2020 yılı birçok ülke gibi Türkiye açısından da çok sıkıntılı bir yıl oldu. Bu sıkıntılar birçok alanda görülmüş olsa da en çok döviz gelirleri açısından etki gösterdi. Türkiye, geleneksel olarak dış ticaret açığı veren bir ekonomidir. Bu açığı başta turizm gelirleri olmak üzere hizmet geliri olarak elde ettiği dövizlerle düşürür ve kalan kısmı da, hepsi her zaman bir arada olmamak kaydıyla, yatırımlar, borçlanmalar, rezerv kullanımları, net hata ve noksan ile kapatır.
Bu açıklamalardan sonra dış ticaretteki durumumuza bir bakalım (tablo için kaynak TÜİK, Dış Ticaret İstatistikleri, Aralık 2020.)
Tablo; 2020 yılında bir önceki yıla göre ihracatın düştüğünü, ithalatın arttığını ve bunların sonucu olarak dış ticaret açığının yükseldiğini, ihracatın ithalatı karşılama oranının düştüğünü gösteriyor.
2020 yılına girerken sepet kur (½ USD + ½ Euro) / TL 6,3132 idi. 2020 yılsonunda sepet kur / TL 8,2589 olmuştu. Buna göre TL sepet kura karşı yüzde 31’e yakın değer kaybetmiş bulunuyordu.
Normal koşullarda TL’nin bu kadar yüksek değer kaybı yaşadığı bir durumda ihracatının artması, ithalatının da düşmesi gerekirken tam tersi bir görünüm oluşmasının bazı nedenleri var. Her şeyden önce salgın bütün ülkelerde olduğu gibi Türkiye’de de üretim düşüşüne yol açtı. Ayrıca Türkiye’nin ihracat yaptığı ülkeler de aynı sıkıntıları yaşadıkları için ithalatlarında düşüş ortaya çıktı. Türkiye, üretimde yüksek oranda ithal girdi kullandığı için ve gerek kurdaki gerekse enflasyondaki yükseliş, insanları otomobillerini, beyaz eşyalarını bir an önce yenilemeye yönelttiği için ithalatta artış devam etti. Bu yönelişte, faizlerin insanların zihninde oluşan enflasyonla açıklanan enflasyon ve dolayısıyla önerilen faiz oranları arasındaki uyumsuzluğun da etkisi oldu.
Dış ticarette ortaya çıkan bu sıçramanın bir bölümünü kapatması beklenen turizm gelirlerinde ise salgının etkisiyle tam bir çöküş söz konusu oldu. Aşağıdaki tablo turizm gelir ve giderlerimizi 2019 yılıyla karşılaştırmalı olarak gösteriyor (tablo için kaynak: TÜİK, Turizm İstatistikleri IV Çeyrek: Ekim – Aralık ve Yıllık.)
Tabloya göre turizme gelirlerimizden giderlerimizi düştüğümüzde 2019 yılının 30,1 milyar dolarlık net gelirine karşılık 2020 yılında 11 milyar dolar dolayında net gelir elde etmiş görünüyoruz. Bir başka deyişle 2020 yılında 2019 yılına göre 19,2 milyar dolar eksik turizm gelirimiz söz konusu olmuş. 2019 yılında 29,5 milyar dolarlık dış ticaret açığını 30,1 milyar dolarlık net turizm gelirimizle kapatmışken 2020 yılında 50 milyar dolara ulaşmış olan dış ticaret açığımızın yalnızca 19,2 milyar dolarını net turizm gelirimizle kapatabilmişiz.
Tablolardan net bir biçimde görüleceği gibi 2020 yılının en fazla etkilediği kesim turizm kesimi oldu. Turizme tesislerine mal ve hizmet sağlayanların da durumu çok bozuldu. 2021 yılında durumun eski günlere dönmesi çok kolay görünmüyor. Buna karşılık turizmde dip noktanın 2020 yılında görüldüğünü ve bu yılın ciddi bir toparlanmaya yol açmasını beklediğimizi söyleyebiliriz.