Dolar İçin Arkasına Bakma Zamanı Geldi
Cuma günü Amerika piyasaları tatil nedeni ile kapalıydı. Tahvil bono piyasasında işlem olmadı ancak hisse senedi piyasaları ve diğerleri Dünya ile beraber işlem gördü. Yeni haftaya başlarken acaba Dolar’da bir yorgunluk emaresi görür müyüz? Tahvil faiz oranları gecikmeli fiyatlarda yükseliş tepkisini öteleyebilir mi diye bekledik?
Tam tersi, tahvil bono piyasasında oranlar Cuma günü ile arayı kapatır şekilde gerilerken Dolar (DXY) Endeksi 100,00 endeks üzerinden şimdilik geri vitese takmış görünüyor. Henüz Amerikan piyasaları açılmadı, assolist sahneye çıkmadan haftanın portresini çizmek pek kolay olmuyor. Yine de bir iki fırça darbesi atmaya çalışalım.
Amerika tarafında açıklanacak, perakende satışlarda istihdam piyasasında ücret artışlarına bağlı olarak olumlu gerçekleşme beklenirken tüketici enflasyonu yıllık yüzde 1,6 artış ile FED orta vadeli yüzde 2 enflasyon hedefine bir adım daha yaklaşabilir. Hane halkı harcamalarında artış konut sektörü verilerine de olumlu yansıyacaktır. Bunlar Doların yeşil rengini biraz daha ortaya çıkaran gelişmeler.
Öte yanda, küresel piyasaların artık bir iki Amerikan ekonomik verisini fiyatlamaktan çok daha uzağa gitti. 09 Kasım’dan bu yana Amerikan Merkez Bankası’ndan başlayan diğer gelişmiş ülke Merkez Bankaları’na yayılan bir rota değişikliğini fiyatlıyor. Henüz Amerika’da yeni kabine açıklanmadı, politikaların ekonomik etkisi kabataslak tahminlerden ibaret ve piyasalar hiperaktif çocuklar gibi önden koşuyor?
Bize göre, dinlenme zamanı ve bu hafta Amerikan verileri iyi de gelse kötü de gelse piyasalar kendine bunun için fırsat yaratabilir. Bu görüş, değer kaybeden Türk Lirası’nın sinir sistemimizde yarattığı hasar ile ortaya çıkmış olabilir? O yüzden yeteri kadar tarafsız mıyız diye bir kez düşündük bir kez daha düşündük? Gelinen sonuç “aynı” bu hafta dışarda Dolar Endeksi’nde soluklanma beklerken içeride Türk Lirası üzerindeki baskının geçici de olsa hafifleyeceğini tahmin ediyoruz.
Arzu Toktay