Geçtiğimiz hafta sonu sosyal medyada başlatılan bir boykot vardı. Nedeniyse hem kalite hem de miktarsal bazda tüketici aleyhine girişimleri ile giderek daha fazla hayal kırıklığı yaratan yeme-içme sektörüydü. Yukarıda sadece bir cümle içinde kullandığım bu sorunun tanımını ayrıntıları ile 29 Ocak tarihinde kaleme almıştım. (https://www.dunya.com/kose-yazisi/hangi-tip-enflasyonmus-lafuguzaf/716752) Yazımda; hayal kırıklığı yaratan üç tip enflasyonu okuyabilirsiniz: Skimpflasyon, shrinkflasyon ve tabiri caizse tutturabildiğine, kafasına göre zam yapan kurumların yarattığı greedflasyon!
Bu kadar çok enflasyon türü olması sakın ola ki kafanızı karıştırmasın. Aslında hepsinin temel nedeni sadece arz ya da talep kaynaklı gelişen bildiğimiz enflasyonun ta kendisidir.
Ülkemizdeki enflasyon,
– Mart 2024’teki yüzde 68,5’luk yıllık düzeyine göre dünyada Arjantin, Suriye ve Lübnan’ın ardından dördüncü,
– G20’de Arjantin’in ardından ikinci,
– Avrupa’daysa ilk sırada.
Üstelik Avrupa kategorisinde bizden sonra gelen Rusya son iki yıldır bir sıcak savaş içinde ve yüzlerce yaptırıma maruz kalmış durumda. Rusya’yla aramızdaki fark ise tam olarak yüzde 60,8 düzeyinde…
Haziran 2023 tarihinden itibaren yeni ekonomi kabinesiyle birlikte bir dezenflasyon politikası yürütülmeye başlandı. Hali hazırda TCMB politika faizini yüzde 50 düzeyine çıkardı. Maliye politikası tarafındaki adımlar henüz atılmaya başlansa da enflasyonla mücadele için para politikası tarafı kendine düşeni büyük ölçüde yaptı.
Fakat ekonomi yönetiminin söylemlerinde ve PPK metinlerinde sıklıkla vurgulanan iç talebin halen sıcak oluşu durumunu son açıklanan kredi kartı harcamaları ve perakende satış verilerinden de görebilmekteyiz.
Yazının devamı için TIKLAYINIZ!