfaların açılmasına neden olabilir. Dün, Çin ile yerel para birimiyle takasların başladığına yönelik gelişmeler bu adımların atıldığını gösteriyor. Dış ticarette TL’nin kullanılması özellikle dış ticaret açığı verdiğimiz ülkelere karşı oldukça avantajlı olacaktır. Bu ülkelerin başında Rusya geliyor. Önemli bir ticari partnerimiz olan Rusya’ya karşı dış ticaret açığı veriyoruz. Rusya’ya yapılacak ödemeler TL cinsinden olursa dolara olan talebi azaltacaktır. Ancak, Rusya’nın bunu kabul etmesi önemli olacaktır. Tüm bu gelişmelerin kısa ve orta vadede TL’yi desteklemeyi sürdürecektir. Öte yandan Avrupa Merkez Bankasının (ECB) varlık alım programının süresini uzatması sonrası bilançosu fazladan 540 milyar Euro artış gösterecek. Bu beklenti doların güçlenmesine neden oldu ve TL’nin de içinde bulunduğu gelişmekte olan ülke para birimleri değer kaybetti. Kısa vadede piyasalar ECB’ye odaklanırken EKK ve yurtiçinde alınan kararlar orta vadede kendini göstermeye devam edecektir. Teknik görüntüye baktığımızda Dolar TL paritesininönemli destek olan 3.34 civarını test ettiğini gördük. Önemli direnç bölgesi olan 3.4850 – 3.500 seviyelerinin aşağısında kalındığı sürece geri çekilmeler sürebilir. Ancak düşüş trendinin hız kazanabilmesi için 3.3400 desteğinin kırılması önemli olabilecektir. Kırılması halinde 3.3250- 3.300 bölgesi gündeme gelebilir.
Kutay Gözgör-Destek Yatırım Araştırma Uzmanı