SKD Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Dildar Edin, daha sürdürülebilir bir gelecek için çözüm önerilerinde bulundu:
İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği (SKD Türkiye) Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Dildar Edin, Instagram üzerinden katıldığı canlı yayında sürdürülebilirlik konusunda önemli mesajlar verdi. Pandemi sonrası kurulmakta olan yeni düzende sürdürülebilirliğin önemine değinen Dildar Edin, daha sürdürülebilir bir gelecek için üç çözüm önerisini şöyle sıraladı: Yenilebilir enerji, şirketlerin çevreci büyük taahhütler altına girmeleri gerekliliği ve döngüsel ekonomi hakkında konuştu.
İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği (SKD Türkiye) Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Dildar Edin ve MENA Stratejik İletişim Danışmanlığı’nın Başkanı Suat Özyaprak, geçtiğimiz gün Instagram üzerinden bir canlı yayın sohbeti gerçekleştirdi. Yaklaşık 800 kişinin izlediği canlı yayında Ebru Dildar Edin, sürdürülebilir büyümenin mümkün olduğunu söyledi. Dildar Edin, daha sürdürülebilir bir gelecek için çözüm önerilerini “Yenilebilir enerji, şirketlerin çevreci büyük taahhütler altına girme gerekliliği ve döngüsel ekonomi” olarak sıraladı.
Konuşmasında pandemi sürecinde SKD Türkiye’nin faaliyetlerine de değinen Ebru Dildar Edin, yeni normalin sürdürülebilir kalkınma esaslarına göre kurgulanmasının ne kadar önemli olduğunu vurguladı. İnsan hayatının devamlılığı için gerekli olan kaynakların sınırlı olduğunu hatırlatan Dildar Edin, gelecek kuşakların varlığı tehlikeye atılmayacak şekilde kaynak yönetimi yaparak kalkınma sağlanması gerektiğinin altını çizdi.
İklim değişikliği söz konusu olduğunda gerek şirketlerin gerekse ülkelerin bu pandemi ile mücadelede gösterdiği kolektif çabanın gösterilmediğini söyleyen Edin, “Pandemi sonrasında, ekonomik, sosyal ve çevresel anlamda dayanıklı bir sistemin kurulması bizlere bağlı. Kurulacak yeni düzenin BM Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları ve Paris Antlaşmasında yer alan hedeflere paralel bir şekilde kurgulanmasında ileri görüşlü kurumlar büyük bir role sahip olacak” dedi.
Ebru Dildar Edin, sürdürülebilirlik kavramının sadece devletler ve şirketlerin sorumluluğunda olmadığını belirtti. Edin, bireysel olarak atılması gereken adımlara da dikkat çekerek, şunları şöyle söyledi:
“Pandemiyle birlikte artan maske kullanımının biyoçeşitlilik üzerinde etkileri çok ciddi bir hal aldı. Brezilya Sao Paulo kentinde ölü bulunan bir Macellan Pengueni’nin midesinde N95 maske bulundu. İnsanlar tarafından kullanılan maskelerin çok az bir kısmının bile kasıtlı ya da kasıtsız doğaya bırakılmasının yaratacağı tahribatlar kontrol edilemez bir hal alır.”
İş Dünyası Plastik Girişimi (İPG) Türkiye’nin ilk ve tek plastik girişimi
Özel sektör kuruluşlarının plastik kirliliğini azaltmaya yönelik taahhüt oluşturmalarını teşvik etmek ve taahhütlerini şeffaf bir şekilde yıllık olarak raporlamalarını sağlamak amacıyla kurulan İş Dünyası Plastik Girişimi konusunda da paylaşım yapan Ebru Dildar Edin, şöyle konuştu:
“İPG döngüsel plastik ekonomisini gerçekleştirme vizyonuyla Kasım 2019’da Global Compact Türkiye, SKD Türkiye ve TÜSİAD iş birliğiyle hayata geçti. Türkiye’nin ilk ve tek plastik girişimi olan İPG, ülkemizde plastik kirliliğinin azaltılmasını hedefliyor. İPG, iş dünyası başta olmak üzere, plastik değer zinciri aktörlerini, yerel yönetimleri ve kamu kurumlarını, yatırımcıları, STK’ları, akademiyi ve vatandaşları yani tüm plastik değer zincirinin çoklu paydaşlarını bir araya getirmesiyle dikkat çekiyor.
SKD Türkiye olarak bu konuda 3 aylık yoğun bir sürecin ardından dört bölümden oluşan kapsamlı bir rehber oluşturduk. Rehber, şirketlerin plastik kirliliğini azaltma taahhütlerini en etkin şekilde yerine getirebilmeleri için, küresel ağlarla mevcut iş birlikleri ve yapılan araştırma, değerlendirme ile analizlere dayanılarak hazırlandı. Ulusal boyutta bu kapsamda hazırlanan ilk çalışma olma niteliği taşıyan Rehber’i de Temmuz ayının sonunda paydaşlarımızla birlikte gerçekleştirdiğimiz bir webinarda tanıttık.
İPG imzacısı olup taahhüt verecek şirketlere sunacağımız bu rehber, firmalara hedeflerini gerçekleştirmek konusunda önemli bir kaynak niteliğinde. Şu ana kadar elliye yakın şirket Girişim’e dahil olarak plastik kirliliğini azaltmaya yönelik taahhütlerini açıklayacağını beyan etti, daha da artmasını umuyoruz.”
Döngüsel ekonomi iş modelleri geliştirilmeye ve yaygınlaştırılmaya başlandı
Tek başına büyümenin hedeflenmemesi gerektiğini belirten Ebru Dildar Edin, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ancak başında “sürdürülebilir” kelimesi varsa, dünyanın güvenliği ve devamlılığı sağlanacak şekilde bir büyüme hedeflenebilir. Bu modelde büyüme ise döngüsel ekonomi ile mümkün. Al-kullan-at dediğimiz lineer ekonomi modelinden, atıkların kaynak olarak ele alındığı, tekrar ekonomik bir fayda getirecek ürün veya hizmetlere dönüştürüldüğü döngüsel ekonomi iş modelleri geliştirilmeye ve yaygınlaştırılmaya başlandı.
Bu yılın başında yürürlüğe giren ve 2050’de Avrupa Birliği kapsamında karbon nötr olmayı hedefleyen Avrupa Yeşil Düzen anlaşmasında da en önemli başlıklardan biri döngüsel ekonomi oldu. Avrupa’da Döngüsel Ekonomi Modeli aktif olarak uygulandığında, 700.000 kişi için yeni istihdam fırsatları sunacağı belirtiliyor. Bunun yanında, Avrupa’nın kaynak verimliliği 2030’a kadar %3 artabilir.
Bu artış, sayısal olarak yıllık neredeyse 600 milyar Euro’luk maliyet tasarrufu ve 1,8 trilyon Euro’luk ekonomik yan fayda anlamına geliyor. Döngüsel ekonomi odaklı iş modelleri, şirketlerin, uzun vadede iklim, ekosistem ve kaynak risklerini minimize ettiği için, daha başarılı olma avantajı sunuyor. Ülkemiz ise döngüsel ekonominin yükselmesi için çok uygun bir ortam.
SKD Türkiye olarak her zaman savunuculuğunu üstlendiğimiz döngüsel ekonomi hem ham madde maliyetinden, hem de enerji maliyetlerinden tasarruf etmemizi sağlıyor. Bugün Avrupa bölgesi içerisinde resmen başlamış olan bu süreç, zamanla bütün kıtaların ve sektörlerin iş yapış şekline yansıyacak…”