Türk vatandaşlarının yurtdışı banka veya finans kuruluşlarında veya çeşitli hesaplardaki mali ve finansal bilgileri ile çeşitli gelirlerine ilişkin veriler artık her yıl T.C. Hazine Ve Maliye Bakanlığı’nın otomatik olarak elinde olacak.
Gizli saklı artık hiç bir şey kalmayacak. Vergi kaçırmanın çapı daralacak. Beyan etmeyenler ise inceleme tehlikesi altında olacaklar.
Bakanlık, “2020 Eylül” sonu itibariyle Türkiye mukimi olan gerçek ve tüzel kişilerin 2019 yılına ilişkin mali verilerinden başlamak üzere yurtdışından otomatikman bilgi temin edecektir. Bu da Türkiye vatandaşlarının inceleme geçirmelerine ve ağır tarhiyatlar ile muhatap olunmasına neden olacaktır.
Yani, tehlike kapıda ve artık dünyada vergi kaçırmak çok zor.
Türkiye, vergi konusunda bilgi değişimine ilişkin ortak anlaşmayı kabul ederek “2020 Eylül ayı sonuna kadar” Türkiye mukimi olanların 71 ülke ve bölgede bulunan finansal bilgilerine otomatikman erişmiş olacak, 54 ülkeye ise yurtdışı mukimi olup ta Türkiye’de hesapları bulunanları bildirecektir. Bu durum ise Türk vatandaşlarının mali bilgilerinin belli kapsam ve standartlar dahilinde artık yetkili otorite olan Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB)’nın elinde olması anlamına geliyor.
Türk vatandaşlarını ve mükelleflerini ciddi düzeyde etkileyen ve ağır tehlike altına sokan konu hakkında Yeminli Mali Müşavir Ali ÇAKMAKCI’ya görüşlerini sorduk.
Anlaşmanın Türkiye İçin Önemi Nedir?:
Yeminli Mali Müşavir Ali ÇAKMAKCI finans piyasalarının gelişmesi, derinleşmesi, liberal akımlar ile serbest piyasa yapısına bağlı olarak fon ve sermaye hareketlerinin hızlı hareket etmesi ve bu bilgilerin çeşitli saiklerle gizlenmesi ülkelerin ciddi şekilde ekonomik yapılarının bozulmasına ve kırılganlaşmasına, daha da önemlisi vergi kayıpları yaşamalarına, şeffaflık ve vergi adaletinin kaybolmasına neden olduğunu ifade etti. Gelinen nokta itibariyle dünyada vergi gelirleri açısından ortak kurallar konulması ve ilkesel duruş izlenmesi zorunlu olmuştur.
ÇAKMAKCI, Türkiye’nin hali hazırda gerek “Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmaları (ÇVÖA)”nın 26. Maddesine yer alan “bilgi değişimi” maddesi kapsamında, gerekse uluslararası bağlayıcılığı olan bazı anlaşmalarla, uluslararası düzeyde, fakat sınırlı şekilde bilgi alıp verdiğini ifade etmiştir.
Bildiğiniz üzere MASAK tarafından görev alalına giren konularda yabancı ülkelerdeki muadil kurumlarla uluslararası anlaşma kapsamına girmeyen mutabakat muhtıraları imzalanarak bu kapsamda bilgi alınıp verilmektedir.
Keza, ABD vatandaşlarının veya mukimlerinin yurtdışında sahip oldukları finansal varlıklarının tespitine ilişkin olarak federal bir yasa olan FATCA kapsamında ABD Gelir İdaresi olan IRS’e bu kapsamda bilgi verilmektedir.
ABD, kendi vatandaşları için bu yasayla doğrudan ilgili ülkelerdeki vergi otoritesiyle karşılıklı veya karşılıksız olarak, bazı ülkelerde ise doğrudan doğruya finans kuruluşlarından ÇVÖA veya karşılıklı yardımlaşma anlaşmalarına bağlı olarak veya bağlı kalmayarak bilgi talep etmektedir.
ABD’nin bu yasasına uyulmaması durumunda ise ülkelerin kredi notları etkilenmekte, kredibilite imkanları ortadan kalmakta, finansal açıdan ağır yaptırımlar gündeme gelmekte, sendikasyon kredileri ile senkrutizasyon kredilerinde olumsuz sonuçlara katlanılmaktadır. Tam anlamıyla itibar kaybı yaşanabilmektedir. Daha da önemlisi, ABD finansal varlıkları üzerinden gelir elde eden bu finansal kurum veya kuruluşlar %30 civarında ağır bir vergi ödemek zorunda kalmaktadırlar.
ÇAKMAKCI, Türkiye’nin de onayladığı Otomatik Finansal Bilgi Değimine İlişkin Standarta göre bilgi vermeyen ülkeler için şu an açık bir yaptırım bulunmasa da, AB tarafından kara listeye alınması, AB ülkeleri için bazı mali zorlukların ortaya çıkartılması, kredi notlarının etkilenmesi gibi çeşitli yaptırımlar devreye girebileceğini ifade etmiştir. Bu nedenle, artık dünyada şeffaflık artırılacak ve vergi rekabeti yasal sınırlar içerisinde gerçekleştirilecektir.
Yeminli Mali Müşavir Ali ÇAKMAKCI’ya göre ülkemizin iç mevzuatında halen boşluklar bulunmakta, vergi mahremiyeti ve özel hayatın gizliliği gibi konularda uyum sorunu yaşanabilecektir.
Otomatik Bilgi Değişimi Hangi Ülkeleri Nasıl Etkileyecektir:
ÇAKMAKCI’ya göre iç mevzuat kapsamında özel olarak veya devamlı bilgi kapsamında gelir idaresi zaten bilgi temin etmektedir. Bu Anlaşma ile GSMH sı, GSYİ hasılasından büyük olan, yani kendi vatandaşları yurtdışında daha büyük katma değer yaratan bu tür ülkeler bu anlaşmadan daha olumlu sonuçlar elde edebileceklerdir. Çünkü, bu ülke yerleşiklerinin yurtdışında yarattığı gelirlerin ne olduğu, ne tutarda olduğu konusunda etkili, gerçek bir bilgi sahibi olunamadığından, şimdi otomatikman alınacak bu bilgilerle ciddi şekilde vergilendirme yapılması gündeme gelecektir.
Verilen bilgilere göre vergiye tabi gelirlerini beyan etmeyen Türkiye yerleşikleri, son varlık barışından da yararlanmamış iseler, Norveç Ve Estonya için 2018, diğer ülke veya bölgeler itibariyle ise 2019 hesap döneminden itibaren ağır bir vergi yükü ve cezası ile karşılaşabileceklerdir. Dolayısıyla, Türkiye dahil tüm dünyada artık vergi kaçırmanın çapı önemli düzeyde daralmakta, vatandaşlar için risk önemli düzeyde artmış, ülkeler bilgi paylaşımı nedeniyle risk altında, yurt içi yerleşikler ise artık gelirlerini gizleme imkanına haiz olamayacaklardır.
Türkiye Anlaşmanın Aktif Ve İstekli Tarafıdır:
YMM Ali ÇAKMAKCI, Türkiye’nin Vergi Konularında Karşılıklı Yardımlaşma Anlaşma Metnini 03.11.2011 tarihinde tarafından imzaladığını, 6 yıl sonra ise finansal otomatik bilgi değişimi anlaşmasını 21.04.2017 de imzaladığını, bunun ise 31.12.2019 da yasalaştığını ifade etti. Temel Anlaşmayı 136 ülke imzalamasına karşın, sadece 107 ülke bilgi değişimi yapmaktadır. Bu sayı zaman içinde artabilir, azalabilir.
AB ülkeleri bu bilgi paylaşımına 2017 ve 2018 de zaten başlamıştı. AB, OECD ve G20 ülkeleri zaten ÇVÖA 26. Maddesine istinaden de bilgi değişimi yaparken, bu değişim çift taraflı ve taleple olmaktaydı. Şimdi çok taraflı, karşılıklı, kuralları ve sınırları olan, zorunlu ve otomatik şekilde bilgi değişimleri yapılacaktır. Amaç vergisel işbirliği ve tüm dünyada şeffalık. 31 Aralık itibariyle sahip olunan bilgiler ertesi yılın Eylül ayı sonuna kadar karşı tarafın yetkili idaresine bildirilecektir.
Hakkında bilgi verilecek kişi, yani bilgi veren ülkenin vatandaşı dahi olsa, eğer bu kişi ülkemizde mukim ise bahsi geçen ülke veya bölge bize bilgi verecektir. Tam tersi durumda, örneğin TC vatandaşı olan, ama Almanya mukimi olarak orada hayatını idame ettiren vatandaşlarımız için Türkiye, Almanya’ya her yıl için bilgi verecektir. Ülkemiz tarafından paylaşılan bu bilgiler, Türkiye’de geliri olup ta Almanya’da vergi beyannamesi vermeyenler için bir facia yaratabilecektir.
Anlaşma kapsamında yaşanması muhtemel çifte mukimlik sorunları ise varsa ÇVÖA’na göre çözüme kavuşacaktır. Bu kapsamda, vatandaşlık hiç önemli değil, mukimlik yani vergisel açıdan yerleşme önemlidir.
Anlaşmanın Yaptırımları Nelerdir:
ÇAKMAKCI, finansal bilgilerin, karşılıklı olmak kaydıyla, her yılın sonu itibariyle ertesi yılın Eylül ayının sonuna kadar, yetkili otoriteler kanalıyla (ülkemizde GİB), diğer ülkenin yetki makamıyla paylaşılacağını belirtti.
Anlaşma kapsamında yaptırım olarak ise kara listeye alınma ve buna bağlı olarak kredibilite gibi sorunlarının ortaya çıkması sağlanacaktır. Bilgi vermeyen ülke-bölgeler izlenmekte ve yaptırım yapılması planlanmaktadır. ÇAKMAKCI, anlaşma kapsamında yanlış, yanıltıcı, eksik bilgi verilmesinin ise yaptırımlarının açık kaldığını söyledi. Bunun teyidinin veya doğruluğuna ilişkin denetimin kim tarafından nasıl ve hangi ilke ve kurallarla yapılacağının açık olmamasının anlaşmanın en büyük eksikliği olduğunu belirtti.
Anlaşma Kapsamında Maliye Bakanlığı Kime Bilgi Verip Alacaktır:
Karşılıklı İdari Yardımlaşma Anlaşmasını imzalayanlar arasında ABD, Rusya, Japonya, bazı Afrika ülkeleri, AB nin tamamı, İsviçre, Brezilya, Hindistan, Norveç gibi ülkeler ile Cook, Man, Marshall, İngiliz Virjin Adaları, Jersey, Şeyseller ve Andorra gibi vergi cenneti sayılabilen ülke ve bölgeler de var. 136 ülke ve bölge fiilen bu Anlaşmayı imzaladı. Bu Anlaşma üst veya çatı Anlaşmadır.
Türkiye 2019 yılı için Almanya, Fransa, Belçika, Hollanda ve Avusturya olmak üzere 5 ülkeye bilgi vermeyecektir. 2018 yılında ilk olarak Norveç ve Letonya’dan fiilen bilgi alınmış ve verilmiştir. Bazı ülkeler bilgi almak istemeyip, sadece ülkemize bilgi vermek istemektedirler.
Şu an için Türkiye tarafından 54 ülke-bölgeye ile bilgi paylaşımı yapılacaktır. Buna karşın, 71 ülke veya bölgeden Türkiye’ye finansal bilgi temin edilecektir.
Bu kapsamda, Türkiye’de yerleşik olup, Cayman, Man, Bermuda, Seyseller, Virjin adaları, Çin, İsveç, İtalya, Malta, Bulgaristan, İngiltere gibi ülke veya bölgelerde hesabı olanlar için bilgi temin edilecektir. Ama, ABD veya Almanya gibi ülkeler ise bize bilgi vermemektedir. Bu ülkelerden bazıları 2021 de bilgi vermeye başlayacak, bazılarının vergilendirme dönemleri farklı, bazıları sadece bilgi verecek ama almayacaktır. Bilgi verilecek ülkeler ise hemen hemen içerik olarak aynıdır.
Temin Edilecek Bilgiler Nasıl Kullanılacaktır:
Yeminli Mali Müşavir Ali ÇAKMAKCI’ya göre mukim olunan ülkeye verilecek bilgiler sadece vergisel amaçlarla kullanılabilecektir. Yani, doğrudan doğruya herhangi bir suç unsuru veya mahiyeti taşısa dahi, delil niteliği taşımayacaktır. Bu durum, uluslararası hukuka aykırıdır.
Ayrıca, elde edilen gelirler nedeniyle çifte vergilendirme olmayacak her iki tarafta vergilendirilmesi gereken gelirler mahsuplaşma yoluyla vergilendirilecektir. ÇAKMAKCI’ya göre bu anlaşma ÇVÖA’larını ortadan kaldırmamakta tam tersine uygulamayı etkinleştirmektedir.
Mevduat, saklama hesapları, ortaklık ve borç menfaat işlemleri, nakdi sigorta sözleşmeleri ile düzenli ödeme sözleşmeleri sadece paylaşım konusu edilecektir. Ad Soyad, adres, mukim olunan VKN, doğum yeri tarihi, hesap numarası, bakiyesi, değeri, yıl içinde ödenen temettü, faiz, hesapta bulunan varlıklardan elde edilen gelirlerin brüt tutarı bildirilecektir. Taşınmaz ve araç bilgileri gibi değer artışı veya ticari hesaplar bu gerekçeyle doğrudan paylaşılmayacaktır.
Anlaşma Yapmayan Ülkelerde Durum Ne Olacak:
ÇAKMAKCI, bu Anlaşmanın tarafı olmayanlar, yani Anlaşmayı imzalamayanlarla ÇVÖA varsa bilgi değişiminin taleple devam edebileceğini ifade etmiştir.
Hangi Hesaplar Bildirim Konusuna Dahil Edilecektir:
Anlaşma kapsamında ilgili ülke mukimi gerçek ve tüzel kişiler ile bunların karşı ülkede kontrol altında tuttukları yerleşik kurumların da finansal bilgileri paylaşıma konu olacaktır. Finansal kurumlar ise hariçtir.
01.07.2017 öncesi ve sonrası hesaplarda durum farklıdır. Bu tarihten sonra açılan hesaplarda mukim olduğunun beyanı, başka aksi bir durum yoksa yeterli. Ama önceden açılan hesaplarda adres bilgisi yeterli olmayıp, herhangi bir delil bilgi verilmesini gerektirebilir.
Bu nedenle, ÇAKMAKCI’ya göre 01.07.2017 den önce hesap açtırmış mukimlerin, tüm hesap sahiplerinin, kanıtlayıcı bilgi ve belgelerle banka veya finans kurumlarına başvuru yapması gerekiyor. Bazı durumlarda mukimlik açıkça tespit edilemiyorsa bağlantılı olan tüm ülkelere de bilgi (adres başka ülkede, vekalet veya telefon başka ülkede) verilebilir.
Türkiye’deki yabancı banka şubeleri de GİB e bilgi verecektir.
Türkiye’de kurulu ve aktif ticaretle uğraşan şirketler üzerinde yabancıların ortaklık payları ne olursa olsun hesap bilgileri paylaşılmaz. Fakat, yurtdışında kurulu şirket adına Türkiye’de açılan hesap bilgileri paylaşılabilir.
Yine, hesap sahibi şirketin gelirlerinin %50 sinden fazlası pasif ise ve yabancı mukim ortağın hisse payı %25 den fazla ise bilgi paylaşılabilir. ÇAKMAKCI bu tespitin güçlüğüne de değinerek inceleme yapılmadan varsayımsal bilgi paylaşımı da mahremiyet kuralına aykırılık taşıyabileceğini belirtti.
01.07.2017 den önce açılmış hesapta 250.000 USD aşağısında tutar bulunur ve sonraki dönemlerde bakiye artmazsa yine bildirim olmaz.
Bireysel hesaplarda böyle bir eşik bulunmuyor, bunlar her hal ve şartta bildirilecektir.
Fakat, 01.07.2017 tarihi sonrası açılan kurumsal ve bireysel tüm hesaplar ise bakiye olsun olmasın bildirim kapsamındadır. Hesap hangi para birimiyle öyle bildirilecektir.
Son 3 yıldır işlem görmeyen ve son 6 yıldır iletişime geçilemeyen pasif hesaplar 1.000-USD yi aşmadığı sürece sorun teşkil etmezler, bildirim dışı kalacaklar. Hesap sahibi, pasif hesabın bulunduğu finansal kuruluşta başka bir hesapla işlem yaparsa pasif hesapta bildirilecektir.
Kapanan hesaplar da bildirilecek. Müşterek hesaplarda her hesap sahibi için tüm bilgiler bölünmeden verilecektir.
Ali Çakmakçı