Utku Altunöz – 02.08.2016
Değerli Para & Borsa takipçileri. Çok değil bundan 1 hafta önce birçok ekonomi yazarı ve yorumcusu dolar üzerinde inanılmaz kötümser senaryolar çizerken bu durumun kalıcı olacağını ve doların geçen hafta için 3.03-3.04 bandında olmasının oldukça olası bir durum olduğunu yazmıştım. Gerçekten de gerek hükümetimizin bu süreci oldukça iyi bir şekilde yönetmesi, gerek muhalefetin verdiği tam destek, gerekse Merkez Bankamızın almış olduğu yerinde kararlar ile olumsuz havanın dağıldığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Yine son yazımda doların sonbahar sonunda 2.90-2.95 bandında inmesini düşündüğümü belirtmiştim. Yazımı kaleme aldığımda doların 2.99 TL den işlem görmesi, bu öngörümün daha da güçlenmesine neden oldu. Eğer olağanüstü bir durumun olması durumunda dolar 3.10 seviyesini görürse merkez bankamızın müdahalede bulunacağı düşüncemi sürdürmekteyim.
İhracat Rakamları İyi Okunmalı…
Türkiye ekonomisi için problemli alanlardan biri, dış ticaret açığını da içinde barındıran cari açıktır. Cari açığın finansmanı için iki temel kalem mevcuttur. Biri turizm gelirleri diğeri ihracat.
Ülkemizde meydana gelen terör olayları neticesinde turizmde istediğimiz rakamlara ulaşamadığımız bilinen bir gerçek. Özellikle İŞİD’in havaalanında ve Sultanahmet de yapmış oldukları saldırılar neticesinde turizmin olumsuz etkilendiği söylenebilir. Ama unutulmamalıdır ki bu durum sadece ülkemiz için geçerli değildir. Fransa’da, Belçika’da, Almanya’da ve dünyanın birçok yerinde bu ve benzer olaylar yaşanmıştır ve üzülerek görmekteyiz ki yaşanmaya devam etmektedir. Bu olayı sadece Türkiye’ye özgü olarak göstermek, ülkemiz için büyük bir haksızlık olacaktır.
Dün temmuz ayı ihracat gerçekleşmeleri açıklandı.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, temmuz ayında ihracatgeçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 18,7 azalışla 8 milyar 779 milyon dolar oldu. Bu düşüş maalesef küçümsenemeyecek bir miktardır.
Ayrıca
İhracat, bu yılın ilk yedi ayında geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre yüzde 4,9 düşüşle 80 milyar 447 milyon dolara indi.
Son 12 aylık dönemde ise ihracat geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 6,1 düşüşle 139 milyar 723 milyon dolar seviyesinde gerçekleşti. Bu düşüşte ülkemiz üzerinde oynanan oyunların yanı sıra Temmuz ayındaki uzun bayram tatilinin etkisi de unutulmamalıdır. Şimdiden birçok kara senaryolar yazmaya başlayanlara inat önümüzdeki ayların ihracat rakamlarının da izlenmesinin gerektiğini düşünüyorum.
Unutmadan çokça sorulan kur düşerse ihracatımız artar mı sorusunu da cevaplamak istiyorum. Toplumda bu şekilde bir inanış olmasına rağmen bu durumun gerçekleşmesinin bir kuralı vardır. İktisat biliminde Marshall-Lerner Kolulu olarak adlandırılan bu koşula göre bir ülkenin parasının yabancı paralar karşısındaki değer kaybının cari işlemler dengesini düzeltebilmesi için ülkenin ihraç ettiği mallar (x) ile ithal ettiği malların (m) talep esneklikleri (e) toplamı 1’den büyük olmalıdır (ex + em > 1). Eğer bir malın fiyatındaki değişiklik o maldan talep edilen miktarı fazla etkilemiyorsa o zaman o malın talep esnekliğinin katı olduğu (0’a yakın) kabul edilir.
Doç. Dr. Utku Altunöz
E-mail: utkual@hotmail.com
https://twitter.com/utkualtunoz