Dolardaki Değer Kaybı Yılın 2. Yarısına Kadar Sürebilir
Avrupa Merkez Bankası’ndan gelen açıklamalar küresel piyasaları karıştırdı. İlk açıklamaların ardından düşen dolar/TL tekrar toparlanarak 2.90 seviyelerine kadar yükseldi. Destek Menkul Değerler Araştırma Müdürü Murat Tufan, dolardaki düşüşün ve TL varlıklarındaki değer kazanımının bu hafta da devam edebileceğini, ancak AMB’nin kararının, FED’in faiz artırım sürecine devam etme fırsatı yarattığını, bu nedenle de doların yılın 2. yarısından sonra tekrardan değer kazanabileceğini belirtti.
Piyaslarda ECB Rüzgarı Sert Esti…
Avrupa Merkez Bankası (AMB) açıkladığı faiz kararı ile piyasalarda sürpriz etkisi yarattı. Piyasada politika faizlerinde bir değişiklik yapılması beklenmezken mevduat faiz oranlarının düşürülmesi bekleniyordu. Ancak Banka yüzde 0.05’de sabit bırakılması beklenen politika faizini sürpriz bir şekilde yüzde 0.00’a çekti. Eksi yüzde 0,30 olan mevduat faiz oranını ise eksi yüzde 0.40’a indirdi. Murat Tufan, “Yıllar boyunca süren ekonomik çıkmazın yanında bir de aşırı düşük enflasyon ile mücadele eden ECB’nin beklentiler ötesine geçen bu kararının piyasalarda şok etkisi yarattığını belirterek “Ek teşviğe dair beklentiler daha önce fiyatlansa da politika faizindeki düşüş ve para enjeksiyonunun farklı bir yolu olan LTRO beklenmiyordu. Karar açıklandığı sıralarda Euro ve TL dolar karşısında değer kazansa da bu kazanımlar uzun süre korunamadı. Bankanın faizleri bundan sonra daha düşürülmeyeceği mesajı euro/dolar paritesinde 1.10 seviyesi üzerinde fiyatlamalara neden olurken dolar/TL 2.90’ın üzerini test ettikten sonra 2.88 seviyelerinde dengelendi. Son açıklanan Euro Bölgesi enflasyon rakamlarının son bir yılın en düşük seviyesine gerilemesi ile ECB’nin ek teşvik uygulayacağı beklentisinin büyük oranda küresel piyasalarda fiyatlandığını da belirtelim.” diye konuştu.
TL’deki olumlu hava FED haftasında devam eder
“Hem varlık alım programını genişleterek hem de borçlanma maliyetini düşürerek ekonomiyi destekleyici politika güden ECB’nin kararı, Avrupa ekonomilerinde toparlanmayı desteklerken gelişmekte olan ülkelere de fon girişinin önü açmaktadır.” diyen Tufan, “Bu gelişmelerle birlikte küresel risk iştahındaki artış, küresel borsa endekslerinde pozitif fiyatlamalara neden olurken TL dahil olmak üzere bir çok gelişmekte olan ülke para birimi de bu durumdan olumlu etkilenmektedir. ECB hamlelerinin yanında TL’yi destekleyen bir diğer gelişme ise Amerika Merkez Bankası FED’in içinde bulunduğu faiz çıkmazı olarak gösterilebilir. Bilindiği üzere geçtiğimiz Ocak ayında politika faizini sabit tutan FED’in Mart ayı toplantısında da faiz artırımını pas geçmesi bekleniyor. Euro Bölgesi’ndeki genişleyici adımlar, Çin ekonomik koşullarının küresel ekonomi için tehdit unsuru olmaya devam etmesi ve ABD ekonomik göstergelerin tatmin edici boyutta olmaması FED’in faiz artırımında yol almasının önüne geçmektedir. Bu durumda TL’nin dolar karşısında gücünü korumasına yardımcı olmaktadır.” ifadelerini kullandı.
Dolarda Yükseliş Görülür Mü?
İç taraftaki olumlu haber akışı, ECB’nin ek teşvik adımları, FED’in Mart ayında faiz artırımını pas geçeceği beklentisi ve toparlanma gösteren petrol fiyatlarıyla birlikte kur son üç ayın en hızlı düşüşünü yaşayarak 2.88 seviyesinin altına kadar gevşeme gösterdiğini hatırlatan Tufan, “Baz senaryo göz önüne alındığında dolar/TL paritesinde 2.93 seviyesi üzerinde kalıcı fiyatlama görmediğimiz sürece yükseliş denemelerinin sınırlı kalacağını düşünüyoruz. Özellikle iç piyasada olumlu haber akışının devam etmesi kaydıyla, beklediğimiz sürecin kuru 2.88 – 2.85 aralığına doğru çekmesi kesinlikle sürpriz sayılmamalı.” dedi.
FED’in Haziran ayı için yakacağı bir yeşil ışığın şu an için zayıf bir ihtimal olarak görülse de doların TL’nin de dahil olduğu bir çok gelişmekte olan ülke para birimi karşısında değer kazanmasına neden olabileceğini kaydeden Tufan “Böyle bir senaryoda kur tarafında kısa vadede 2.93 seviyesi üzerinde gerçekleşecek fiyatlamalar kuru tekrar 2.96 seviyelerine taşıyabilir.” dedi.
Borsa İstanbul tarafında ise FED’in Mart ayında faiz artırımını pas geçerek Haziran ayına dair umut vermemesi endeksin kritik 80 bin direncini aşmasına neden olabilir. Bu seviyenin aşılmasıyla en son Kasım 2015’de görülen 81 bin seviyeleri hedef olabilir. Tersi senaryoyu ele aldığımızda, yani FED’in Haziran sinyali vermesi durumunda endeks bu hedefinden uzaklaşabilir ve 78500 önemli destek seviyesi olarak takip edilebilir.